Birini yazıp diğerini ıskalamak olmaz.
Parantezleri doldura doldura ilerleyelim...
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman Londra'nın ardından soluğu Washington'da aldı. Başkan Trump'la bir araya geldi. Trump, Selman'ı 'banka' olarak görüyor. Her toplantıda Arabistan için, "Devlet değil devletçik' yorumunu yapan Trump, Oval Ofis'teki toplantıda birçok kişiye mesaj verdi. BURASI ÖNEMLİYDİ! Trump'ın damadı ve danışmanı Kushner'in masada olması engellenmek istendi. Çok keskin bir şekilde. Ancak Trump buna izin vermedi. Trump, Selman'ın karşısına otururken yanına Başkan Yardımcısı Pence, yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve damadı Kushner'i aldı. Bir de Kushner, Selman ile 2 saat baş başa görüşüyordu! PEKİ BU NE DEMEK OLUYORDU?
İşte BUNU ÖRNEKLERLE AÇIKLAYACAĞIZ...
ABD Başkanı Trump'ın ULUSAL GÜVENLİK DANIŞMANI McMaster'ı görevden alacağını daha önce birkaç kez yazdım. Tillerson'un da gideceğini, yerine CIA Başkanı Pompeo'nun geleceğini, CIA'da boşalan 1 NO'lu koltuğa da Gina Haspel'in getirileceğini çok önce altını çizerek aktarmıştım...
McMaster önemliydi. Pentagon'un çizgisindeki birinin Trump tarafından görevden alınması kolay iş değildi.
Ama alınacaktı ve alındı. McMaster'ın gideceğini paylaştıktan sonra arkasından gelen cümlede "YER İNE ŞAHİN BİR İSİM GELİYOR. HAZIR OLUN..." gibi bir şeyler yazmıştım.
İşte o isim geldi! JOHN BOLTON...
Bu da belliydi zaten! Bolton çok ama çok önemli bir isimdi... Akıllı, yetenekli, korkusuz ve muazzam ilişki ağını yönetme becerisi gösteren biri... BOLTON hep vardı ama görünmüyordu.
2003'te Irak işgalinde İngiltere Başbakanı Blair'le ilk görüşen kişi John Bolton'dı. Irak'taki KİTLE İMHA SİLAHLARININ YOK EDİLMESİNİ savunan da oydu. İran ile yapılan "NÜKLEER" ANLAŞMANIN İPTALİNİ isteyen de oydu! Çok etkiliydi. Irak savaşına yüzde 100 destek veriyordu! Ancak Başkan Trump "APTALCA" bulduğu bu savaşın mimarlarından birini getirmek zorunda kalıyordu.
O zaman soru şuydu!
Bolton kimdi?
Neden geliyordu?
Günlerdir yazmaya çalıştığım buydu.
Önemliydi. McMaster etkili ve sert bir isimdi. Pentagon arkasındaydı. McMaster geldiği HAT itibariyle İNGİLTERE ile ilişkilere sıcak bakmıyordu. KAVGA ve MÜCADELE istiyordu.
BOLTON ise burada ondan ayrılıyordu! John Bolton, Londra ile ülkeleri paylaşmak isteyen biri. Bunu daha önce görev yaptığı Birleşmiş Milletler'deki birçok toplantıda açık şekilde ifade etti.
NET bir isimdi!
İşte bu nedenle YENİ EKSENE DOĞRU İSİM GELİ YORDU!
Belli ki ortalık hareketlenecek.
Bolton'un gelmesi bunun işareti. Eğer planlar masadaki gibi işlerse BOLTON kafasındakileri hayata geçirebilirse TRUMP'tan sonraki BAŞKAN olur.
NET!
Zaten yönettiği ve içinde bulunduğu İLETİŞİM KANALLARI bunu rahatlıkla sağlayabilecek güçte! Bu nedenle BOLTON'a ve yapacaklarına odaklanın! Sonrasını anlamak için!
Devam...
Önceki gün yazdım!
Fransa AKDENİZ'de büyük bir güç olmak istiyor. Gözaltına alınan eski DEVLET BAŞKANI Sarkozy de bunu arzu ediyor ve bunu ancak ve ancak TÜRKİYE ile hayata geçirebileceğini biliyordu. Bir anda rüzgar esti.
Başı derde girdi.
Yetmedi!
Onu kurtarmak için harekete geçen derin devletin önü DÜN REHİN ALMA OPERASYONUYLA KESİLİYORDU...
DEAŞ'ı kullanan güç Sarkozy'e de Fransa DERİN DEVLETİNE 'de "DUR" diyordu! AKDENİZ'de siz yoksunuz mesajıydı bu!
Sanırım tansiyon yükselerek devam edecekti...
AKDENİZ önemliydi.
YENİDEN GENİN MERKEZİYDİ!
