Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 27 Nisan 2015

Kim bu adam!

Ortadoğu yakın zamanda BARIŞIN yükseleceği bir alan olmayacak! Olmaması için herkes topun arkasında!
Ayağı güçlü olan vurmak için öne geçmeye çalışıyor!
Bütün olacaklar Türkiye'yi çok etkileyecek! Bizi yakından ilgilendirecek olan alanlarda garip garip adımlar atılıyor! Roller değişiyor! Yeni yeni oyunlar kuruluyor! Takip etmek bile zor! Ama gözümüze takılanları gelin birlikte NOT edelim...
Dünya basınında kısa da olsa yer buldu! "IŞİD'in lideri değişti!" diye... Bazı siyasi figürler siyasi yaşamlarını doldurunca ölürler! Bu değişmez kuraldır! Ladin gibi... Bağdadi öldü mü, yüz mü değiştirdi, bir yere mi sığındı bilemiyorum! Ama belli ki siyasi yaşamının bitmesini isteyenler var! Bu nedenle onun yerine IŞİD'in başına Ebu Al Afri geldi! Ya da getirildi!
Afri'nin asıl ismi Abdurrahman Mustafa al-Şeyhlar... İsmi net olarak bilinse de doğum tarihini kesin olarak bilen yok! Milattan önce yaşamış gibi! Telafer'de doğdu.
Saddam döneminde fizik profesörü oldu. Sonra bir anda İngiltere'ye gitti!
Fizik profesörü olarak bazı camilerde vaaz verdi! Londra'da 1 yıl kaldığı söylendi! Belki de çok daha fazla!
Dediğim gibi net değil!
Daha sonra tekrar Irak'a döndü.
Sonra 1999-2003 arası Irak'ta birçok camide vaazlar verdi. ABD'nin Irak'ı işgalinden sonra, bir anda ortadan kayboldu.
1 yıl dolmuş şoförlüğü yaptı! Fizik profesörü direksiyon salladı yani! Derken, El Kaide'ye katıldı.
Zerkawi'nin sağ kolu olduğu iddia edildi. 2004 yılında İngiliz ve Amerikan güçlerinin Irak'ta düzenlediği bir operasyonda sağ olarak ele geçirildi.
1 yıl boyunca hapiste tutulduğu iddia edildi. Hapis önemlidir! Kullanacağın adamları orada çok rahat seçersin!
Afri orada bir askeri yaralayıp kaçmayı başardı! Sakın "Hapishanede tek bir asker mi vardı?" diye sormayın!
Ben de bilmiyorum çünkü!
Daha sonrasında daha ilginç bir gelişme oldu! Amerikalı yetkililer tıpkı BAĞDADİ gibi AFRİ'nin de suçsuz olduğunu duyurdu!
Haliyle El-Kaide'nin en önemli isimlerinden oldu!
Bir ara adı Ladin'den sonra El Kaide lideri olarak anıldı. Ancak o, 2011 yılında IŞİD'e geçti. Bağdadi'nin en güvendiği isimlerden biri oldu.
3 farklı İngiliz aksanını konuşabilecek kadar İngilizce biliyordu. Bir yılda bunu nasıl başardı bilen yok! Irak'ta bazı okullarda 2 kitabı okutuldu.
Peki Afri neden geldi ya da getirildi?
İşte bunun cevabı pek yok! Ama bu işi bilenler "IŞİD, Afri ile birlikte yeni bir döneme girdi. Çok daha aktif bir IŞİD olacak. Örgüt bölgede daha fazla toprağa hükmedecek" diyor!
Belli ki petrol alanları yeni hedefleri!
Peki Türkiye'ye sıçrar mı?
Bilinmez!
İnşallah sıçramaz! Sizce? Biliyorsunuz Türkiye Mısır'da SİSİ'ye hep tepkili oldu! Mursi'nin çektiği acılara, Müslüman Kardeşler'in uğradığı katliama sadece ve sadece Ankara tepki verdi! Herkes gözlerini kapayıp ölümleri sessizce izledi! Dünya, Müslüman Müslüman'ı vururken sessiz bayram yaptı! Sevinç çığlıklarını sadece biz duyamadık! Kendi içlerinde önemli bir İslam ülkesini kulvarlarına çekmenin sevincini yaşıyorlardı!
Mursi getirdiği SİSİ'nin kurbanı oldu! Dışarısıyla anlaşan SİSİ darbeyi yapmakta sakınca görmedi! Hatta dün Mursi'nin ikinci adamı olan şimdi de SİSİ'nin ikinci adamıydı! Hep içeriden vuruluyordu Müslümanlar!
Satın alınacak çok adam vardı! Öyle de oldu! Satın alındıktan sonra da sizi neyin beklediğini bilemezdiniz! Şimdi Mursi'yi götürüp SİSİ'yi getirenler daha kirli bir oyun için düğmeye bastı!
