Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 27 Ağustos 2016

90’ların saçmalıkları

90'lı yıllarda hayatımıza bir şekilde girmiş saçma sapan davranışlar veya modalardır efendim bunlar. Büyük çoğunluğunun ortak noktasıysa 90'lardan sonra hiçbirinden geriye eser kalmamış olmasıdır. Ne bir nostalji öğesi olarak kullanılırlar ne de herhangi bir yerde onlara gönderme yapılır. 90'larda yaşanmış ve aniden yok olmuşlardır.

MUZ ÇORAP: Hala yazarken şüphe duyuyorum ulan muz mu mus mu bu diye...
İlkokulda bildiğin yünlü külotlu çoraptan bu çoraba terfi ediş süreci şahaneydi...
Mus mu muz mu tartışmaları ile ünlüdür. O dönemler açık pembe ve beyaz dışında renkleri bulunamazken son günlerde cart mavi, turuncu renkleri sezon modasını oluşturmakta.

TASMA KOLYE: Bunun bir benzeri tek parça halinde reankarne olarak günümüzde de vardır ancak 90'lardaki hali çok çok daha aptalcadır. Bu kolyeleri satan dükkanlardan parça parça harfleri satın alır sonra dandik bir plastik kordonda dizer ve adınızı tasma şeklinde boynunuzda taşırdınız. Bir de bunların döndürünce seni seviyorum yazısı çıkan kolyesi.

MUHABBET KUŞU: "Sizinki konuşuyo mu?", "Yok daha konuşmadı", "Hollanda cinsi bizimkisi", "Babacık diyo", "Ay bizim kuş kaçtıı komşunun oğlu yakaladı" Bu ne lan? Ne ekmek yedi pet shoplar bu geveze kuştan. Papağan desen papağan değil, kanarya desem kanarya değil, arada bir 'annecik' diyecek diye aile bütçesinin 10'da birini bu hayvanlara harcamıştık.

TASO: Erken dönem gençliği yedi bu salak şeyleri. Taso biriktirecem diye sürekli cips alıp nişastayla beslendikten sonra orta öğrenimimi atari salonlarında moron olarak tamamladım. Önce Tiny Toons karakterleriyle başladılar sonra değişik değişik versiyonları çıktı. Taso'dan sonra birçok benzeri çıktı ama hiçbiri taso kadar hastalıklı olmadı.

PAÇALARI YANDAN MAKASLANMIŞ KOT PANTOLON: Az kalsın bu furyanın dışında kalmayı başarıyordum ama ne yazık ki muvaffak olamadım. Tam zamanını bilmiyorum ama 1996 ile 1998 arasındaki dönemde moda olmuştu sanırım.

PLAJ PANTOLONU: Ekose gömleği al pijama yap sonra bunu plaj pantolonu diye kitlelere yuttur. Tam bir pazarlama dehası, bu ürünü hayatımıza sokan arkadaşla tanışıp pazarlamacılık dersleri almak istiyorum. Küçük bir anektod, bunların markaları genelde.

TETRİS: Ruslar'ın Sovyetler dağıldıktan sonra dünyayı ele geçirmek için piyasaya sürdükleri ilk plandı sanırsam. Tetristen sonra akıllandılar Vladimir Putin'i geliştirdiler. Şaka maka bayağı bir söylentisi de dönmüştü bu konuda, "Tetris beyin yıkıyormuş" diye. Onu bunu bilmem ama ananem bile oynuyodu lan bunu. En son tetris 1997'de Tahtakale'de görüldü.

STRES BİLEKLİĞİ: Gazeteden 32 kupona takdim etmiş olduğu stres bileziği de bunlardandı canlarım... Hani uçlarında iki topçik bulunan ve iddiaya göre aman efendim o topçiklerin manyetik olduğu bilezikler... Bunlarla ilgili de bir konsensus sağlanamamıştı elbette. O topçikler bileğin iç kısmına tekabül etmeli Naciyeaaanımcıım... Ay yok şekercim dün televizyonda Ajda Pekkan çıktı söyledi, bileğin üstünde tutuyomuş o kısmı. Gençliğini ona borçluymuş..

EN GEYİK HABER


Bunu da gördük... İsveç'in başkenti Stockholm'de villaya zorla girmeye çalışan 5 sarhoş geyik, polisin olay yerine gelmesi ile kaçarak izlerini kaybettirdi. İngarö bölgesinde bir villanın bahçesinde ağaçtan düşen mayalanmış elmaları yiyen 5 geyiğin, sarhoş olduktan sonra villaya giremeye çalıştığı belirtildi. Geyiklerden çok korkan villa sahibi, polisi arayarak yardım istedi. Polislerin gelmesi üzerine ürken geyikler olay yerinden kaçarak gözden kayboldu. Polisler villa sahibine bundan sonra sarhoş geyik vakası yaşanmaması için, yere düşen elmaların mayalanmadan hemen toplanmasını tavsiye etti. Daha önceki senelerde Göteborg şehrinde mayalanmış elmaları yedikten sonra sarhoş olarak ağaçta asıllı kalan geyiği polisler ve itfaiye kurtarmıştı.

AT
Bir kış gecesi Anadolu'nun bir köyündeki fakir bir aile akşam yemeğinden sonra evin tek odasında hep birlikte oturuyorlarmış. Evin annesi başlamış sesli sesli hayal kurmaya;
- Ah bir atımız olaydı... Hem yüklerimizi taşırdı, hem bizi taşırdı...
Oğlanlardan biri hemen atılmış;
- Ben de suyunu verirdim.
Diğer oğlanlarda heyecanla hayale kapılmışlar;
- Ben de tımar ederdim...
- Ben de otunu önüne koyardım...
- Ben de altını temizlerdim...
Tam o sırada evin babası gürlemiş;
- Laan. Kapıyı örtün, atı üşüteceksiniz!