Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 14 Aralık 2012

Nereden nereye...

Kaç yıl oldu hatırlamıyorum bile...
Sanırım 2008'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya "laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle AK Parti hakkında kapatma davası açtı. Cumhurbaşkanlığı seçimi zor da olsa yapıldıktan hemen sonra yeni bir HAMLE yapılmıştı! Herkes nefesini tutmuş, Anayasa Mahkemesi'nin kararını beklemeye başlamıştı. Bakanların bile çoğu ümitsizdi. Bu bekleme evresinde ANKARA hiç olmadığı kadar hareketliydi! Her lokantada, her kafede gizli gizli KULİS yapılıyordu.
Ama zararlı, ama zararsız!
Bu atmosferde Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün de o dönem Kara Kuvvetleri Komutanı olan İlker Başbuğ ile görüştüğü ortaya çıkıyordu! Olayın basına yansıyan şekline göre Paşa, Osman Paksüt'e "Kapatma kararı verin" diyordu! Günlerce konuşulan bu buluşmadan çok sonra KARA KUVVETLERİ KONTENJANI olan üye garip bir şekilde "Kapatılmasın" yönünde oy kullanıyordu!
Galiba o manşetler olayı çarpıtıyordu!
Gerçeği gizliyordu!
Neyse...
Bir gün Osman Bey ve eşi Ferda Paksüt Hanımefendi otomobilleriyle giderken peşlerindeki aracı durdurdu. Dinlendiklerini düşünüp araçtan indiler. Ancak meçhul araç kaçarak ortadan kayboldu! Paksüt çifti şikayetçi olsa da hatırladığım kadarıyla pek bir sonuç çıkmadı! Ancak OYU çok önemli olan Osman Bey kendini hiç rahat hissetmiyordu. Sadece güvendiği insanlarla bir araya geliyordu! Bu kişilerden biri de Ergenekon firarisi TURHAN ÇÖMEZ'di!
Paksüt çifti o gün de Turhan Bey'le kahve içmişti! Belki de bu nedenle izlendikleri hissine kapılmışlardı! Kim bilir!
Daha sonra ortadan kaybolacak olan tek isim Turhan Bey değildi! Bir de İstanbul'da en az onun kadar önemli ilişki ağına sahip bir isim daha vardı! Bedrettin Dalan!
Bedrettin Bey de, aldığı bir bilgi üzerine, yurdu terk etti. İşini gücünü geride bırakıp uzaklaştı!
Peki bu isimlerle yazdıklarımın ne ilgisi var?
Anlatayım!
Turhan Bey kaçtıktan sonra soluğu İNGİLTERE'de, Bedrettin Bey ise AMERİKA'da aldı!
Yani önümüze Ergenekon ve Balyoz olarak gelen iki akımın, iki önemli temsilcisi bu iki isimdi!..
İkisi de çok iyi ilişkilerinin bulunduğu ülkeleri tercih etti! Hem Ergenekon'un iki kanadını, hem de Ankara'daki DIŞ GÜÇLERİN mücadelesini anlatması açısından öğreticiydi bu kaçışlar!
Hep dediğim gibi Avrupa ve Amerika asla "bizi bize" bırakmadı! İstedikleri gibi at oynattılar!
Düşünün Turhan Çömez, belediyeden beri Başbakan Erdoğan'ın yanındaydı!
Dünkü yazımda ne demiştim, hatırlayın: "Adamlarını sokarlar!"
Bunu her defasında başarıyla yaptılar.
Tam golü atacakken mağlubiyetle bitirdiğimiz maç hiç az değil...
Birkaç gündür Özal'ı, Mumcu'yu, Eşref Bitlis'i konuşuyoruz. 1993 yılındaki cinayetleri çözmeye çalışıyoruz!
Çözemeyiz!
Çözme şansımız yok! Mesela Turgut Özal suikastı... "Zehirlenme yok" denildi! Belki 20 yıl sonra "suikast" deme şansımız yok. Ama rahmetli Özal 1993'te DIŞARIYA rahatsızlık veren isimlerin başında geliyordu! Hem İngiltere-Almanya, hem Amerika kendisinden rahatsızdı! İki devin kullandığı KÜRT kartını ellerinden almak istiyordu çünkü!
Tıpkı Eşref Bitlis ve Cem Ersever gibi... Devlette birileri bunun çözülmesi gerektiğini söylüyordu.
Amaçları ne olursa olsun, hangi akımı temsil ederlerse etsin bu kişiler ortadan kaldırıldı! Bunu yapan adres dışarıdaydı! Eşref Bitlis'in uçağını düşüren Amerikalı'yı bulacak halimiz yok! Bulsanız ne yapacaksınız? Savaş mı ilan edeceksiniz? Aynı kural Özal için de geçerli! Sonuna kadar gittiğimizde karşımıza YABANCI çıkacak! Nereye kadar ilerleyeceksiniz?
Ankara'daki Yeni Devlet kimin ne yaptığını en ince ayrıntısına kadar biliyor! Herkesin yoğurt yiyişi farklı! Bunların hesabı sorulacak! Zaten Balyoz ve Ergenekon operasyonları İKİ KANADA verilmiş en güzel cevap! Bizlerin göremeyeceği şekilde TOKATLAMA devam ediyor! Bölgede kimse Ankara'dan izinsiz adım atamıyor! Ne yaptığını bilen MİLLİ ANKARA herkesi masada ikna ediyor! Rusya "Tamam" deyip kenara çekildi!
Bölgenin kapıları sonuna kadar açıldı. Şimdi son raund Irak'ta oynanacak! İlk hamle gelinceye kadar Silivri boşalmayacak!
Kimse çok uzun beklemek zorunda kalmayacak!
Çünkü dışarısı Yeni Türkiye'yi tanıdı! Ankara'nın karşısında değil yanında olmak zorundalar...
OBAMA ve arkadaşları öyle yapıyor! Ama DERİN Washington, İngiltere, Almanya ve Fransa hattında hala çatlak sesler yükseliyor!
Taşlar yerine yavaş yavaş oturuyor. Eski DEVİN ayağa kalkması kolay olmuyor...