Libya adeta iç savaş yaşarken MISIR ordusunun müdahalesi için alt yapı hazırlandı! Oralardaki dostlarım "Bugün yarın Mısır ordusu gelip LİBYA'nın en değerli kısmını kendi topraklarına katacak!" uyarısı yaptı! Kalan kısımlarda ise LAİKLİĞİN YÜKSELECEĞİNİ vurguladı! Petrol Mısır'a, daha doğrusu SİSİ'yi getirenlere gidecek, kalanlara ise karınlarını doyuramayacak BATI YAPIMI ideolojiler kalacaktı! Oyun böyle kurulurdu! Bize yaptıklarını şimdi hem Mısır'a (bilmeseler de) hem de bütün Müslüman coğrafyasına yapmaya çalışıyorlardı! 100 yıl sonra bilindik tezgah! Maalesef yine oyuna geliyorduk! Sisi'nin niçin geldiği de ortaya çıkıyordu! Yakında! Haksız mıyım? Daha önce yazdım... Türk Hava Yolları, British Airways, Lufthansa ve Air France'ın Afrika'daki pazarına göz dikince uçaklarda "BOMBA VAR !" notları peşpeşe gelmeye başladı!
Tuvaletlerde çıkan NOT LAR havada panik meydana getirmek içindi!
İnsanlara "Sakın THY'yi seçmeyin!" demenin en etkili yollarından biriydi!
Doğrudan bilinçaltını devreye sokmanın akıllıca metoduydu! Tabii istedikleri olmadı! THY'yi durduramadılar! ÜÇ BÜYÜKLER Türkler'le başedemeyeceklerini anlayınca en ufak bir KOZ'da saldıracaklardı! Zaten NOT 'larla gelmeye başlamışlardı!
Önceki gün Milano-İstanbul seferini yapan uçağın motoru yandı! Pilot büyük kahramanlık ve soğukkanlılıkla yolcuları sağ salim indirmeyi başardı! FACİA peşinde koşan ve bunu bekleyenler bu haberle bile bayram yaptı! Alman gazeteleri, televizyonları hemen yayına başladı! "THY'de skandal!", "THY uçuşları tehlike saçıyor!" gibi onlarca manşet atıldı! NOT 'larla sonuç alamayanlar şimdi MOTOR 'dan geliyordu!
Geleceklerdi de...
Hiç şüpheniz olmasın! Nasıl mı? Bilemiyorum!
Düşünün!
Kahvaltıda bir dostumla beraberdik!
Türkiye ve dünyayı konuşurken konu bir anda Amerika-İran arasındaki nükleer müzakerelere geldi! Bizler için DIŞ HABER hep sıkıcıdır! Okumayı ve takip etmeyi pek sevmeyiz! Ama öyle noktalar vardır ki oradan koca bir dengeyi buluruz! Tabii iyi takip edip, izlersek!
Dostum "İran'ı çok hafife alıyorlar! Kendi gücü oranında oyun kurabilen ülkelerden biri!" dedi!
Merak ettim! Sordum: Ne oyunu?
Dostum "Amerika gibi bir güç bile, karşısında kendisine zarar verebilecek birini gördü mü geri adım atmakta hiç tereddüt etmez!" dedi...
Tam olarak anlayamadığım için ısrarla "Nasıl bir geri adım?" diye soruyu açtım!
Kaliforniya'da çok sayıda İranlı yaşıyor! Özellikle o bölge İranlı doludur! "Evet benim de dostlarım var" diye araya girdim!
Devam etti:
Bu nedenle orada Amerika'ya diz çöktürecek adımlar atıldı! ŞAH DÖNEMİNDE oraya gidenler daha sonra İran istihbaratı tarafından bir kulvara sokuldu! Amerika ve İsrail, Tahran'a baskı yaparken bir anda KALİFORNİYA'daki dünya güzeli ormanlar yanmaya başladı! Pek çoğu haber oldu! Ama FBI ve CIA failleri yakalayamadı! Amerikan devleti işin arkasında İran istihbaratının olduğunu anlamıştı! O yangınlar iki ülkeyi birbirine yaklaştıran en büyük hamlelerdi! Gazeteler ve televizyonlar yazmaz ama istihbarat örgütleri büyük kararlar öncesinde büyük operasyonlar yapardı...
Derin nefes aldım... "Peki bizim böyle bir gücümüz var mı?" diye bütün iyi niyetimle sordum!
Dostum gülümsedi...
İsim vermek istemem ama BATI'DA SEMBOL OLMUŞ BİRKAÇ BÜYÜKŞEHRİ birkaç dakika içinde harabeye çevirecek kadar... "Nasıl yani?" diye hayretimi gizlemeden yine sordum!
Kendi yöntemlerimiz var! İran ne ki!
Ürktüm ama sevindim! Çünkü kulağıma fısıldadığı şehirler öyle önemliydi ki! Duysaydınız siz de şaşırırdınız!