Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 27 Eylül 2016

İngiliz aklı

15 TEMMUZ'LA birlikte Türkiye'nin içinden geçtiği SAVAŞ iyice görünür hale geldi. Çok kişi ülkemizin nasıl bir türbülansta olduğunu anlamıyor, görmüyor, fark etmiyordu. Genelde MODELİ bilmediğimiz için takılıp düşüyorduk.
Değerlendirmelerimiz ve menzilimiz DEDİKODU ile sınırlı kalıyordu.
Oysa dünya üzerinde birbiriyle savaşan ve muazzam AKIL üreten güçler vardı. Şimdi o güçlerin savaşı tüm dehşetiyle gelip kapımıza dayandı.
Türkiye FİNALİN OYNANACAĞI yer olduğu için kimse buradan uzaklaşmazdı. Uzaklaşamazdı.
Türkiye'yi kontrol eden dünya üzerinde büyük bir güç kazanacaktı. Anlamakta zorlandık. Anlayamayan hala çok mu çok!
AÇALIM BİRAZ...
Son günlerde herkes bizim yıllardır yazdığımız İngiltere'yi konuşmaya başladı. Bu ne ki asıl yakında konuşacağız! Neyse...
İngilizler, OSMANLI'yı yani topraklarını oluşturan merkezleri ayağa kaldırarak yıktı.
Birebir adamlarla, ailelerle, örgütlerle temas ettiler. Bütünü ÖRGÜTLÜ yapılar meydana getirerek tasfiye ettiler. İngilizler evvela ellerinin altındaki yönetimi yukarı taşırdı. Böylece kendisi direksiyona geçerdi. Ardından kesinlikle ve kesinlikle hedef ülkedeki ideolojik akımları kontrol ederdi. Topluma yön veren bilim adamlarını, din adamlarını kontrol altına alırdı. Medyayı atlamazdı... Bunlardan sonra geriye pek bir şey kalmıyordu zaten! Amerika ise bunun tersine OSMANLI gibi LİYAKAT sistemi ile gitti. Kendisi gibi olmayan ama AKILLI olan herkese kapısını açtı. Bu verimi artırdı. Kaliteyi getirdi. Kurmayı düşündükleri sistem için bu şarttı. Amerika İngiltere'nin aksine ASKER ve EKONOMİ ile gidecekti. Japonya'yı ATOM BOMBASI ile yıktı. Ardından EKONOMİK MUCİZEYE imza attırarak kendisine bağladı.
Japonlar çalışıyor üretiyor ve satıyordu. PAZAR olarak Amerika onları bekliyordu. 10 liraya mal ettikleri malı 100 liraya satıyorlardı. Yalnız parasının büyük kısmı AMERİKAN FİNANS SİSTEMİNDE kalıyordu. Paranın büyük kısmı onlara dönmüyordu. Çin de böyle...
Bu ekonomik sistem İngiltere'nin sarsılmasına yol açtı. Bambaşka bir modelle geliniyor ve yenilgi yüzü görmeyen BRİTANYA sallanıyordu...
Ancak oyun değişti. Çünkü dünyada MODEL kurabilecek ve dünyayı yönetmek isteyecek ikinci bir DEVLET İngilizler'di! Başka yoktu.
ÖRGÜTÇÜ model terkedildi. Amerika'nın askeri ve ekonomik dengelerinin sarsılması hedeflendi.
KÜRESEL SERMAYE ilk büyük atağını SOVYETLER'de gösterdi. Askeri dengenin olması için karşıda bir DÜŞMAN OLMASI gerekiyordu. Bu RUSLAR'dı. Ama Yeltsin ele geçirildiği için ülke de kontrol altındaydı.
Rothschildler gidip anahtarı teslim aldı. Kimsenin "GIK"ı bile çıkmadı. Askeri denge bozulmuştu artık. Amerika'nın en büyük rakibi (görünürde) yıkılmıştı. Putin geldi ve ASKERİ dengeyi tekrar kurmaya çalıştı. Ama olmadı! Eskisi gibi değildi.
Rothschildler'in adamlarını ya kovdu ya içeri attı...
Ama askeri sistem de gitmişti bu arada! Geriye Amerikan'ın kontrol ettiği EKONOMİK sistem kalmıştı. Kalmıştı ama İngilizler çoktan bunun içine girmişti. Bakın Putin geldikten sonra kaçan bütün OLİGARKLAR Londra'ya gitti! NEDEN?
Çünkü merkez burasıydı! Bizim SOLCULAR DA hep buraya kaçardı! Garip değil mi!
Devam...
