Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 8 Ocak 2013

Kim?

Devletin Öcalan'la görüşmesi bir anda ülkenin gündemine oturdu.
Daha doğrusu "Görüşmeler yapılıyor" açıklaması tartışılmaya başlandı. Herkes bir şey söylüyor.
Kemal Kılıçdaroğlu sürece şartlı destek verirken, MHP ne diyeceğini tam olarak kestiremiyor.
TÜSİAD "Bu çok önemli bir şans" derken, Aydın Bey "Barış dilini kullanalım" önerisi getiriyor...
Sanatçılar "Tam destek" diyor. Sokaktan da gelen büyük bir tepki yok. Anlaşılan "Veryansın eden"
Batı basınından başka rahatsız olan yok!
Peki, ismini sayamadığım her isim barış istiyorsa şu soruları sormanın tam sırasıdır...
* Oslo'yu kim sızdırdı?
* PKK içindeki istihbaratçıları kim deşifre etti?
* Erdoğan'ın ofisine böcekleri kim koydu?
* MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a kim saldırıyor?
* Ordunun gücünü ve itibarını kaybetmesi için kim sorti yapıyor?
* Faiz lobisinin avantadan para kazanması için kim çırpınıyor?
Soruları çoğaltmak mümkün... Bu "KİM"lerin Türkiye'de bağlantılarının olmadığını düşünmek pek mümkün değil...
Eğer içerideki adamlarıyla bu operasyonlara kalkışıyorlarsa "KİM" bunlar?
Devletin kesin kararlılığı ile eski masanın bazı adamlarının "Dostlar alışverişte görsün" diyerek makas değiştirmesi çok açık ortada! Kim ne kadar samimi yakında görürüz! İnanın DEVLETİN ayağı takılıp düşsün diye kenarda pusuya yatmış çok adam var! Konu hassas olduğu için ayrıntıya girmiyorum...
Ama görmemiz gereken bir FOTOĞRAF var. Bunu anlamazsak SAVAŞIN SEBEBİNİ de anlayamayız!
Perde arkasında BÜYÜK TÜRKİYE "kurulsunkurulmasın" mücadelesi var! Olaya sadece İMRALI'dan bakarsak ne içeride olanları ne de dışarıda bizi bekleyenleri görebiliriz. Öyle bir gözlük kullanmalıyız ki TÜRK'ÜN ATTIĞI her adımı göstersin!
Gelin birlikte bakmaya çalışalım...
Ama önce Ortadoğu'yu ve Afrika'yı gösteren bir HARİTA'yı masanıza koyun! Hazırsanız başlayalım...
2011 yılının Ağustos ayında Erdoğan, kalabalık bir heyetle SOMALİ'ye gitti. Yardım götürüldü. Bölge insanıyla kucaklaşıldı. Dertleri dinlendi. Çözümler tespit edildi. Türk Bayrağı dikildi...
Hatırlayın o gün bazı aklıevveller çıkıp "Ne işimiz var orada" diyordu! İçlerinde hatırı sayılır kişiler vardı!
Ancak bu arkadaşlar o geziye katılan Nihat Doğan ve Süperstar Ajda Pekkan kadar Türkiye'nin gittiği istikameti okuyamıyordu!
Çünkü işlerine gelmiyordu...
Haritaya baktığınızda SOMALİ, Afrika'nın boynuzudur! Kuzeyde ADEN KÖRFEZİ, doğusunda HİNT OKYANUSU vardır.
Yani Doğu'dan gelecek bir ülke Somali'yi geçemeden Afrika'ya giremez.
Mümkün değil.
İşte Yeni Türkiye, o kapıyı almak ve kimseye geçit vermemek için oraya gitti. "Arap Baharı" ile birlikte kuzeyde ne kadar ülke varsa, Ankara'nın yanına geçmişti zaten! Türk parası kullanıyorlar, Türkçe'yi seçmeli ders yapıyorlar, Türk dizileri izliyorlardı! Yani Afrika'nın kuzeyinde sorun "Sıfırdı"...
