Tarihi 25 Eylül 2010

Merkez'den zorunlu müdahale

Merkez Bankası zorunlu karşılıkları neden artırdı?
Merkez Bankası, Nisan ayında krizden çıkış stratejileriyle ilgili açıklamasında, geçtiğimiz haftaki müdahalenin gerekçesini açıklamıştı.
2008 yılından bu yana geçen 3 yılda Merkez Bankası krizi olağanüstü önlemlerle yönetti.
Artık, kriz yönetimi kademeli olarak yerini kriz öncesi risk yönetimine bırakmakta. Son 3 yıldır sürekli olarak sorulan bu kadar yüksek likiditenin piyasadan ne zaman ve ne şekilde çekileceğinin cevabı da son müdahalede kendini göstermiş oldu. Merkez'in daha önceki açıklamasında da belirttiği döviz likiditesine ilişkin sağlanan imkânlar ölçülü ve kademeli olarak kriz öncesi seviyelere getirilmesi amaçlanmakta. Piyasanın likidite açığında ortaya çıkan belirgin azalma ve kredi koşullarının iyileşmesi müdahalenin gerekçesi.
Başka bir ifadeyle gevşek para politikası yerini sıkı para politikasına bırakmaya başladı.

Merkezi Bankası'nın müdahalesi dövizde beklentileri karşılayacak mı?
Tüm ihracatçıların ve reel sektörün gözü, bu müdahalenin dövizin fiyatını nasıl etkileyeceğindeydi. Beklentiler karşılanmadı.
Halen dolar 1.50'nin altındaki seyrini devam ettirmekte. Buradaki müdahale doğrudan dövizin fiyatını belirlemeye yönelik değildir.
İstikrar açısından, zorunlu karşılık oranları, borç vadelerinin uzatılması, rezerv birikiminin hızlandırılması ve kur riskinin iyi yönetilmesi Merkez Bankası açısında büyük önem taşımakta.

Kredi kartı faiz oranlarındaki değişiklik neden yapıldı?
Kredi kartı faiz oranlarının bireysel kredi faiz oranlarına göre daha yüksek olmasına rağmen, tüketiciler kredi kartı kullanımını daha yoğun şekilde tercih etmekte. Bu durum hane halkının borç yükünde ciddi riskleri de beraberinde getirmekte. Bu durum Merkez Bankası'nın kredi kartı faiz oranlarına müdahalesinin temel gerekçesi. Tüketicilerin kısa vadeli kredi ihtiyaçlarını kredi kartları yerine tüketici kredileri yoluyla karşılamaları daha doğru olacaktır.