Japonya ve Çin'in paralarından sonra petro dolarlar da bu sisteme akmaya başladı. Ama sistem AMERİKA'da olsa da içinde İNGİLİZ AKLI vardı. Amerika dışarıda değil içeride ele geçirilmek isteniyordu. ÖRGÜTÇÜLÜĞÜ dünyada en iyi yapan DEVLET OLAN İNGİLTERE finans içinde teşkilat kurdu.
Amerika'ya akan ARTI PARALAR bunların kontrolündeki merkezlerde sisteme sokuluyordu...
İdeolojik savaşlar bitmiş, Sovyetler yıkılmış, askeri tehditler ortadan kalkmıştı! Yani Amerika SOMALİ'yi vuracağı zaman ATOM BOMBASI yapmasına gerek yoktu! Ya da Kenya'yı... Mali'yi...
Silah "SİLAH" olmaktan çıktı!
Kavga para ve enerji üzerindeydi...
İkisi de PARA demekti... Bu nedenle TÜRKİYE MERKEZ ÜLKE OLARAK
HEDEFTİ!
Bir örnek! Ama güzel! Ergenekon ya da Balyoz davalarında artık karıştırdık GÖLCÜK çok önemliydi. Neden? Çünkü Türkiye üzerinden AVRUPA'ya bağlanacak olan ENERJİ HATLARI MARMARA'dan geçiyordu. Geçmek zorundaydı. Darbe planlarını, sahte belgeleri kullanan PARALEL burayı ele geçirdi.
Ankara buna itiraz etti. GÖLCÜK savaşı başladı ama bitmedi! GÖLCÜK'teki önemli askerler ANKARA tarafından tasfiye edildi.
Bunun üzerine DARBE öne çekildi. 15 Temmuz'a alındı! GÜLEN'in komutanları tasfiye edilmeseydi KATAR-TÜRKİYE-İSRAİL-UKRAYNA arasında yepyeni bir dönem başlayacaktı. Birisi buna itiraz etti. Avrupa Birliği de sesini yükseltti. Onun çaresi kolaydı...
SOROSGİLLER DEVREYE GİRDİ!
Gölcük'te görev yapan iki önemli isme görev verildi... İsimlerini vermek istemediğim bu iki komutan EGE'den AVRUPA'ya insan göçünü yönetti. Avrupa GÖÇ DALGASIYLA sarsıldı.
GÖLCÜK'e sessiz kalması için insanlar dalgalar halinde Avrupa'nın sınırına dayanıyordu! Bizler de bunu HALEP'in bombalanmasına bağlıyorduk!
Avrupa GÖÇ ile korkudan titrerken İngilizler BREXIT ile "BAY BAY" diyordu!
Plan devam ediyordu! TONKİN KÖRFEZİ olayı vardı... Bilen bilir! VİETNAM torpido botları iki AMERİKAN gemisini vurur.
Bu olay infial meydana getirir. Ve Amerika savaşı başlatır. Tırmandırır. Vietnam limanlarının girişi mayınlarla kapatılır... Tabii olacaklar belidir!
Kan ve göz yaşı... Amerikan gemilerini bombalayan Amerikalılardır! Başkan Lyndon Johnson'un ürünü olduğunu öne süren çok kişi vardır.
McNamara eski düşmanı General Vo Nguyen Giap'a 1964'teki bu olayı yıllar sonra sorar: ORADA NE OLDU?
Cevap basittir: HİÇBİR ŞEY!
Eğer darbe gerçekleşmeye yakın bir hal alsaydı yani 15 TEMMUZ gecesi darbeciler başarılı olsalardı bir EL AMERİKA'NIN EGE'deki gizli karargahını vuracaktı. NATO ayağa kalkacaktı. Belki yine HAVA KUVVETLERİ ÖNEMLİ ROL ALACAKTI BURADA! Kim bilir! O gizli el Amerika'da da kongre üyesi aynı saatlerde göreve davet edilmişti! Acaba ne karar alacaklardı? Tüm bunları kim örgütlüyordu!
Kontrol kimdeydi?
SORU BU!
Gülen hareketi de İNGİLİZ AKLININ ÜRÜNÜYDÜ. Amerika bir ülkeye silahla askerle girebilir ama kalamazdı. Çünkü refah ve güvenlik üzerine kurdukları sistem manevi motivasyonu yüksek asker yetişmesine imkan vermiyordu.
Amerika'da herkes KİŞİSEL ÇIKARI İLE İLGİLENİRDİ. Kimse kimse için ölmezdi yani! Bu nedenle TÜRK ORDUSU onlar için vazgeçilmezdi. İngilizler de askerle gelemeyecekleri bir yere CEMAATLE geliyorlardı. Sonra da alıp PENSİLVANYA'ya veriyorlardı. Bizler Amerikalı İngilizler ile çatışıyorduk. Kavga ediyorduk. Gidip 15 Temmuz'u anlatıyorduk. Tayyip Bey, New York'taki son toplantıda BLOOMBERG'in getirdiği arkadaşlara "BEN KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARINA İNANMIYORUM" dedi. Türkiye'ye geldik.
