Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 13 Aralık 2012

Türk aklı

"Türkiye' de neler oluyor?" sorusu hepimizin kafasını kurcalıyor. Kimimiz tedirgin, kimimiz geleceğe güvenle bakıyor. Ama ayrışma apaçık ortada duruyor. Kafelerde, lokantalarda, okullarda, hastanelerde, evlerde, Başkent sokaklarında, Anıtkabir'de, servislerde, pazar yerlerinde, stadlarda yani insanın olduğu her noktada SİYASET konuşuluyor. Kimi, AK Parti'nin yaptığı en küçük bir icraatı bile abartarak "tehlike kapıya dayandı" diye ortalığı toz dumana veriyor. Kimi de atılan her adımdan KERAMET çıkarıyor!
Oysa geniş kadrajla bakıldığında devletin dönüştüğünü ve gittiği yönü görebiliyorsunuz. Ama bunun için temel şart PARTİZANCA değil objektif olarak bakmak! Eğer kullandığınız gözlük her rengi olduğu gibi görmenize yarıyorsa hiç sorun yok. Yok, eğer baktığınız her yerde istediğiniz rengi görmek istiyorsanız sorun var demektir! Çünkü Türkiye artık çok renkli ve çok sesli bir ülke...
Nasıl mı?
Anlatalım! Ama önce biraz geriye gidelim...
İsmet İnönü, Şükrü Kaya, Celal Bayar, Adnan Menderes, Cemal Gürsel, Fatin Rüştü Zorlu, Şükrü Saracoğlu, Osman Bölükbaşı, Rüştü Erdelhun, Alparslan Türkeş, Cemal Madanoğlu, Necmettin Erbakan, Muhsin Batur, Faruk Gürler, Süleyman Demirel, Sadettin Bilgiç, Ragıp Gümüşpala, Bülent Ecevit, Bülend Ulusu, Kenan Evren, Haydar Saltık, Turgut Sunalp, Necdet Calp, Turgut Özal, Deniz Baykal, Tansu Çiller, Erdal İnönü, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli, Hüsamettin Cindoruk, Hüsamettin Özkan, Kemal Kılıçdaroğlu ve kudretli patronlar!
Türkiye neredeyse son 60 yılını DEVLETMİLLET çekişmesiyle, hatta savaşıyla geçirdi.
Ülkenin bütün enerjisi, milleti arkasına alanlar ile sırtını devlete yaslayanlar arasında harcandı gitti.
Her defasında dışarıdan destek alan DEVLET kazandı! Darbelerle, muhtıralarla, suikastlarla, kitlesel eylemlerle hep devletin yüzü güldü! Dışarıdaki BEYİN bunun olması için elinden gelen her şeyi eksiksiz yaptı. Bazen ekonomi düğmesine basarak, bazen de yetiştirip içeri koyduğu adamlarla... Ama her defasında oldu!
Plan tuttu!
Bir gün çok önemli bir devlet adamına "Beyefendi neden her defasında yenildik?" diye sormuştum.
Cevabı ilginçti...
"Gökdelenleri yapmak için çimento şarttır. Uygun kum ve çimento su ile bir araya getirilip MİKSERİN içine atılır. Oradan çıkan karışım ülkeyi ayakta tutan BETONU oluşturur. Ama sen karanlık bir elin o karışıma iki kürek TOPRAK attığını görmez ve engel olmazsan bir kamyon dolusu karışım boşa gider.
Çöpe atarsın! Çünkü beton tutmaz! İşte bu nedenle içimize adam sokuyorlar! Özel yetiştirip aramıza katıyorlar. Hem istedikleri oluyor, hem devlet devletlikten çıkıyor..."
İngilizler, Almanlar, Ruslar, Amerikalılar bunu hep yaptı! Kim güçlüyse gelip ANKARA'ya oturdu!
Zaafiyet gösterdiğin an bu senin kaderin olur bu bölgede!
Yukarıda ismini saydığım, sayamadığım birçok önemli isim bilerek ya da bilmeyerek ülkeyi iki ucundan çekiştirdi! Bir grup İngiltere-Almanya-
Fransa'dan
güç aldı. Diğerleri ise Amerika'dan...
Türkiye adına ortaya çıkan her kim olursa olsun silinip gitti! Ne basında, ne hukukta, ne siyasette, ne sporda, ne ekonomide söz hakkı verilmedi! Memleketi düşünen ezilip giderdi! Anadolu'da değişmez kuraldı bu!
Ne zamana kadar sürdü bu? 2002'ye kadar....
Erdoğan ile birlikte eski kurallar aşınmaya başladı.
Ankara'da filizlenen yeni devlet, arkasından gidebileceği bir ismi nihayet bulmuştu.
60 yıldır yapılamayan şeyler hayata geçmeye başladı!
Asker eski alışkanlıklarını, siyaset de ön yargılarını bir kenara bıraktı. Kenetlendiler!
İki kol birden halkı sarıp sarmaladı! HALLEY kuyruklu yıldızından daha az gördüğümüz manzara bizi de şaşırttı! Yeni Devlet işe devleti temizlemekle başladı. İlk adım darbecilerin gitmesiydi. Öyle de oldu. Ankara'nın yeni rotasında DARBE yoktu!
Milletle kucaklaşıp büyümek vardı. Ergenekon ve Balyoz dalgaları bu nedenle geldi...
Ordu milletin ordusu oldu. Etrafı, sızmaya karşı kalın bir duvarla örüldü! Dışarıdan yönetilen 22 yaşındaki bir teğmenin gelecekte GENELKURMAY Başkanı olmasının önü kesildi!
Harp Akademileri'nde yetenekli ve akıllı olanın öne çıkması sağlandı. Ve en önemlisi devlet, Kürt, Ermeni, solcu, sağcı, ülkücü, muhafazakar, şeriatçı, gerici, ateist diye vatandaşını takip etmeyi bıraktı! Fişleme tarihe karıştı! Askerin görevi birlikte yaşadığı insanları dışarıdan gelecek tehlikelere karşı korumaktı! Dünyanın hiçbir yerinde kendini vatandaşından koruyan devlet yoktu! İşte Erdoğan'ın başardığı buydu! Devlet milletle barıştı. Başını kaldırıp uzağa baktı!
Hem de 60 yıl sonra...
Şimdi yakın gelecekte ORDUNUN aşınan imajı silinecek. Asker olmak camileri havaya uçurmayı düşünen bir "darbeci" değil, "kahraman" olmak anlamına gelecek...
Türkiye 60 yıldır ayaklarına bağlanan prangadan kurtuluyor!
Bu nedenle zamana yayılan dönüşümü göremiyoruz. İstiyoruz ki her şey bir günde olup bitsin!
İkiye bölündüğümüz için kaybettik, tek yürek olduğumuz için kazanacağız... Tek kartları KÜRT sorunuydu, o da yakında bitecek! Ondan sonra ASKERLE ilgili olumsuz tek haber okumayacaksınız!
Bu da devlet projesi!
Hep dediğim gibi TÜRK AKLINA güvenin...
Sadece biraz sabır!