Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 25 Mayıs 2016

Pahalı gelince uydurulan klasik bahaneler

Aslında bunların hiçbirine gerek yoktur. Alamayacaksan pahalıymış der çıkarsın. Ancak, bizim millet parası yokmuş gibi görünmeyi pek istemez. Aslında her zaman parası vardır da o an müsait değildir. Bunun için de mağazalarda olur olmaz bahaneler uydurur. Aralarında en çok kullanılanları sizin için derledim.

* "Karar Veremedim. Ben Biraz Daha Dolaşayım" Bir daha uğramaz o dükkana. Dünyayı dolaşmaya çıkmıştır çünkü.

* "Bunlar Hep Çin Malı Yea" Ürüne b.k atmanın farklı bir versiyonu. Para çıkışmayınca Çin malı yaftası vurulur.

* "Bunun Modeli İyi de Kumaşı Güzel Değil" Aslında her şeyi güzel de, gel gör ki cepte akçe olmayınca bir şeyler demek lazım.

* "Bunun 45 Numarası Yok mu?" Ayakkabı alışverişlerinde söylenir bu. Orada olmayan numara dikkatle bakılıp özenle seçilir.

* "Bu Neden Bu Kadar Ucuz? Kesin Bir Kusuru Var" Ucuz dediği şeyin fiyatı aslında iki aylık maaşı. Ancak, alamayınca mala b.k atıyor işte.

* "Bunun Aynısından Vardı Bende Zaten" Nerede olacak? Rüyanda bile zor görürsün.

* "Ben Bir de Annemle Gelip Bakayım. Onun da Beğenmesi Lazım" Anne yerine, baba hala, teyze, amca, kardeş vs ne isterseniz koyabilirsiniz. Bu, kalıp bir cümledir.

* "Aloo, Nerdesiniz? Hemen Geliyorum" Telefon çalmış gibi yapılır ve fiyatı görünce mağazadan acil uzaklaşılır.

* "Bu Bana Sanki Olmadı Gibi" O fiyata zaten sana olsa da olmamış gibi görünür o kıyafet. Hemen dükkandan topuk.

* "Bu Hakiki Deri mi? Giyemem Ben Bunu. Hayvanseverim Ben" Tabakta, üzerinde tereyağıyla daha çok seversin hayvanları.

* "Aaa! Cüzdanı Evde Unutmuşum Ya" Bu kadar da klasik olmaya gerek yok. Biraz yaratıcı fikirler üretmek lazım.

* "Bu Kıyafetin Mazot Pembesi Yok mu Sizde?" Fiyat etiketi görünce hemen popodan bir renk sallanıp olup ellerinde olup olmadığı sorulur. Yok cevabı alınınca da sahte üzüntü yaşanır.

* "X Karta Taksidiniz Var Mı" Kasanın oradaki kredi kartı ve banka işaretlerine bakılır. Olmayan söylenir.

* "Kaça Kadar Açıksınız Acaba?" Sanki mağazaya bir daha uğrayacak da kapanma saatini soruyor.

* "Şimdi Elimde Yük Olmasın. İşlerimi Halledeyim Geleyim" 100 gramlık şeyin ne yükü olacak? Sanki, halter taşıyacak elinde akşama kadar.

* "Siz Bunu Ayırın, Ben Bankamatikten Para Çekip Geleyim" Mağaza görevlisinin herhangi bir ayırma işlemi yapmasına hiç gerek yoktur. O adam büyük bir ihtimalle gelmeyecektir.

* "Aynısı Tahtakale'de 20 Lira" 500 liralık ürünün aynısının başka yerlerde 20 lira olduğunu söyler. Genelde git o zaman oradan al cevabıyla karşılaşır.

* "Pazar Günü de Açık mısınız? Ben O Gün Gelsem" Açık olsa olmasa sana ne? Sanki bir daha mağazanın muhitinden geçeceksin.

"Ben Bunu Beğenmedim Hiç İçime Sinmedi" Aslında öyle bir sindi ki. İçe sinmeyen şey üzerindeki etiket. Yoksa ürün şahane.

Kaynak: http://www.haberself.com/

ŞAHİT MAYMUN
Polis yolda bir trafik kazasıyla karşı karşıya.
Arabadaki kadın ve adamı ağır yaralı olarak hastaneye götürüyorlar. Polis etrafı incelerken birden araba enkazının içinden dışarı çıkmaya çalıştığı bir maymun görüyor.
Hayvanı kurtarıyor ve ona: 'Keşke bu nasıl oldu anlatabilsen' diyor...
Aaa maymun birden: 'Ben konuşabiliyorum!' demesin mi!
Polis şaşırıyor ve soruyor: 'Sen bu kazayı gördün mü?'
- Evet ben de arabadaydım, ben onların maymunuydum...
- Nasıl oldu anlat öyleyse.
- Son sürat gidiyorduk... Bu arada ikisi de içiyorlardı...
- Eeee..?
- Sonra birlikte marihuana çektiler.
- Aman Allah'ım... Sonra???
- Öpüşmeye başladılar...
- Bir dakika bir dakika!!... Yani şimdi senin sahiplerin arabada son sürat giderken hem içiyor hem esrar çekiyor hem de öpüşüyorlardı öyle mi!!???????
- Aynen - Peki bütün bunlar olurken sen ne yapıyordun??
- Arabayı kullanıyordum...

AlkışlıYorum
Uzun zamandır beklenen terfi alınır. Sevinçle eve gelinir. "Anneeeee! Müdür oldum ben!" diye müjde verilir. Anne ne der peki? "Eyvah artık hiç evlenme şansım kalmadı." Teşekkür ederim anne. Teşekkür ederim...