MOODY'S devreye girdi. Notu düşürdü! Olay bu kadar açık ve netti. Kararın içinde RASYONEL bir şey yoktu. Güç onlarda olduğu için karar alabiliyorlardı... Savaş sürüyordu!
Amerika içinde var olan güç mücadelesi bize yansıyor ve sarsılıyorduk... BREXIT ile taraflar birbirine yaklaştı gibi. Yarın ne olur bilinmez ama şimdilik böyle... ASKERİ denge yerine PARA SON SÖZÜ SÖYLÜYOR... Eğer bu böyle devam edecekse TÜRKİYE'nin rolü daha da artacak demektir. Buradaki kavganın tonu da...
İngilizler ve yönettikleri güç PARANIN Türkiye'ye gelmesini istemez. Türkiye'nin MÜSLÜMAN BİR DEVLET OLARAK güç olmasına razı gelmez. Tayyip Bey'e alan bırakmak istemez. Maçı kendi lehine çevirmek için her türlü enstrümanla geleceklerdir. Karşımızda AMERİKALI olarak da çok kişi görebiliriz... Hillary de Amerikalı ama arkadaki GÜÇ İNGİLİZ! Böyle düşünün.
Soros gibi yani! Amerikan vatandaşı İngiliz... Bu adamlar bizimle birlikte Amerika'yı da yenmek istiyor. MODELLERİ VAR! Biz ise hala içeride birbirimizle uğraşıyoruz... YENMEK ve ayakta kalabilmek için önce ANLAMAK şart... Gülen bu sahnenin dekorundaki IŞIK sadece...
Yenikapı RUHU ne oldu! İki günde bozuldu!
CHP havlu attı. Zaten "bir ay sürmez" demiştim...
Çünkü ETKİ EDEN GÜÇLERE BAKMAMIZ GEREKİYOR. Adamlar Brezilya'yı 220 milyonluk ülkeyi esir aldılar. Daha dün. Şaka değil... Buraya gelip SYKES PICOT'tan yarım kalan işi bitirmek istiyorlar. Tekrar aile aile, aşiret aşiret bölmek derdindeler. İNGİLİZ AKLI bu!
Dünyayı yönetmek gibi arzuları var! Parada da tek olmak istiyorlar. Ve Amerika'nın karşısına çıkıyorlar. Biz ise daha 15 Temmuz'daki BİR NUMARAYI BULUP ÇIKARMIŞ DEĞİLİZ...
Ya bu adamlar ikisi bir olup gelecek ya da biri öne çıkıp saldıracak... Tehlikeyi önlemek için aralarında ne konuştuklarını bilmemizi şart!
OYUNU SADECE BÖYLE BOZARIZ. Tek tek geleceklerse de ikisi birden gelecekse de REÇETEMİZ var! Muhtemel saldırıyı yatağında bertaraf edebiliriz... TÜRK DEVLETİNİN AKLI BUNA FAZLASIYLA YETER! Ama dikkatimizi dağıtmayalım... Not alın yakında yine İNCİRLİK konuşulacak... Oradan kaşıyacaklar...
Devam edecekler...

"NOT" diye yazınca aklıma geldi. Şimdi yazmakta sorun yok sanırım... 17 ARALIK'tan sonra Rıza Sarraf ile röportaj yapmıştık. Ertesi gün Rıza Sarraf'ın ofise davet edildik. Çay içtik.
Ebru Gündeş de oradaydı. Bir ara polisin evlerini nasıl bastığını anlattı. Korktuklarını, hiç böyle bir şey yaşamadıklarını aktardı. İç çamaşırlarının bile arandığını paylaştı. Rıza Bey odanın dışındayken biz "O zaman siz de çıkın kameranın karşısına her şeyi anlatın. Sonuçta eşiniz ile birlikte siz hedef oldunuz. O geceyi birlikte yaşadınız... Çocuğunuzun babasını yalnız bırakmak istemezsiniz herhalde..." diye canlı yayın teklif ettik!
Ebru Hanım'ın tepkisi bizi çok ama çok şaşırttı.
"Asla ben bu işlerin içinde olmam. Bırakın bu konu ile ekrana çıkmayı bununla ilgili tek satır yazmayın lütfen..." diye ricada bulundu. O gün için evlilikleri sürüyordu. Bir şey yazmak şık olmazdı.
Ama şimdi boşanma yolunda adım atıldığına göre sorun yok sanırım... Dünya hali...
Hiçbir şey göründüğü gibi değil...