Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 19 Nisan 2013

İkna masası

Türkiye kabuğunu kırarken, bölgedeki etkisini her geçen gün artırırken birçok kişi "Neler oluyor?" sorusuna cevap arıyor! Bazı CHP'li dostlarımızla dün birlikteydik! KÜRT meselesi, Öcalan ve PKK en çok ilgilendikleri konuların başında geliyordu.
Hem tedirginlik hem merak vardı. Ama kafaları rahat değildi! Olayları doğru okuyamıyor, sağlıklı bakamıyorlardı...
En çok da gelişmelere İDEOLOJİK olarak yaklaştıkları için hata yapıyorlardı!
Şükrü Elekdağ'ın da dile getirdiği o soruyu bana sordular: Kuzey Irak'taki, Suriye'deki ve daha sonra da İran'daki Kürtler Ankara'ya gelirse bu insanların daha sonra ayrılmayacağının garantisi ne? Ya Obama ve ekibi Türkiye'yi kullanıp KÜRT DEVLETİ kurdurtmak istiyorsa, o zaman ne yapacağız?
Bu ve benzeri birçok soruya cevap vermeye çalıştım. Kolay olmasa da çoğunu ikna etmeyi başardım. Yüzlerindeki rahatlamadan bunu anladım. Belki de çok iyi niyetli düşünüyordum! Bilemem...
İşte merak içinde arkadaşlarla olan sohbetin kısa bir dökümü...
Deniz Baykal, CHP lideriydi! AK Parti 2002 seçimlerinden GALİP ayrılmış ancak lideri Tayyip Erdoğan yasaklıydı. Baykal "Bunu kabul etmemiz mümkün değil" diyerek ortaya çıktı. Erdoğan'ın önünü açtı. Siirt seçimleri yapıldı. Erdoğan'a şiir okuduğu gerekçesiyle konulan YASAK ortadan kalktı! Bunu yapan CHP'ydi!
* Neden?
Çünkü birçok insan sizler gibi her gelişmeyi İÇ POLİTİKA olarak değerlendiriyor! Oysa 100 yıldır kendi haline bırakılmayan bir TÜRKİYE'de hiçbir şey iç politika olarak görülemez! Kesinlikle DIŞ ayağı vardır!
İdeolojik olarak baktığınızda Baykal ve Erdoğan farklı farklı insanlar. Hem yaşam tarzları hem siyaset anlayışları çok başkadır! Ama CHP'liler bilmese de Baykal tıpkı Erdoğan gibi BÜYÜK TÜRKİYE'ci bir isimdir! Sırf bu nedenle Erdoğan'ın yolunu açmış, bunun da bedelini KASETLE ödemiştir! İki liderin en önemli ortak özelliği DIŞ POLİTİKADA Ankara'yı konumlandırdıkları yerdir! İkisi de Misak-ı Milli'yi bugünkü haliyle kabul etmiyor!
* Kaset neden çıktı?
Baykal'ın verdiği destek Avrupa'yı, özellikle Londra'yı çileden çıkarmıştı! MHP gibi CHP'nin de Avrupa ile yakın ilişkileri vardı. Ama Baykal'la birlikte Avrupa'nın parti içindeki etkisi azaldı. Bu nedenle Baykal'ın gitmesi gerekiyordu! Avrupalı güçler, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çıkaracakları adaya karşı muhalefeti bir arada tutmak istiyordu! Baykallı CHP buna tersti! Ve gitti!
Yerine gelen yeni genel başkanınız, yani Kemal Bey, aday olursa asla ve kat'a Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığına destek vermeyecektir! Bu konuda MHP ile aynı çizgide olacaktır!
* Bunun sebebi ne?
İşte anlamadığınız bu! İdeolojik olarak bakıyorsunuz! Milliyetçi, laik, solcu, sağcı ya da ümmetçi gibi terimler, BATI kaynaklı olmasa da onlar tarafından kullanılan ve yönlendirilen kavramlardır!
Yoksa MHP ile CHP'nin yol arkadaşlığını nasıl açıklayacaksınız? Baykal olsaydı Erdoğan'a karşı oluşturulan ittifakta MHP ile yan yana gelinmezdi! Çünkü O da ülkenin büyümesinden yana!
* Ama anayasaya itirazı oldu ama!
Türklük çıkmasın diye konuştu! Aynısını Başbakan da söyledi! Tamam mı! Şimdi Kemal Bey'i CHP'li sayıp, Baykal'ı CHP'li kabul etmeyecek misiniz? Sizin için zor soru biliyorum! Ama değerlendirmelerde ne olur İDEOLOJİYİ dışarıda tutun!
Erdoğan'la Baykal'ın ideolojileri farklı ama SİYASET amaçları aynı! Büyük payda önemlidir!
Gerisi teferruattır!
* Kürtler'i sizin de söylediğiniz gibi kucaklayacak mıyız?
Elbette! Unutmayın başka şansımız yok!
Avrupa KÜRT konusunda kendi içinde bir bütün değil. Almanya ve Fransa gibi iki güçlü ülke "Kürtler gitsin, Türkiye öyle gelsin" diyor.
Bunu söylerlerken de tek amaçları SİYASİ!
