Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 14 Temmuz 2015

İkinci kaptan!

Koalisyon görüşmeleri başladı.
İlk olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP liderini ziyaret etti. Herkes "Ne olacak?" sorusunun cevabını bekliyor. Merak ve heyecan içinde... Belli ki TURLAR devam edecek. Heyetler oturup konuşacak. Anlaşma yolları aranacak... Ya da ayrışma...
Koalisyon görüşmelerine geleceğiz. Ama önce ayrışmaya gidelim. Gidelim ki; "kim kiminle bir araya gelebilir?" görelim...
İki dünya savaşından sonra dengeler değişti. İngiltere'nin elinde tuttuğu çok önemli kaleler Amerika'nın eline geçti. ABD'nin büyük güç olması çok kişinin dediği gibi KAPİTALİZM'i yaşatmasından kaynaklanmıyordu.
Kapitalizm, AKLIN kullanıcısı olan İngiltere'nindi. En güçlü olduğu yer hep İngiltere oldu. Ancak dünyaya söz geçirmek için kapitalizmin yetmediği gibi geniş topraklar ve zengin doğal kaynaklar da yetmezdi. Öyle olsa Rusya Putin'le her dediğini yaptırırdı.
Irk ve din de yeterli değildi. Çekik gözlü Çin ve Japonya kalabalık nüfusuyla silip süpürürdü. Din belirleyici olsaydı Ortadoğu ya da Vatikan'ın önünde kimse duramazdı.
Ama değildi. İngiltere hala dünya üzerinde egemenliğini Amerika'ya vermemek için direniyordu! Ben bunu İstanbul'da ve Ankara'da çok rahat görebiliyordum. Birçok kavganın nedeni buydu.
Ancak pek çok kişi için İngiltere ile Amerika dil, din, kültür yakınlıkları nedeniyle ortak ve müttefikti... Böyle bakılırdı. Dünyadaki PAYLAŞIM kavgası yapan iki gücün DOST olmasını hiç anlamadım. Olması mümkün de değildi zaten. İşin ilginci ülkemiz laboratuvar olarak kullanılırdı!
Bakalım...
İNGİLTERE: Yönetim merkezi İngiltere'ydi. Çekirdek merkez de Londra'ydı... Kendilerine yakın buldukları bir ırk, din ya da mezhep yoktu.
Kontrol ettikleri ülkelerdeki herkes onlara yabancıydı. SOSYOLOJİYİ çok ama çok iyi bildikleri için kimi zaman tarikat şeyhi, kimi zaman ırk önderi, kimi zaman da bir askeri öne çıkarabiliyorlardı. Asıl felsefeleri farklıydı. OSMANLI'yı da böyle bitirdiler zaten! HALK GÜÇSÜZ VE AKILSIZDIR.
DOĞRU BİR ORGANİ ZASYONLA HEPSİ YÖNETİLİR. HELE BİR DE ONLARA İDEAL VERDİN Mİ GERİSİ ÇOK KOLAYDIR!
Bunun için de çok sık kahraman çıkartırlar. Kimi dini, kimi askeri, kimi de siyasi... İsimler ve aileler üzerinden giderek bir HALKI köle yapmayı becerirler.
AMERİKA: Kuruluşu itibariyla ırk, soy, din, mezhep gibi konulara hiç takılmadı. OSMANLI'yı yıkan gücü biliyordu. Farklı bir yol izlemek zorundaydı. Yoksa ömrü uzun olmazdı.
Bu nedenle PARAYA yöneldi. Para ile ülkeleri kontrol edebileceğini gördü.
Hem düşmanını zayıflatacak, hem de kontrolü artıracaktı! Bunu yaparken de hiçbir şart öne sürmedi. Sadece kim hangi işi en iyi yapıyorsa kapısını ona açtı. Farklılıkları zenginlik gördü. BÜYÜK idealde insanları birleştirdi.
Birbirine benzemeyenlerle hakimiyet kurdu! İngiltere'nin aksine İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra kontrol ettiği ülkelerde kabile, aşiret, soy, sop, mezhep aramadı. PARA ve EKONOMİ ile yönetti... OSMANL I'yı İngilizler yıktı.
Osmanlı kendisine karşı kullanılan metodlara bir defans geliştiremedi.
Yeni bir hamle ile karşılık veremedi.
İngilizler'in yaptığı iki hamle vardı.
