Mevcut Bankacılık Kanunu'nda değişiklik içeren yasa tasarısı, 60 maddeden oluşuyor. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 2005 yılında yürürlüğe girmişti. Aradan geçen zaman içinde bazı maddelerin güncellenmesi yada yeni maddelerin eklenmesi ihtiyacı doğdu. Tasarı da dikkati çeken en önemli nokta, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) yetkilerinin artırılması oldu. Neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyulduğunu söylemeye hiç gerek yok. Fon'a devredilen bankaların çözümleme süreci uzuyordu. TMSF'nin yetkilerinin artırılması faaliyet izni kaldırılan bankaların devir süreçlerini hızlandıracaktır. Banka zararının Fon tarafından devralınabilmesi için Fonun o bankada hissedar olması zorunluluğu kaldırılacak. TMSF, faaliyet izni kaldırılan bankaların, kanundan doğan her türlü hak ve alacaklarını, kuracağı bankaya ya da mevcut bankalara devretmeye yetkili olacak. Örneğin bir bankanın faaliyet izni kaldırılmış ise TMSF ihtiyaç halinde yeni bir banka kurarak, bankanın varlıklarını bu bankaya devredebilecek. TMSF, köprü bankayı BDDK tarafından verilecek izne gerek olmaksızın kurabilecek. İkinci bir yol da mevcut bankalardan birine devri de söz konusu olacaktır. Mevcut banka ifadesinde aklımıza ilk gelen kamu bankaları oluyor.
TMSF, sorunlu bir bankayı özel bir bankaya devretmek yerine, kamu bankalarına devretmeyi tercih edecektir.
VAKIFBANK HİSSELERİ
İkinci önemli değişiklik VakıfBank'ı ilgilendiriyor. VakıfBank'ın hukuki yapısı Ziraat Bankası ve Halk Bankası'ndan farklıdır. Vakıflar Bankası hisselerinden, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün idare ve temsil ettiği A ve B grubu hisselerden yüzde 58,50946 oranındaki payın tamamı, Hazine'ye devredilecek. Burada VakıfBank'ın sermaye yapısının güçlendirilmesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün faaliyetlerini etkin şekilde sürdürmesi amaçlanmakta. Tasarıyla, devir sonrasında VakıfBank'ın hukuki yapısı, 4603 sayılı Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Emlak Bankası Hakkında Kanuna tabi bankalara uyumlu hale getirilecek.
