Bu önceden de böyleydi ama anlatamıyorduk! ABD, KÜRTLER 'i yanına alıp ORTADOĞU'da kontrolü ele geçirmek istiyordu. Dün de bugün de bütün KÜRT GRUPLARINI aynı şemsiye altında toplamak istiyor. Politikaları bu. Vazgeçmediler vazgeçmeyecekler… Başkanın kim olduğunun bir önemi yok! Ankara da bunu gördü ve sınırı aşıp SURİYE 'ye girdi! Belli ki TÜRK ASKERİ , YPG tamamen bitinceye kadar SÜPÜRME harekatı yapacak. Bu Washington'un hiç beklemediği bir şeydi. Vekaleten bölgede savaş yapmanın ne olduğunu anladılar… Elleriyle büyüttükleri yapının tasfiye edileceğini gördüler… Sanırım GÜNEŞ HAREKATIYDI. Yıl 2008'di. ABD Savunma Bakanı, AVUSTRALYA'dan seslenip "ÇIKIN" dedi. Çıktık. Bush da aynı şekilde… Şimdi ise kendilerini paralıyorlar takan yok. Nereden nereye… Peki TÜRKİYE böylesine hayati bir hamle yaparken ABD'de neler oluyordu? Gelin oraya uzanıp neler yaşandığını anlayalım… Anlayalım ki buralardaki hamleleri hakkında fikir sahibi olalım…
Trump ile Pentagon arasındaki kavgayı kaç kez yazdığımı hatırlamıyorum. Ama kavga giderek PEN TAGON'un istediği sonuca doğru kaymakta… Trump dört bir koldan adeta sarıldı! Kuşatıldı! Kendi devleti kendi BAŞKANINI çevreliyordu. Garip ama gerçek… Trump ile Pentagon arasındaki güç savaşı İran konusunda zirveye çıktı. AIPAC, Washington'ın İran'ı vurmasını istedi. AIPAC kime destek veriyordu? DAMAT KUSHNER'e… Bu yapı SAVAŞ istedi! Trump da, Pentagon'u İran savaşına çekecek planı devreye soktu. 2017'nin son günlerinde Tahran'da başlayan ayaklanmanın merkezinde İran Masası Şefi Michael D'Andrea vardı. Pompeo da bunu destekliyordu. Çünkü Pentagon da İran'a müdahaleyi düşünüyordu. ANCAK ARADA KÜÇÜK BİR FARK VARDI! PENTAGON İRAN'DAKİ KÜRT GRUPLARININ HAREKETE GEÇİRİLEREK ADIM ATILMASINI İSTİYORDU.
Trump ise buna karşıydı…
Askerler önce KÜRTLER sokağa inecek ve iç karışıklık çıkartacak sonrasında müdahale gelecekti! YİNE KÜRT KARTI YANİ ! Aralarında anlaşamadılar… Trump planını devreye sokup PENTAGON'un sessiz kalamayacağını düşündü. Zorladı. Yanıldığı nokta burasıydı! Pentagon İran'a DEMOKRASİYİ Trump'ın açtığı yoldan götürmek istemiyordu. Bu zaman dilimi için haklı nedenleri vardı. Pentagon, İran'a doğrudan bir müdahalenin Suriye'deki Amerikan askerlerinin hayatını tehlikeye atacağını biliyordu. Çünkü Amerikan üslerinin yakınlarında bugün için 25 bin İran askeri, rejim üniforması altında gözetleme yapıyordu. Bu büyük riskti ve almadılar! Bunu görmezden gelemediler! Yeni yılın ilk gününde de Tahran, bu birliklere mesajı gönderdi. Eğer Pentagon, bir müdahalede bulunsaydı, Amerikan üsleri bir anda ateş çemberinin içinde kalabilirdi. İran'da Pentagon'un dediği oldu. Pentagon'un emri ile Tahran yakınlarındaki PJAK, tetiği çekmedi. Geri çekildiler! Trump, AIPAC'e 2018'in ilk günlerinde Tahran'ı vuracaklarını söylemişti. Şimdi orada da sorun yaşamakta! Pentagon İran'daki ayaklanma provasına da sessiz kaldığını açıklamalarıyla gösterdi… Oysa Amerikan planlarıyla bağlantılı her konuda Pentagon'un açıklamasını duyarsınız. Kesinlikle ve kesinlikle konuşurlar! Son olarak Türkiye'nin Afrin'e yaptığı operasyondan sonraki çıkışlarına bakın! Pentagon'a bağlı isimlerden 40'a yakın açıklama geldi! İRAN'a sessiz kalanlar konu TÜRKİYE olunca BÜLBÜL kesildiler yani…
Pentagon, Trump'a "İran'a değil Türkiye'ye odaklan" mesajı verdi. Hatırlarsınız Steve Bannon da bir süre önce "Türkiye İran'dan daha tehlikeli" demişti. Aynı denklem… Trump da bunu kabul etmedi. "Türkiye benim önceliğim değil" dedi… Zaten Trump'ın aleyhinde konuşmadığı tek ülke TÜRKİYE. Bunu unutmamak gerekiyor. BM üyesi 193 ülkenin belki de 192'si Trump tarafından eleştirilmiştir. Ancak Türkiye ile yaşanacak sorunun İran politikasını da Ortadoğu politikasını da bitireceğini biliyor. Kudüs konusunda Türkiye ile karşı karşıya gelen AIPAC da, geride sessiz durmayı tercih etti.
