Çikolata karbonhidrat bakımından çok zenginmiş, güçlü bir enerji kaynağı imiş. Az miktarda uyarıcı ve kafein de ihtiva ediyormuş. Güney Amerika kaynaklı bu yiyeceğin gelecekte farklı statüde bir yiyecek olacağı iddia ediliyor. Kakao ağaçları giderek azalıyormuş ve bir süre sonra gerçek kakao ve çikolata son derece lüks ve sadece en zenginlerin yiyebileceği bir yiyecek olacakmış. Benden söylemesi, çikolata seven cukkayı sağlam tutsun.
ZAMAN DİNLEMİYOR
Özellikle bu yukardakileri kadınlar için yazıyorum. Çünkü kadınlarda çikolata olayını cinnet geçirmesine neden olabilir.
Etrafındakilere saldırmasına sebep olur; bir de evde yalnız ve parasızsa hüngür hüngür ağlamasıyla son bulur. Krizi atlatmanın yolu sadece ve sadece çikolata yemektir.
Şiddetiniz karşısında zorda kalan ev ahalisinin reçel, meyve vb. önerileri tamamen anlamsızdır.
Bu kriz kadınlarda tuttu mu tutar bir krizdir. Saatin gecenin bir yarısı olması, evinizin hangi semt olması, en yakın market vs. ulaşmak için uzun ve rahatsız bir yolu hatun başınıza kat etmek zorunda olmanız vs. önemini yitirir. Akılda tek bir hedef vardır:
En yakın çikolataya bir an önce ulaşmak! Afiyetle sütlü çikolatanızı mideye indirdikten hemen sonra akıllanırsınız: "Ulan ben nerdeyim?
Nasıl döncem eve... Ooha saatte sabahın ikisi olmuş!
Çikolatanın melatonin hormonu salgılamayı tetiklediği bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey. Melatonin ise mutluluk hormonu diye adlandırılıyor, bu durumda insanların zaman zaman bu tür krizler yaşaması elbette kaçınılmaz.
Hele bir de işin şu boyutu var. Eşi hamile erkek arkadaşlar evinizi mutlaka çikolata deposu yapın. Çünkü bu aşerme ne zaman gelir belli olmaz. Yoksa kendinizi sabahın bilmem kaçında çikolata ararken bulursunuz. Hee şunu da unutmadan söyleyeyim, çikolatanın her türünü stoklayın yoksa bitter seviyor diye bitter depolarsınız o gün sütlü veya fındıklı çekebilir.
