Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 9 Temmuz 2012

Son halka Garih'ti

Kıbrıs Barış Harekatı'ndan bir gün sonra KOCATEPE uçaklarımız tarafından batırıldı. Hata büyüktü. 54 şehit vardı. Gemiden atlayanlar hayata tutunmak için Akdeniz'de yaşam savaşı veriyordu.
Rodos'tan dönen İsrail Denizcilik Okulu'na ait bir tekne denizin ortasındaki turuncu botu gördü.
Hemen dümen kırıp o noktaya gitti. 13 öğrencinin sorumluluğunu taşıyan kaptan Reuven Pinhasi riske girerek Türk denizcileri kurtardı. Hem Kocatepe'nin komutanı Güven Erkaya, hem de 41 asker artık HAYFA'ya doğru yol alıyordu.
Güven Erkaya ve askerler limana yanaşmadan İsrail PAZARLIK için Türkiye'nin kapısını çaldı.
Kim ne dedi, ne söz verdi bilinmez!
Erkaya, o günden sonra TAMAMEN İsrail dostu oldu. Her platformda İsrail'i destekledi. 28 Şubat'ta İsrail'in çıkarlarına aykırı bir iş yapmadı!
Tamamen PARA OPERASYONU olan 28 Şubat'ta büyük ve önemli rol oynayan Erkaya, daha sonra Kibele Konutları'ndan bir ev, suikasta kurban gidecek olan Üzeyir Garih'ten de ALKENT'te iki daire alıyordu!
Peki mezarlıkta öldürüldüğü söylenen GARİH kimdi?
33. Dereceden masondu.
Hem ülke içinde, hem dışında çok etkili dostları vardı. Ulaşabildiği insan sayısı hiç az değildi.
Garih iş hayatına gemi ambar kapakları yaparak başladı.
Kurduğu şirketinin adı ALAMSAŞ'tı... 1975'lerde bu işe soyunmuştu... Yıllarca ortanın altında bir işadamıydı. İsmi bile bilinmezdi. Erbakan'ın İstanbul sermayesine karşı başlattığı tahsisat vetosuyla işleri bozuldu. Batma noktasına geldi. Karadenizli gemicilerin kendisini vuracağını söyleyerek uzun süre rahat dolaşamadı...
Derken Özal dönemi başladı!
Aynı evin içinde ayrı yaşadıkları eşi LİLİ GARİH, o dönem dillerden düşmeyen PAPATYALAR grubuna dahil oldu. Semra Hanım'la çok yakınlaştı. Ve bu yakınlaşma meyvelerini kısa zamanda verdi.
ALARKO büyüdü. Bütün büyük işlerde imzası vardı. Parlayan yıldızdı. Şirketin sahipleri İshak Alaton ve Üzeyir Garih de adından daha çok söz ettirmeye başladı...
Özal, büyük Yahudi sermayesini Türkiye'ye çekmek istiyordu. Bu nedenle 500. Yıl Vakfı'nı kurdurdu.
Garih, Alaton ve Kamhi kurucu üyelerdi!
Özal'ın Üzeyir Garih'e verdiği görev bu kadar da değildi.
Garih, Arafat'la sık sık bir araya gelip bölgede çözüm için çalışıyordu! İsrail terörünü bitirmek için çırpınıyordu.
Bununla da yetinmeyip PKK'yı tasfiye için kafa yoruyordu. Çözümün silahtan geçmediğini söylüyordu! Yani tehlikeli sularda yüzüyordu... Özal, ölünceye kadar PKK'yı bitirmek için çalıştı.
Etrafındaki birçok insan da bunun için ter akıttı... Bu isimlerin tamamı ortadan kaldırıldı. Eşref Bitlis, Hiram Abas ve Uğur Mumcu gibi...
O dönem para kazanıp sermayesiyle Özal'ın yanında olanlara sıra henüz gelmemişti!
28 Şubat darbesiyle geri sayım başlamıştı. Kum saati işadamları için akıyordu. Paranın geri alınması gerekiyordu. Hem 21 banka batırılıyor, hem de Nurettin Koçak, Mahmut Ceylan, Alparslan Beşikçioğlu, Ertan Balin ve Nail Keçili gibi isimler paralarını kaybediyordu!
Kemal Derviş, 2001'de IMF'ten aldığı 40 milyar doları BATACAK BANKALARA dağıtırken aynı yılın Ağustos ayında Üzeyir Garih ortadan kaldırılıyordu. Erkaya'ya verdiği iki daire onu koruyamıyordu. Çünkü Erkaya da bir yıl önce vefat etmişti!
Herkes yazılan SENARYOYA boyun eğerken GARİH şiddetle karşı çıkıyordu.
Dostlarına "Para ile defedilen dert, dert değildir" diyen Garih, inanılmaz bir tehditle karşı karşıyaydı. İstenilen PARA çok büyüktü. Vermesi mümkün değildi.
Kimileri bankasını, kimileri parasını, Garih de canını kaybediyordu!
HASDAL Kışlası'nda Garih'in torunu TAL'i rehin tutan güç, aileden sadece "susmasını" istiyordu. Yoksa cinayet Yener Yermez'e değil de TORUNA kalacaktı!
Bir de o dönem, Yener Yermez'in yanında çok güzel Türkçe konuşan bir KADIN vardı.
Bir Türk'ten daha iyi Türkçe konuşuyordu... 3 yıl ŞİŞLİ'de gece-gündüz Türkçe dersi almıştı!
Önemli bir patronun yanında çalışıyordu. Yermez'le Eminönü'nde bir otelde sabahladıkları iddia edilmişti!
Belki o çıkıp her şeyi anlatır... Biz de Ankara-Tel Aviv-Washington hattında nelerin olduğunu anlarız!
Tabii eğer buradaysa!
Neyse...
Garih'le operasyon tamamlanmıştı!
Türkiye'nin SINIRI AŞMASINA yine izin verilmemişti.
Özal'a ait ne varsa kazınmıştı.
İçerideki DERİN YAPI, Ankara'nın milli politika çizgisini kırıp atmıştı...
Şimdi PKK üzerinde çok kafa yoruyorlar... Özal'ın çizgisinden ileri giden bir Türkiye'den çok rahatsızlar...
Son kartlarını oynayacaklar.
Hem de çok yakında...