Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 23 Mayıs 2016

Batılı ve Türk kadını depresyonu

Türk kadınlarının özellikle annelerimizin depresyonla baş etmek için bambaşka yöntemleri var. Depresyon hırkasını melamet hırkası gibi giymişler onlar zaten.
Derdin var desen "Yok evladım çok şükür iyiyim" der hepsi. Sonra doktorlar onlara anlamadığımız bir şekilde hep stresten ve üzüntüden uzak durmalarını gerektiren hastalık teşhisleri koyar. Annelerinize inanmayın, içlerine atıyorlar.

* Batılı kadın depresyona girdiğinde işi gücü bırakıp evi kendi haline bırakır.
Bizimkisi ise şuursuzca kendini temizliğe verir. Evin her tarafını yüz kere temizler.

* Batılı tatlı yer, dondurma yer, ağlar.
Bizimki kendini gül böreğine, poğaçaya ve fırın yemeklerine adar. Evi hamur işi ambarına çevirir.

* Batılı kadın insanlara bağırmaktan çekinmez, içindekileri dışarı yansıtır.
Bizimki "içim şişiyor" der. Hep içine atar, kanser olur.

* Batılı kadın hırsını eşyalardan çıkarır, gerekirse bütün evi kırıp döker.

* Onca para verdiği o eşyaları, kap kacağı nasıl kırsın bu şimdi?

* Batılı kadın çok daralınca her şeyi bırakıp küçük bir tatile çıkar, kendine zaman ayırır.

* Bizimkisi koşarak en yakın arkadaşına kahve içmeye gider, iki soluklanır. Olduğu kadar artık.

* Batılı kadın kendini alkole de verir.

* Bizimkisi kendine örgüye dantele verir, uçan kuşa atkı örer. Hiç iyi değil durumu :(

* Batılı kadın yardım almaktan, çevresine durumunu söylemekten, çekinmez.

* Bizimki derdini veren sabrını da verir diye kimseden yardım istemez. Hep hasta olur sonra.
Özetle batılı kadın doktorlara gidip yardım alır, düzelir. Bizimki bir ömür "İçim sıkılıyor, hep daralıyorum" deyip durur.
Hiç kıyamayız.

Kaynak: onedio.com

YUMURTA KİTABI
İki horoz mutfağa girerler. Etrafa meraklı gözlerle bakarlarken tezgahın üzerinde bir yemek kitabı görürler. Kitabın üzerinde "Yumurta yapmanın 100 yolu" yazmaktadır. Biri diğerini dürter ve der ki : -Oğlum bak aşk kitabı bulduk!!

CAMCI
Kadının evinde cam kırılmıştı. Camcıyı aradı ve sipariş verdi. Yarım saat sonra zil çaldı. Kadın megafondan seslendi:
- Kim o?
- Camcı bea..
Kadın kapıyı açtı ve camın takılacağı yeri gösterdi. Beş dakika sonra yine zil çaldı.
- Kim o?
- Camcı bea..
- Yanlışlık var. Az önce bir camcı gelmişti.
- Düştük bea..

AlkışlıYorum
Oğlumun uyuduğu sırada çok yakından gelen gürültüsüne karşılık balkona fırladım. Hemen karşımda dönüp duran askeriyeye ait helikoptere, beni gördüklerinden emin olduklarından sonra parmağımla "sus" işareti yapıp kucağımda bebek sallar gibi hareketler yaparak zıplayıp durdum. Uzaklaşırken çok güldüler ama gururluyum.