Çünkü Avrupa Birliği'ne 75 milyon olarak giren Ankara, bütün oylamalarda etkili olur ve birliğin yönünü belirleyecek konuma gelir! Bu iki ülke bundan haklı olarak korkarken İNGİLTERE "Türkiye bir bütün olarak gelsin" diye ısrar ediyor!
Çünkü Cumhuriyet'in temelinde İngilizler var! Her kurumda ve her sermaye içinde görünmeden yer alırlar! Patronlar katında şu an çok ama çok güçlüler. Bu nedenle Türkiye bir bütün olarak Avrupa Birliği'ne girerse Londra, Türkiye üzerinden Kürtler'e oradan da petrol ve gaza ulaşacak! İşte bu plan yüzünden Avrupa ikiye ayrılmış durumda! Almanya ve Fransa bu korku nedeniyle 50 yıldır bizi kapıda bekletiyor!
Kemal Bey'in Almanya ile arası iyi olmasına rağmen bu sorunu aşamıyor! Aşamaz! Çünkü sorun ideolojik değil! Adamlar her şeye MİLLİ ÇIKAR gözlüğüyle bakıyor! Biz hala romantiğiz! Unutmayın içerideki birçok MARKA Avrupa kaynaklıdır! Bu da içimizdeki mücadeleyi net olarak ortaya koyar!
* Diğer ülkelerdeki Kürtler gelecek mi? Bu kargaşaya yol açmaz mı?
Gelmezse daha büyük sorun! Eğer Kürt açılımını doğru yönetemezsek çok sürmez ülke bölünür! Çünkü Avrupa'nın bir bölümü Kürtler'i ayrı devlet olarak görmeye dünden razı. Buna destek veren Amerikan kanadı da var! Türkiye bölünürse hem Kürtler hem de Türkler çok daha kolay kontrol altına alınır!
Amaçları bu! Ama Türkler, Kürtler'i kucaklarsa kontrol imkansız hale geleceği gibi yeni güç Ankara olur! Osmanlı'yı yaşayan ve korkudan titreyen o Avrupa'dır. Bunu bildikleri için BÜYÜK TÜRKİYE uykularını kaçırıyor!
* Amerika!
Onlar çok uzak! Adamlar petrole ihtiyaç duydukları için Irak'a ve Afganistan'a girmedi!
Enerji yollarını Avrupa'ya bırakmamak için girdi! Çuvalla para harcadı, onca askerini kaybetti yine de yapamadı! Çünkü iki güç de bu mahallede yabancıydı! Avrupa bizi bölerek yanına isterken, Amerika 'komuta siz de olsun, gerisi önemli değil' diyor! Bu da Büyük Türkiye'nin önünün açılması anlamına geliyor!
* Peki Kürtler'in yaşadığı ülkeler tepki göstermeyecek mi?
Gösterecek elbette! Ama büyük plan bu! Ne olur sorunları Ankara ve bölge içinde aramayın! Oyun iki güç arasında kurulur! Bölge de diğer ülkeler de buna uyar! 60 yıldır yaşadığımız darbeleri, cuntaları, çatışmaları, PKK'yı nasıl açıklarsınız başka türlü! Sorun yerel gibi görünür ama kökü dışarıdadır! Biz bunu atladığımız için doğrulup kalkamadık! Irak'taki ve Suriye'deki Kürtler gelecek! Asıl sorun İran gibi duruyor! Ama onlar da çok parçalı.
Bence ileride oraya psikolojik operasyon olacak! Ergenekon ve Balyoz gibi operasyonlarla başlayan süreç tamamlandığında sanırım İran da değişmiş olacak! Fizik kuralları bunu emrediyor! Bu ya masada ya da başka türlü olur! Ama kesinlikle olur! Dünya dengesini bir ülke değiştiremez!
Bakın eski Genel Başkanınız bir "iç dengeyi kurmaya kalktı", kasetle gitti!
* Siz Osmanlı'yı tarif ediyorsunuz!
Ne olduğu önemli değil. Dünya Türkiye'ye BÜYÜME şansı verdi! Ya genişleyeceğiz ya da küçüleceğiz!
Üçüncü bir ihtimal yok! "İdare etme" dönemi bitti! Sorunlar bizi aştı. 16 devlet kuran akıl şimdi devrede! Bir Amerikalı istihbaratçıya "Türkiye sizin için ne ifade ediyor?" diye sormuşlar. Adam hiç düşünmeden "Tarihte Türkler gibi devlet kurmayı becerebilen ikinci bir millet yoktur!" cevabı vermiş! Bunu Avrupa daha da iyi biliyor! Tarih onlarla bizim aramızdaki savaşlarla yazıldı! Şimdi ayağa kalkan bir Ankara isterler mi? Bu nedenle itirazlarınız akılla olsun, ideolojik değil...
* Laiklik, demokrasi gidecek mi?
Yahu neden gitsin! Sadece bu kavramlar da millileştirilecek! Kullandığımız her şey bizim yapımımız olacak! Bölünme korkusu bu nedenle temelsiz! Unutmayın esir ya da kiralık asker olarak bile Türkler nereye gitse orayı ele geçirir!
Bu genetik bir kural! İstesek de değiştiremeyiz! Figüranlara değil senaryoya bakın! Yoksa gördüğünüz her sahne sizi yanıltabilir! Filmin tamamı önemli...
Final önemli...