Erdoğan bu kez yine kalabalık bir heyeti alıp Somali'nin tam karşısında bulunan HİLAL'e gitti! Hilal dediğim üç ülke yani Senegal, Nijer ve Gabon'du!
Öcalan'la konuşup Kuzey Irak'ı kendisine bağlayacak olan Ankara'nın, sadece orada kalmaya niyeti yoktu.
Kürtler'i kucakladıktan sonra yapacağı işler vardı...
Senegal ve Gabon, Afrika'nın BATI'dan giriş kapısıydı.
Bu iki ülke el değmemiş uranyum, demir, kalay, bakır, cips, boksit, ve doğalgaz yataklarına sahip olan SOMALİ'yi aratmıyordu! Afrika'nın en zengin ülkesi olan Gabon'da çok ciddi miktarda petrol, gaz, uranyum, altın, elmas ve manganez yatakları vardı...
Senegal de Gabon'dan farklı değildi. İki yıl önce çok zengin petrol yataklarını işletmek için BP'yi kovan Senegal, TÜRKLER'e kapılarını sonuna kadar açıyordu! Ankara, Somali'den sonra ikinci kapı olan Gabon-Senegal girişini de ele geçiriyordu!
Nijer ise ismini aldığı ırmaktan hayat buluyordu.
Dünyanın en genç nüfusuna sahipti. Uranyum ve petrolü boldu. Çalışacak insan sıkıntısı yoktu! Libya üzerinden AKDENİZ'e koridor açmayı mümkün kılıyordu! Ankara, Osmanlı gibi Afrika'da olacaktı...
Hamle buydu!
Somali'den Senegal'e çektiğiniz hattın üzerindeki bütün bölgelerde TÜRK olacaktı. Herkesten çok Ankara'nın sözü geçecekti. Kürtler de bu halkaya katıldığında kocaman bir devlet ortaya çıkacaktı! İşte Yeni Türkiye dediğimiz şey bu!
Bazılarının anlamak, hatta telaffuz etmek istemedikleri tablo böyle bir şey...
Amerika, Çin ve Avrupa'nın bölgeye inmemesi için Türkiye'nin yanında.
Çünkü hem dilimiz, hem bayrağımız, hem de dinimiz oralara yabancı değil! Türk demek, altın anahtar demek!
Afganistan'da, Irak'ta milyarlarca dolar harcayan Amerika bunu yapamadı. Tutunamadı. Avrupa yapabilir diye Ankara'ya "sınırsız" destek veriyor. "Kazan kazan" yani!
İlk hamle Kuzey Irak'a yapılacak. Buluşma gerçekleştikten sonra Afrika'da Türk rüzgarı esecek...
Daha TİKA'dayken bölgeye inen HAKAN FİDAN işte bu nedenle HEDEFTE! MİT, ilk kez Türkiye dışına taştığı ve baktığı için saldırı altında...
Türk Ordusu buna onay verdiği için, yani BÜYÜK TÜRKİYE'ye sahip çıktığı için eleştirilerin odağında!
Anlayacağınız Türkiye eski günlerine dönmek için startı verdi! Karşısında NEW YORK VE LONDRA'ya çöreklenmiş kocaman bir BARON koalisyonu var...
Şimdi dönelim başa... "KİM" sorusunun cevabını bulmaya!
İçeridekiler TAŞERON! Perde arkasındakiler ise sanırım ortada!
Darbelerin ve yarım kalan girişimlerin arkasında Türkiye'yi frenlemek vardı. Her zaman söylediğim gibi "LAİKLİK KALKANI" kullanan BARONLAR askerleri kışkırttı! Her defasında bu oyuna geldik. Şimdi "devlet kenetlendi" diye ne yapacaklarını şaşırdılar!
Ama yine deneyecekler.
Artık saldıranların "KİM" olduğu değil "KİM"in adına saldırdığını görmek önemli...
Ya Türkiye'nin yanındasınız ya karşısında...
Ankara'da yeni konsept bu!
Demedi demeyin!
NOT: Nükleer güç olma yolunda ilerleyen Türkiye'nin elini uzattığı ülkelere dikkatli bakın! İhtiyacını garanti altına aldığını göreceksiniz!