Yakın gelecekte bölgeye format atılacak, bambaşka kartlar masaya gelecek. Bu nedenle herkes etrafımızda... Herkes maçın sonucunu değiştirecek hamleler yapıyor. Çok açık konuşmadan gidelim...
İçerideki değişimlere bakın.
Ahmet Davutoğlu görevini bırakıp gitti. Binali Bey geldi.
Genelkurmay Başkanı nikah şahidi oldu. MHP karışıktı, iyice karıştı.
Meral Hanım ve diğer muhalifler yollara düştü. Bahçeli "DEVLETİ" korumak için direndi. MHP "son kareyi" beklerken birileri CHP'de kazan kaldırdı. KÜRT MESELESİ'nde farklı düşünenler farklı kalıp yürümeyi işaret etti. Mesela Almanya ile Kemal Bey değil de Muharrem İnce aynı çizgiye geldi. Garip! Bu arada Merkel 5 ayda sanıyorum 5. kez Türkiye'ye geldi...
Peki gelişmeler bu kadarla sınırlı mıydı?
ASLA!
Amerikalı General Joseph Votel önce KOBANİ'ye gitti. Sonra Ankara'ya geldi... ABD Merkez Kuvvetler Komutanı'nın bu geliş gidişiyle beraber bombalar patladı!
Bir de HDP'lilerin merkezinde olduğu DOKUNULMAZLIKLARIN kaldırılması vardı!
Önceki gün Hatay'ın Samandağ İlçesi'nde filikada patlama oldu.
Denizin ortasına bot koyanlar içine iki ceset yerleştirdi. Cesetlerin altı ise patlayıcı doluydu. Amaç Sahil Güvenlik güçlerini buraya çekmekti.
Haince hazırlanmış büyük bir tuzaktı.
Olay yerine gelen askerler filikayı iple çekerken patlama gerçekleşti.
Hedef ASKERİ BOT içindeki askerlerimizi şehit etmekti. Sarsıcı bir eylemle Türkiye'yi yasa boğmaktı...
Daha bu olayın ne olduğunu anlamaya fırsat bulamadan dün de olmayan bir şey oldu!
Tartus ve Lazkiye hedef alındı. Sözde IŞİD gidip orada belirlenen hedefleri patlatıyordu. Saldırılarda 100'e yakın sivil ölüyordu! Masum insanlar yani.
Buralarının durumu farklıydı. Tartus ve Lazkiye, ŞAM'ı ayakta tutan nefes borusuydu. İlk kez bombalarla tanışıyorlardı! Oysa ülke iç savaşın içinden geçiyordu! İlginç! Tabii burada Rusya'ya hem "seni orada da vururuz" uyarısı, hem de "gel sen de Türkiye'yi patlat" tahriki vardı!
Tartus ve Lazkiye savaştan habersiz yaşarken hastaneleri, otogarları felaketi yaşadı. Belki ilk kez kendi ülkelerindeki dehşeti görüyorlardı! Dedim ya BÜYÜK SAVAŞ artık TERÖR üzerinden gidiyordu!
Biz Türkiye olarak bu büyük savaşın tam ortasındaydık. Yeni düzende TÜRKİYE'yi kimi yöneteceği de bir başka savaş alanıydı. İçerideki siyasi hareketlenmeleri böyle görün!
Dışarıdakileri de küresel...
Peki içeride-dışarıda bunlar olurken nereye sürükleniyorduk...
CIA'da etkili bir isim şunları söylüyordu:
Sykes Picot tarihin en önemli harita değişimidir. Önümüzdeki günlerde sınırlar yeniden çizilecek. Bunun için ortam oluştu. Bütün şartlar yerine getirildi. 4 ülkeden 15 ülke ortaya çıkarılacak.
Tarihin en büyük parçalanması Suudi Arabistan'da yaşanacak. Hürmüz Körfezi bölgesinde 'Doğu Arabistan', Hicaz'da 'Batı Arabistan' adında iki devlet olacak.
Ancak bu kadar da değil. Riyad merkezli 'Vehhabi Arabistan' da unutulmayacak.
Yemen sınırında 'Güney Arabistan', ülkenin bugünkü sınırlarının içinde yer alan kuzey bölgesinde ise 'Kuzey Arabistan' hayata geçirilecek...
Suriye ve Irak'ta ise Sünni'stan, Şii'stan, Alevi'stan, Kürdi'stan haritalardaki yerini alacak.
