Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 10 Aralık 2012

Alman Usulü!

Türkiye'de çok az vakit geçiren dostum önceki gün mesaj gönderince hafta sonu demeden bütün işlerimi bırakıp koştum. Tarif ettiği küçük, temiz, az ışıklı lokantayı zor da olsa buldum.
İçeri girdiğimde tek başına bir sütunun arkasında oturmuş beni izliyordu! Adımlarımı hızlandırıp yanına sokuldum. Tam otururken garson gelip yemekleri masaya bıraktı. Oysa daha yerimi bile almamıştım. Ama 2 günlüğüne İstanbul'a gelen dostum beni iyi tanırdı.
Kıymalı makarnaya "Hayır" diyemeyeceğimi bilirdi! Peynirli pizzasından bir parça aldıktan sonra "Şu Almanya işini sen de hafife alıyorsun" dedi. "Hangi Almanya işi?" diye aklımdan geçirirken "CHP'nin politikaları, Özal'ın zehirlenmesi, Uğur Mumcu'nun öldürülmesi gibi önemli olaylarının ardında Almanya'nın izi var" dedi...
Sohbet başlamıştı bile... Soracak çok soru vardı...
-Almanya ile CHP arasındaki nasıl bir ilişki var?
Ergenekon operasyonu 2007 yılında başladı.
Ümraniye'de bulunan el bombaları ile... Bundan hemen sonra ne oldu?
-Hatırlamıyorum ne oldu?
Ergenekon'da dalgalar gelmeye başlar başlamaz Alman derin devleti düğmeye bastı. Türkiye'deki partneri olan MEDYA aracılığıyla aracılığıyla Deniz Feneri Davası'nı kaşımaya başladı. Amaç Ergenekon operasyonlarını durdurması için hükümete gözdağı vermekti!
-Ama dava sürüyor bildiğim kadarıyla! Kimse suçlu değil mi?
En fazla bir-iki kişi akçeli işlere karışmış olabilir.
Buraya takılma. Amaç yolsuzluğun üstüne gitmek değil, hakim Johann Müller'in kararıyla Erdoğan'ı düşürmekti! Almanlar'la ilişkisi ne zaman, nasıl başladığı bilinmeyen MEDYA bu işe atladı!
-Yani o medyanın özel bir ilişkisi mi var Almanlar'la?
Ne sandın ya! Hem de hiç dillendirilmeyen bir ilişki! Gizli tutulan...
-Ne olduğunu söylemeyeceksin değil mi? Şimdi değil... Ama ilişkisi olan sadece MEDYA değil ki!
-Kim var başka?
Deniz Feneri Davası başladığında bu işe Türkiye'de kim sahip çıktı? O dönem CHP Grup Başkanvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu... Almanya'ya gitti. Orada çalışmaları yerinde inceledi. Bir takım dosyalara göz attı. İşe sahip çıktı yani! Ondan sonra döndü, önü açıldı! Deniz Baykal KASETLE giderken koltuk kendisini bekliyordu! Koltuğa oturuncaya kadar parlatıldı. O medyanın bütün gazete ve televizyonlarında bol bol yer aldı. "Türkiye GANDİ'sini buldu!" diye tanıtımı yapıldı!
-Kemal Bey önemli bulduğu bir davayı takip etmiş! Edemez mi?
Almanlar Ergenekon dalgaları durmayınca karşı hamle yaptı.
Hedeflerinde yine TÜRKLER vardı.
Ludwigshafen'de gurbetçilerin yaşadığı bina ateşe verildi. 9 vatandaşımız cayır cayır yandı! Akılları sıra Ankara'ya gözdağı veriyorlardı... "Üstümüze gelmeyin, adamlarımızı ellemeyin, canınızı yakarız!" mesajıydı bu! Kemal Bey bilerek ya da bilmeyerek bu tablonun üzerine geldi. Onun gelmesi için Baykal'ın gitmesi gerekiyordu! Kemal Bey nasıl geldiğini bilmese de Deniz Bey nasıl gittiğini çok iyi biliyor!
-Cumartesi yazımda "CHP Büyük Türkiye'nin önüne geçmeye çalışıyor" diye bir tespitim vardı. Siz ne dersiniz?
"Yüzde yüz doğru" derim.. Berlin'de gizli kapılar ardındaki haritalarda "Türkiye, Deutschland" diye gösteriliyor! Yani haritaları değiştiren sadece ABD değil! Bunlarda da o alışkanlık var! Bu nedenle Türkiye'nin Irak'taki enerjiye ulaşması BERLİN'in kimyasını bozuyor! Onlar da tıpkı İngilizler gibi, Neo-
Conlar gibi Ankara'nın bölgeye inmesini ve Orta Asya'daki Türkler'e el uzatmasını istemiyor. Bunu engellemek için ellerinden geleni hep birlikte yapıyorlar!
-Özal, demiştiniz az önce!
Evet Özal'ı zehirleyen, Mumcu'yu katleden, daha doğrusu 1993 yılını zehir eden ittifakın asli üyelerinden biri de Almanya idi... O dönem ülkeyi bölmek için her şey yapıldı. Ama MİLLİ Ankara tarihinin en zor ve en başarılı sınavını o dönem verdi. Canımız çok yandı ama devleti kurtardık.
-Geçtiğimiz günlerde "Mumcu işinin arkasında Almanlar var" diyen oldu ekranlarda!
Sen İzmirli'sin! Elini kolunu sallayıp Almanya'ya giremezsin. Ama "Baskı görüyorum" diyen bir Kürt girer! Kürtler'i sevdikleri için değil, kullanacakları için! Yıllarca böyle yaptılar. Rahmetli Özal Başbakanken İsviçre'ye gittik! Almanlar'ın yasal olmayan yollarla kabul ettikleri 30 bin Kürt'ü orada karşımızda gördük. Özal'a "Bunlar sizin insanınız.
Alın ülkenize götürün" teklifi yapıldı. Özal akıllıydı, "Kimliklerini görürsek hemen gereğini yaparız" cevabını verdi. Hiçbirinin kimliği yoktu.
Türkiye'ye silah çeken ASKER olarak yurda sokulacaklardı. Bu tehlikeyi zor atlattık!
-Mumcu olayı peki!
Uğur Mumcu birçok dosyaya aynı anda el attı! Buldukları o ittifakın işine gelmiyordu!
Öldürülme şekli çok ileri gittiğinin göstergesi.
Ölmeden 3 gün önce Mumcu bana geldi. Çok sıkıntılıydı! "Zürih'e gidip geldikten sonra size anlatacaklarım var" dedi. Ama Almanlar oraya sokmadı kendisini... Bir PARAYI takip ediyordu!
-1993'ün hesabı sorulur mu sizce?
Devletimize kast ettiler. Bizi bitirmek için her yolu denediler. Ama biz ayaktayız! 1993 bizim için namus borcu!
-Ergenekon ve Balyoz tutuklularını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Değerlendirme yapmayayım. Ama sanırım gelecek 29 EKİM'de hepsi bir AF'la salınır! Yani Cumhuriyet'in 90. yılı şerefine!
-Son soru, Türkiye'de derin devlet var mı?
Derin düşünen insanlar var!
-Kim mesela?
Söyleyemem! (Israrım üzerine benim SOLCU bildiğim bir profesörün ismini söyleyince şaşırdım.
Devletin HAS adamıymış! Şaşırıp kaldım inanın!)