Öncelikle şimdi olduğu gibi YÖNETİM KADEMESİNE SIZARDI. İkinci olarak ise Osmanlı'yı yani bütünü oluşturan parçalara girip farklılaştırırdı!
Ayrılığı körükledi, çatışmalarla beslendi, krizlerle kontrolü ele geçirdi.
Oysa Amerika tıpkı OSMANLI gibiydi. Farklılıklara önem veriyordu.
Nasıl Osmanlı'da bir SIRP, BULGAR ya da HIRVAT PAŞA oluyorsa orada da bir siyah BAŞKAN olabiliyordu.
Ama OSMANL I, İngilizler'e PARASIYLA cevap veremiyordu.
Amerika bunu bildiği için tek yolun PARA olduğunun farkındaydı. Para içeride mutlu, dışarıda ise güçlü bir ülke meydana getiriyordu!
Ancak bunun sürebilmesi için DOLAR'ın rezerv para olarak kalması şarttı! Savaş şimdi DOLAR üzerinden gidiyordu. EGEMENLİK ya da İMPARATORLUK mücadelesi DOLAR üzerinde yaşanıyordu!
Merkez de ORTADOĞU'ydu! Burayı alan, Türkiye'yi yanına çeken işi bitirecekti!
Bir de işin AMERİKA ayağı vardı.
Bazı büyük OY UNCULAR, "KAĞIT ALTIN"da operasyon yaptı.
Rezervlerindeki GÜMÜŞALTIN gibi gösterdi. Doların karşılığında bulunması gerekli olan ALTIN yoktu! Belki de Amerikan Merkez Bankası'nın kasaları altın yerine gümüş doluydu! En azından yarısı...
Bu geçici operasyon DOLAR'ı rezerv para olarak bir süre daha tutardı.
Ancak geniş zamanda Washington'un dünya üzerindeki operasyon gücünü bitirirdi. CAYDIRICILIK tamamen ortadan kalkardı. YAPTIRIM şansları kalmazdı!
Dönelim başa...
Kemal Derviş Beyefendi çok önceden "7 Haziran'dan koalisyon çıkarsa ben EKONOMİ bakanı olarak CHP'de görev yapmaya hazırım" demişti. Zaten Kemal Bey'in ekolünden olan ve yakın dostluğu bulunan isimler CHP'deydi! İşte o etkili iki isim dün Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun karşısında bulunuyordu! Faik Öztrak Bey ile Selin Sayek Böke Hanım... AK Parti'nin heyetinde ise göze çarpan isim Numan Kurtulmuş Bey'di...
Yani iki ekol karşı karşıya gelmişti! MHP için de aynı şey söz konusu olacaktı! Orada da AK Parti heyetinin karşısına Durmuş Yılmaz Bey çıkacaktı! CHP ile MHP, PARA konusunda aynı çizgideydi! İkisi de İNGİLİZLER'in "Halkın önemi yok!
Doğru bir organizasyonla kitleler yönetilir. Etkili azınlık çoğunluğu idare eder" sözüne yakın isimlerdi. "Olmayan paranın harcanması ve olmayan para ile borçlanma" ilkesine sıcak bakarlardı... Bilerek ya da bilmeyerek...
Öyle ya halkın NEO-LİBERAL politikalardan nasıl haberi olacaktı (!) Numan Bey bu politikaların karşısında olan isimdi...
Koalisyon buydu!
Bir yerde OSMANLI modeli, diğer yanda ise OSMANLI'yı yıkan İNGİLİZ modeli... Kimseyi kırmak ya da itham etmek için yazmıyorum bunları. İkisi de dünya üzerindeki modeller. İkisi de hayatta! İkisi de kurtuluşun reçetesi... Ben sadece safları netleştirmek istedim. Aynı mücadele şu an Amerika'nın içinde de var!
Ancak İngilizler hiçbir zaman TÜRKLER'in parayla buluşmasını istemedi! Çünkü bizi "PARAMIZ YOK!" diye parçaladılar!
Şimdi yine istiyorlar ama KASA DOLU! O zaman ne yapmak gerekir? DİREKSİYONA İKİNCİ BİR KAPTAN OTURTMAK! Kemal Derviş Bey dışarıda bekliyor!
Bunu seve seve yapacağını da söylüyor!
Sizce artık bu ülkenin yeni bir KAPTANA İHTİYACI var mı?
Bence yok ama!
Ne dersiniz?