Akdeniz sahili boyunca Lazkiye merkezli bir Arap Alevi devleti hazırlanıyor. Kuzey Irak'taki Kürdistan Özerk Bölgesi ile Suriye'nin kuzeyindeki Kürt bölgeleri birleşecek. Ancak bu birleşme olmazsa, iki Kürt devleti olacak. Birleşmeleri ilk tercih! Irak'ta Basra merkezli yeni bir Şii devleti için koşullar oluştu. Suriye ve Irak'ın Bağdat ve Şam'ı da içeren sünni vilayetlerinde yeni bir Sünni Arap devleti için yapılan planların son aşamaya geldiği SIR değil... Biliyorum.
Tabii değişim gelirken savaş kaçınılmaz. MEZHEP kavgası için birileri fena halde hazırlanıyor.
Musul ve Kerkük'te Kürt-Arap, Bağdat ve çevresinde büyük bir mezhep savaşı için gereken adımlar atılıyor.
Yemen'i de unutmayalım... Kuzey ve Güney Yemen zaten hazır!
Libya'da en az üç devlet 2018'de hayata geçmiş olacak.
"Bingazi ve Trablusgarp" diye ikisi hazır.
Güney Batı'da Fizan da ayrılarak üçüncü bir devlet kurulacak. Libya'da kurulan devlet sayısı 5'i de aşabilir...
CIA bunları söylüyor! Doğru mu değil mi göreceğiz. Ama dikkat edin!
SYKES-PICOT da şimdiki de hep MÜSLÜMAN coğrafyasından söz ediyor. Libya, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Yemen hedef ülkeler! Mısır darbe ile zaten onların eline geçti.
Suudi Arabistan Kralı geçenlerde Amerika'daki 750 milyar dolarını alacağını söyledi. Alamayacağını bile bile... Burada olmayan İRAN var. Bu kadar hesap içinde o yok! Atlanmış.
Suudlar'ın biçildiği KÖRFEZ'de bilin ki işe İran'dan başlarlar. YANİ!
Petrol-gaz havasının zenginliği ve ticareti kimseye bırakılmak istenmiyor.
Güçlü figür olarak bir ARAP DEVLETİNE sıcak bakılmıyor...
Müslümanlar'ın zenginlikleri hem paylaşılıyor hem de terör ve savaşları bu parayla finanse ediyorlar.
Böylesine büyük hesaplar içinde TÜRKİYE'yi de bölünmüş gösteren çok harita çıktı. Son günlerde her gün yenisi manşetlerde...
İşte bu iklimde ANKARA bir anda rotasını çevirdi. PKK'ya karşı silme operasyonu başlattı. Hiç görmedikleri bir güçle karşılaşan teröristler dağıldı.
Kandil çöktü. Elbette PKK bir DIŞ sorundu! Bugünden yarına bitmezdi.
Ama Ankara, PKK üzerinden BATI'ya "Beni bu planlarınızın içine almayın. Ben olmadan son hamleyi yapamazsınız..." diyordu.
Devletçiklerle petrol ve gazı yönetmek isteyenler karşısında Türkiye'yi buluyordu. Masaya bizimle oturmak zorundaydılar. Paran da olsa, petrolün de olsa seni masaya yatırıp KABİLELER arasında pay etmeyi düşünüyorlardı. Ama Türkiye başka bir ülkeydi. Kimseye benzemezdi.
Bu nedenle DEVLETİN NİKAH fotoğrafında bir ve bütün olmasından rahatsızdılar...
Ne diyor İlker Başbuğ?
"İmam Hatipler kapatılınca o cemaat bu cemaat öne çıktı. İmam Hatip politikası yanlıştı. Devlet işin içinde olmalıydı..." Yani BİRLİK ve BÜTÜNLÜĞÜ savunuyor! Olması gerekeni yani!
Biz yan yana omuz omuza durduğumuz sürece yel kayadan toz alır!
Ama içerisi karışacak gibi bir fotoğraf verdiğimiz anda geleceklerdir. Kimsenin bir yere gittiği yok! Herkes kapının önünde! Tehlike geçmiş değil...
Akıllı olursak büyüyeceğiz. Hem de çok! Sevdikleri için değil mecbur oldukları için... FORMALARIMIZI çıkarıp öyle bakalım...
Yoksa eksik kalıyor, anlaşılmıyor!
NOT: Ortadoğu yeniden şekillenirken Avrupa uyuyamıyor.
Merkel neredeyse TÜRK VATANDAŞLIĞINA geçecek. Her gün burada! Onlar da yıkılmadan son bir umut olarak ANKARA'ya uzanmak istiyorlar. Bugünü göremediler çünkü! İçerisini hep dışarıdan okuyun!
Yazamadıklarımı da görürsünüz! Keyif alırsınız...