Yine Amerika Birleşik Devletleri'ne dönelim...
Başka bir parantez açalım...
Trump'ın seçilmesinden bu yana RUSLAR, ABD SEÇİMLERİNİN ÖZNESİ OLUVERDİ. Geçtiğimiz gün işin içine FACEBOOK da çekildi.
50 milyon kişinin operasyona dahil edildiği açıklandı. Facebook'un sahibi Mark Zuckerberg bir anda zorda kaldı... NEDEN ?
Kısa geçtik. Açalım biraz...
Teknolojiyle birlikte istihbarat servislerinin gücü de arttı.
Bugün Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat, YouTube, Pinterest, Linkedin ve Google ile birlikte istihbarat servislerinin operasyonel gücü yüzde 99'a ulaştı.
Yani oturdukları yerden her türlü bilgiye ulaşıyorlardı.
Hiç de zor değildi!
Elbette bu şirketlerin sahipleri de istihbaratlarla birlikte yürüdü.
Aksi mümkün değildi zaten! Örneğin Google'ın kurucusu Sergey Brin... Rus bir ailenin çocuğu olan Sergey Brin, Putin'le de çok yakın, İngiliz Rothschild ailesiyle de. Bu güçle birlikte AIPAC'le de yakınlaştı. 2014 yılında AIPAC, sosyal sapma yaşayan Sergey Brin'i davalarla köşeye sıkıştırdı.
40'ın üzerinde dava nedeniyle Brin GİTTİĞİ KANATTAN tekrar AIPAC'in yolunu tutmaya başladı...
Bugün de öyle...
AIPAC'i, Putin'le bir araya getiren Sergey Brin oldu. AIPAC, Putin'le birlikte önemli toplantılar yaptı.
Sergey Brin, AIPAC'in en önemli iki ismiyle birlikte Putin'in güvenli malikanesine gitti. Çok önemli görüşmeler yapıldı.
Putin daha sonra 2017'de G-20 için gittiği Washington'da AIPAC ve Sergey Brin'le görüştü.
Bu görüşmeler Pentagon'u rahatsız etti. Sergey Brin'in hala Putin'le önemli görüşmeler yapması, Google'ın Trump'ın seçim zaferinde etkisini gündeme getirdi.
Özel Yetkili Savcı Robert Mueller, Pentagon'un direktifiyle Sergey Brin'i listeye aldı. Şimdi Trump'ın atacağı adımlara göre Mueller'in yürüyüşü şekillenecek.
NEREDEN NEREYE DEĞİL Mİ!
Sergey Brin, çok güçlü ancak AIPAC'ın destek vermediği Brin birkaç saatte iflas eder.
O nedenle Pentagon, AIPAC, Sergey Brin ve Putin karesindeki yeni gelişmeler Yeni Dünya Düzeni için çok önemli.
Sergey Brin bugün Asya'yı, Ortadoğu'yu, Pentagon'u ve AIPAC'i çok yakından tanıyan biri.
Google sayesinde çok önemli bilgilere sahip. Yeni Dünya Düzeni içinde Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat, YouTube, Pinterest, Linkedin ve Google çok ama çok önemli.
Bir yanda ABD ile İNGİLTERE'nin hızla yakınlaşması, diğer yanda ABD'nin ışık hızıyla DENGE İÇİN ADAMLAR getirmesi...
BOLTON bunlar içinde en önemlisi.
AIPAC'e de Pentagon'a da yakın!
PENTAGON'UN SİLAHLARIYLA DÜNYAYI YÖNETMEYE GELİYORLAR...
İDDİALARI BU!
Özellikle BOLTON böyle düşünmekte! Bunun olup olmadığını yakında göreceğiz...
Ama HAYATA GEÇMESİ İÇİN yani ABD-İNGİLTERE ittifakının hızla yol alması için taşlar yoldan çekilmekte...
Şimdilik durum bu!
Bu planın gelip dayanacağı yer de AKDENİZ olacaktır.
Biz zaten buradayız.
Bu ittifak da bizimle yürümek isteyecektir. 100 yıllık plan masada.
Bunun işaretleri içeride de dışarıda da görülmekte. BİZ BİLEĞİMİZİN GÜCÜ VE AKLIMIZLA BÜYÜK PAY alacağız.
Kaybedenler olacak.
NET!
Biz büyüyerek zenginleşerek ve güçlenerek devam edeceğiz...
BU İTTİFAK BİZİ GÖRMEZDEN GELEMEYECEK KADAR AKILLI...
TÜRKİYE SIÇRAYACAK.
Daha daha yukarı...
Siz bakmayın sağda solda konuşan ve bir şey bilmeyenlere...
Rahat olun!
Türkiye'siz olmaz.
Olmayacak...
İçerideki gelişmeleri de böyle değerlendirin! Her şeyi!