Trump PENTAGON istemese de ABD-TÜRKİYE-RUSYA arasındaki dengenin dünyayı kurtaracağına inanıyor. Ama DERİN DEVLET onun gibi düşünmüyor! SÜR TÜŞME BU!
Pentagon, TÜRKİYE ile ortaklığa sırtını dönüyor. Stratejik ortaklık mazide kaldı. Bunu da her açıklamasında gösteriyorlar. Maalesef Trump bu çizgiye gelmek zorunda kalacak. Çünkü başka seçeneği kalmadı. Gücü tükeniyor ve şarj cihazı da Pentagon'da. TRUMP HAKLI AMA SALDIRI ALTINDA! İran'da istediğini yaptıran PENTAGON YPG üzerinden oyun kurup sonuca gitmek istiyor. Trump'a rağmen! Böyle bir adım gerçekleşirse bölgede asıl kaybeden RUSYA olacak. YPG ile Ruslar'ı bölgeden atacaklar. Bunun hesabı içindeler… Rusya da bunu gördü. Türkiye ABD'ye karşı sesini yükseltirken RUSYA hep yanımızda oldu! Olmak da zorundaydı… Rusya Türkiye'nin AFRİN operasyonunu alkışladı. Gelecek zaferin kendilerini kurtaracağını biliyorlar. Aksi durumda RUSYA'nın Washington'a dönmesi demektir. Bu da Kremlin'i çok zora düşürürdü! TÜRK ASKERİ , AFRİN 'de yol alırken kendi geleceğini de Rusya'nın geleceğini de bölgenin geleceğini de kurtarıyordu… Ancak rahatsız olan güçler yok muydu? VARDI ELBETE! Fransa ve Almanya, Türkiye'nin bölgede ağır kayıplar vermesini istiyor. Fransa, SDG üzerinden YPG'ye destek vermeye başladı. Aynı şekilde Almanya'nın da verdiği destek ortada! Almanya'nın, Türkiye'ye, "Tanklarımızı kullanmayın" demesi bile YPG'ye desteğinin kanıtıdır. TÜRK DEVLETİ, tankları tiyatro sahnesinde kullanmak için almadı. Ankara bunu anlattı… YÜKSEK SESLE… Türkiye'nin Afrin operasyonu başlangıç olacak. BU NET! Birçok ülkenin de dahil olacağı bölgesel bir savaş ihtimali artık çok yüksek ihtimal. Arap Baharı, Ortadoğu'yu çözülemez bir sorun haline getirdi. Şimdi ABD, Fransa, Almanya gibi Arap Baharı'nda umduklarını bulamayanlar Ortadoğu'yu tekrar almak isteyecek. İngiltere ise Ortadoğu'da hiçbir zaman kaybetmeyecek bir ülke. Çünkü İngiltere, daima iki seçeneğe oynar. Biri de mutlaka kazanır. AKIL KONUŞUR VE KAZANIR YANİ!
Türkiye YPG'yi Suriye'den temizlediği an kaybeden ABD olacaktır… Suriye'deki temizlik ABD'nin IRAK'ı da kaybetmesi anlamına gelir… Eğer Washington, Suriye ve Irak'ta kaybederse, New York da büyük sıkıntı yaşamaya başlar. Orada da rahat oturamaz. Mümkün değil. Artık Suriye ve Irak'taki gelişmeler, New York'ta, Londra'da ve Pekin'de de hissediliyor. Türkiye'nin attığı her adım DÜNYAYI SARSIYOR yani! O nedenle her ülke kendi planına uygun bir planla yol alıyor. Elbette burada güç çok önemli. Akıl daha da önemli. TÜRKİYE İSE HEM AKILLA HEM GÜÇLE GİDİYOR! BU NEDENLE KİMSE DURDURAMIYOR VE DURDURAMAYACAK…
ABD içinde iki farklı yapı iki farklı dünya istiyor. İki ayrı modelle gidiyorlar ve çatışıyorlar. Türkiye'de oradaki ÇATLAĞI fırsat bilerek girdi ve yürüyor. YÜRÜYEN OYUNUN KURALLARINI KOYAR… DÜN , BU ABD'ydi şimdi TÜRKİYE … İşin garip tarafı biz GÜCÜMÜZÜ gösterdikçe oyun kurmaya çalışanların sesi iyice duyulmaz oluyor…
Böyle giderse yakında tamamen kesilir!
Elbette ellerinden gelini yapıp kumpas peşinde koşacaklardır! Ancak her hamleleri TÜRK ADIMLARININ ALTINDA EZİLECEKTİR … Yeter ki biz bir ve bütün olalım…
