PYD'nin Türkiye için sorun olmadığını ima ediyorlar.
Sözüm ona PYD'nin varlığı inkâr edilemezmiş.
Onu tanımaktan başka çare yokmuş.
Barzani ile bugün aramızdan su sızmıyormuş.
PYD ile de öyle olabilirmiş.
Neden olmasınmış?
Hakikaten merak ediyorum. Bu kafa hiç mi değişmeyecek?
Hiç mi öğrenmeyecek?
Hiç mi vaz geçmeyecek?
Bir de anlatsalar çok iyi olacak. Nasıl olacakmış o iş?
PYD nasıl Barzani olacakmış?
Barzani ne olmuş ki PYD ne olsun?
Aslında neden aklımıza gelmez.
PKK'yı da bırakalım. O da bir etki alanı kursun. Onunla da iş yaparız. Ne güzel.
Sevgi dostluk kardeşlik de cabası.
Bu arkadaşlar sorun çözme meraklısı.
Dünyanın bütün dert ve kederlerini tek bir kalemde çözecekler. Sonra hepimiz mutlu mesut yaşayacağız.
PYD meselesine de çözüm bulmuşlar. PYD'yi silahlı YPG'den ayırıp, Barzani gibi Türkiye ile iyi geçinen bir aktör yapacakmış.
Sonra her şey güllük gülistanlık olacakmış.
PYD kendini YPG'den ayırırsa ve şiddetle arasına mesafe koyarsa, daha anlaşılabilir bir aktör olabilirmiş.
Bu fikirleri hepimiz çok iyi tanıyoruz.
Daha dün gibi. HDP bilmem ne olursa PKK ile bilmem ne yaparsa şöyle olur da böyle olur lafları bunlar.
Sonuç ne oldu hepimiz gördük.
Hendek siyaseti ve terör.
Eğer bu ihanet ve dalalet değilse şayet, büyük bir gaflet olsa gerek.
Öyle bir gaflet ki, benzerini defalarca görmemize rağmen hala aynı tekliflerle geliyorlar.
Trump'ın desteği alınırsa PYD ile YPG'nin arası açılabilirmiş. Bunun için bir de İran ve Rusya'nın desteğini almak gerekirmiş.
Korkma. Sen yeter ki böyle bir projeyle git bütün düşmanların yardımcı olur sana.
Dibimizde bir terör devleti kurulsun diye herkesi ikna etmemiz gerekiyorsa durma koş.
Suriyeli muhaliflere olan desteğimizi de azaltmalıymışız. Doğrudan doğruya intihar tarifi veriyor arkadaş.
Bırak PYD güçlensin, ÖSO zayıflasın diyor. Bunun için Amerika, Rusya ve İran'ı da ikna edecekmişiz.
Yalan söylemiyorum. Gerçekten bunları tutarlı fikir diye anlatanlar var.
Öncelikle şunları ortaya koyalım.
Bir, Barzani bizim ezeli ve ebedi dostumuz değil.
Dost olmanın yakınında bile değiliz.
Şu an Türkiye'ye ihtiyacı var. İlk fırsatta karşımıza geçmek için gün sayıyor.
İki, PYD Barzani değil, PYD PKK'nın doğrudan uzantısı.
Barzani yıllarca PKK ile savaşmış bir hareketin lideri.
PYD/YPG ise PKK'nın bir parçası.
Artık bu harfleri bir kenara bırakmak lazım. Bunların hepsi kısaca PKK'dır.
Üç, bu tanımanın sonu yoktur ve kabul edilemez. Devletler bu tür sorunları tanımazlar.
Aksine beka meselesi olduğu için sonuna kadar mücadele ederler.
Aksi halde devlet olmanın bir mantığı yoktur. Türkiye'nin sınırına kurulacak bir terör devleti Türkiye'nin geleceğini karartır.
Dört PYD varlığı hiç de kaçınılmaz bir durum değil. Aksine resim tersine dönüyor.
Trump'ın DEAŞ ve İran'a bakışı ve Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonu PYD planını bozdu. Kaçınılmaz olduğunu söyleyenler hiç açıklamıyor neden kaçınılmazmış. Aslında bizi çaresizliğe inandırmaya çalışıyor.
Herkes aklını başına toplasın. Türkiye gerçekten bir var oluş mücadelesi veriyor.
İçeride ve dışarıda. Bu tür saçma fikirler teslimiyettir. Türkiye'nin teslim olmaya ne niyeti var ne mecburiyeti.
En azından şimdilik. Mücadele verecek nefesi oldukça da mücadelesini verecektir.
