Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 21 Ocak 2015

Bileti kim kesti

DÜNYA hızla değişiyor! Değişimi anlayan, fark eden, izleyen dengeleri yerli yerine oturtabiliyor!
Ama bizim nereden geldiğini bilmediğim hastalığımız KARAKTERLER üzerinden gitmemizi ve her daim kişiler üzerinden ANALİZ yapmamızı emrediyor! Yanlış olan bu!
Öncelikle dünyada küresel KURGU yapabilecek merkezleri anlamamız şart! Bunu yaptıktan sonra EMPATİ ile "Bu adamların derdi ne?
Bizden ne istiyorlar?"
gibi soruların peşine takılmalıyız! Ve en önemlisi MÜCADELENİN KİMİNLE KİMİN arasında olduğunu bilmeliyiz! Bunu bilince Türkiye'de de sahnede verilen savaşın arkasında hangi güçlerin olduğunu anlayabiliriz! Ama bizler karşımıza hep TÜRK çıktığı için oyunu bizim İÇ SORUNUNUZ gibi görürüz! Yanılgının büyüğü budur!
Bunların düşünülmesi ve sorgulanması hiç istenmez!
Oysa dikkatli gözlerin hiç atlamayacağı olaylar vardır! Normalde olması imkansız gibi görünen gelişmeler hız kesmeden devam eder!
Durmaz! Akar gider! Ve garipliği fark ettikten sonra o alana ilgiyle girince büyük operasyonu çok önceden görürsünüz! Saklı ve gizli değildir!
Dikkat, sabır ve biraz okumak yeter de artar bile!
Böyle olaylara en güzel örnek SİBEL EDMONDS'tur! 1970'te Azeri asıllı bir doktor baba ile Türk asıllı bir annenin çocuğu olarak İRAN'da dünyaya geldi! 2 yaşındayken ailesi Türkiye'ye giriş yaptı! Baba DENİZ soy ismini alarak Türk vatandaşı oldu! Sonra İran'a geri dönüldü!
Tekrar Türkiye derken Sibel Edmonds 18 yaşında kendini GEORGE WASHINGTON Üniversitesi'nde buldu! 2001'den sonra yani dünyanın yörüngesini değiştiren İKİZ KULE saldırılarından sonra FBI'e girdi!
Görevi TÜRK KAYNAKLARININ dinlenen kayıtlarının TÜRKÇE tercümesini yapmaktı! Doğal olarak TÜRKİYE ile ilgili her şeyden haberi oluyordu! Çeviren oydu! PARALEL YAPI da bunlardan biriydi! Özellikle PARA akışını çok iyi biliyordu! İKİZ KULE saldırısı BARONLARA yapılan açık uyarıydı! NEO-LİBERAL ekonomik-siyasi politikaların biteceğinin işaretiydi! Bir güç kendi ülkesindeki SİMGEYİ indiriyordu!
Tabii dünya bunu Müslüman teröristler yaptı diye izliyordu!
Oysa böyle bir şey yoktu; olması da mümkün değildi!
Ama dünyayı inandırdılar!
En azından büyük kısmını!
Düşünmeyi sevmediğimiz için çok da zor olmadı! İKİZ KULE saldırısından sonra işbaşı yapan Edmonds kısa bir süre sonra işten ayrıldı! Bence AYRILMASI GEREKTİĞİ söylendi!
Ve kendisine bir görev verildi! Tek başına bir kadın Amerika'nın orta yerinde CIA'nın yaptığı operasyonları açıklıyor ve hiç tepki almıyordu! Mutlu mesut yaşarken de hiç susmuyordu! AKLA aykırıydı! Edmonds, PARALEL YAPI'yı anlatmaya bayılıyordu! Değişen dengelerin sonucu olarak CIA'nın yönettiği bir yapıyı FBI'ın içindeki bir kadın deşifre ediyordu! Filmde görsek inanmazdık!
Ama oldu! Görevi buydu da o yüzden oldu! Edmonds değişen EKOPOLİTİK sistemi haber vermek için rol alıyordu! Yeni filmde PARALEL YAPI'ya yer yoktu! Aslında yaptığı bunu duyurmaktı! Ama bizler ister PARALEL'in içinde, ister dışında olalım hiç bunlara kafa yormuyorduk!
Kapalı gözlükle koşuyorduk! ANALİZ yapmayı sevmediğimiz için de düşmemiz hiç zor olmuyordu!
1977'den sonra CIA, Paralel'i kontrol altına aldı! Dünya genelinde büyük yatırım yaptı! Okullar, hanlar, hamamlar, medreseler açtırdı! Büyük para akışı sağlandı!
Paranın büyük bölümü YAHUDİ İŞADAMLARINDAN gelse de Türkiye'de samimi olan çok büyük bir kısım para vermekte hiç sorun görmedi! Çünkü Kur'an, bayrak dünyaya yayılıyordu! Hep derim; Paralel Yapı'nın içindeki büyük bölüm belki yüzde 99 belki daha da fazlası samimi Müslüman! Senaryosunu bir AKLIN yazdığı filmi bizim insanlarımıza oynatıyorlardı! Filmin bittiğini de İKİZ KULE ve Sibel Edmonds'la duyuruyorlardı! Gariptir anlayan çok azdı! Devletin içinde 2001 İKİZ KULE saldırısını anlayan ve doğru yorumlayanlar vardı!
Bu nedenle PARALEL'e bakışını değiştirenler yok değildi!
Ama Amerika farklı çalışıyordu!
Özellikle PARALEL bunu bildiğini sanıyor ancak hiçbir şey bilmiyordu! KAHRAMAN olduklarına inanan insan topluluğu ayrı ayrı, hücre hücre hareket ettiği için birinin üst perdeden "YAPIN!" demesiyle her şeyi yıkmaya kalkışıyordu! MUHAKEME yoktu!
Yapı buydu! Sorunun olmadığı yerde bilin ki dayak kaçınılmazdı! Oyunu kuranlar, daha doğrusu kontrolü ele geçirenler 17 ARALIK'ı erkenden haber verdi! Emri veren bu noktada yanıltıldı! Daha önceki operasyonlarla özellikle askerlerin alınmasıyla ilgili olarak zaten negatif bir enerji oluşmuştu! Hemen hemen kimse oluşuma DİNİ BİR YAPILANMA diye bakmıyordu! Korkuluyordu sadece! Yatak odasında kimse emin bir şekilde uyamıyordu! Oysa bunlara "ÖZEL GÖRÜNTÜLER" peşinde koşun emrini verenler sonu hazırlıyordu!
Dinleme emrini verenler tasfiyeye giden yolda ilk taşı döşüyordu! Ama bilmiyorlardı! Zafer kazandıklarını sanıyorlardı! AKIL olmayınca böyle olurdu!
Velhasılı PARALEL'e format atan akıl daha da ileri çıkmasını istedi! "Devleti ele geçirmek istiyorlar!" görüntüsünün oluşması gerekiyordu!
Bunu anlamadıkları için açıldıkça açıldılar! Nerede duracaklarını bilemediler! Herkes BİR KİŞİYE BAĞLI olduğu için sorgulama şansları yoktu! Bu olmayınca birlikte duvara toslayacaklardı! Devleti, milleti, orduyu, işadamını, gazeteciyi, savcıyı, hakimi dinliyor, izliyor ve namahremlere giriliyordu! 13 yaşındaki kız çocuklarını gizlice kayıt ediyorlardı! Ellerine verilen imkanlarla ÇOK GÜÇÜ OLDUKLARINI sanıyorlardı! Oysa cellatları onları uçuruma sürüklüyordu!
Bilmiyorlardı! Suç dosyaları kabardıkça kabardı! Dini bir oluşumdan çıkıp bir ÇETE örgütlenmesine dönüştü!
Dönüştüren de kontrolü sağlayan AKILDI! Çünkü hata yapmaları için vaad edilenler sınırsızdı!
Göremediler!
Böceklerle, kriptolarla, takiplerle sonuç alacaklarını varsaydılar!
Baktıkları AYNA gerçeği yansıtmıyordu! Gözleri de bozuktu!
Edmonds GLADYO A ve B'yi anlatmaya başladığında "EYVAH!" demiştim! Yıl 2003 ya da 2004'tü!
Tamamen TÜRK evlatlarının gönül verdiği ve yücelttiği bir hareket çökecekti! Ele geçiren AKIL bunun emrini vermişti! ÇÖKÜŞ Türkiye'de yaşanacak ve doğduğu yere de zarar verecekti!
Donald Rumsfeld gidip, SADDAM'la tokalaştı! Kısa bir süre sonra IRAK lidersiz kaldı!
Gerçek dostluğun bu topraklarda olduğunu öğrenemediler!
Şimdi yalnızlar! Daha da yalnızlaşacaklar! Pensilvanya için de üzücü şeyler olacak!
Adamlar böyle çalışıyordu!
Kendi ülkelerinin çıkarları için her yolu deniyorlardı! OYUN BUYDU! Birbirimize kızacağımız yerde tezgahı görebilmeliydik! Kavga edeceğimiz yerde el ele olabilmeliydik!
Bölen değil birleştiren olmayı başarabilmeliydik! Olmadı! Yazık! Şimdi, parası olanın borusunun ötmediği bir dönem başlıyordu! PARANIN peşinden gidenlere burada yer yoktu!
Paralel'e 1977'de DADANANLAR bunu söylüyordu! Ben değil!

NOT: Yarın Amerikalı dostumun önemli sözlerini paylaşacağım! Beyaz Saray'ın tam kalbinden aktaracağım! Bekleyin! Pişman olmazsınız!