Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 14 Nisan 2012

Çıplak fotoğraf

28 Şubat'ın ilk dalgası gelince pek çok kişi rahatsız oldu.
Nedense RAHATSIZLIK en çok bizim sektörde kendini hissettirdi.
Kimi "siyasilere uzanmasın", kimi "patronlara gitmesin" derken kimi de "Çevik Paşa ile sınırlı kalsın" çağrısı yaptı.
Soruşturma ANKARA'dan yapıldığı için NEREDE duracağını şu an kimse bilemez.
Ama MEDYA ayağının eksik kalacağını düşünmek pek akla yatkın değil...
Yaşayan, nereye kadar uzandığını görecek. SİNCAN CEZAEVİ'nin kimleri ağırlayacağı ortaya çıkacak.
Neyse, konumuz bu değil zaten.
Önceki gün sürpriz bir şekilde bana ulaşan dostum dün yazdıklarımızı görünce AŞKA gelip tekrar aradı.
Hem de sabahın 7'sinde...
Telefon acı acı çalınca mecburen kalkıp açtım.
Daha "ALO" dememe fırsat bırakmadan "İyi ki konuşmuşuz.
Çok faydalı oldu"
dedi.
"Ne faydası Allah aşkına" demeye çalışırken "Yarım kaldığımız yerden devam edelim mi?" diye soruverdi.
Ee, zaten uyanmışım. Uyku kaçıp gitmiş. "Bu saatte aranır mı?" diyemeyeceğime göre "Çok iyi olur" cevabıyla erken mesaiye başladım!
Nerede kalmıştık?
Sabah erken kalkıp bütün gazeteleri aldım. Bir fotoğraf beni çok düşündürdü. İbret doluydu.
Neymiş o?
Dönemin MEDYA SORUMLUSU MGK Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak'ın fotoğrafı..
Ne vardı ki?
Ya bilmezden geliyorsun ya da daha uyanamadın! Özkasnak Paşa o dönem bütün medya AKSİYONLARINDAN sorumluydu.
Dediği EMİRDİ. İstemediği bir şey olmazdı. Koca koca medya patronları önünde HAZIR OLA geçerdi...
Bunları biliyoruz. Yeni olan ne?
Genelkurmay'da MEDYAYI ağırlayıp rol dağıtan adam kapısında toplanan gazetecileri dağıtmak için JANDARMADAN yardım istemiş.
Yazlığının bulunduğu YALIKAVAK'ta görüntülenmek istememiş.
Tabii güvenlik gerekçesiyle. Oysa dün gazetelerde yer alan fotoğrafa uzun uzun baktım.
O kudretli PAŞA gitmiş, yerine basit bir eşofmanla kendini anlatmaya çalışan bir emekli memur gelmişti! O günleri bilmesem, fotoğraftaki kişinin Özkasnak Paşa olduğuna inanmazdım.
Adamdan ne istiyorsun?
Emekli insan sabahın 8'in de ne yapacaktı? Smokin mi giyseydi?
Elbette hayır. Ama fotoğraf çok şey anlatıyordu.
Sanki KADERİNE razı bir insan vardı orada...
Kendisini nelerin beklediğini biliyordu...
Ne bekliyormuş ki?
Bunu ben bilemem. Ama Özkasnak Paşa'nın cevap vermesi gereken çok soru var.
Mesela!
Geçtiğimiz günlerde şimdi boşta olan bir gazeteciyle ilgili iddialar gündeme geldi.
Tansu Çiller'in ÇIPLAK FOTOĞRAFLARI bir şekilde doktorunun ofisinden çalınıp bu gazeteciye gönderilmişti!
Ne var bunda?
Gazetecilere böyle dökümanlar hep gönderilir. Garip olan ne?
Bu konu günlerce konuşuldu. İddialara cevap veren gazeteci her yerde kendini savundu.
Ama çıkıp bir kişi bile "BU FOTOĞRAFLAR NEREDEN GELDİ?" diye sormadı...
Nereden geldi?
Ya Erol Özkasnak Paşa'nın ekibi bu işi hallettiyse...
Nasıl yani?
"Fotoğrafları çalan ya PAŞA'nın adamlarıysa?" diye soruyorum.
Olabilir mi?
Neden olmasın. Yakında daha da NET konuşuruz. Ama dediklerimi bir yere NOT et. Bence o gazeteci arkadaş da kimden geldiğini biliyor. İşin içine "Çiller'e şantaj yapıldığı" iddiaları karıştığı için susuyor.
Bunun için mi aradın sabah sabah?
Öyle deme! Bu çok önemli nokta.
Bakarsın MEDYA ayağına buradan gidilir! Kim bilir!
E başka?
Bir de son günlerde ERBAKAN ve mirası çok konuşuluyor. Gerçeği bilenler de yazmıyor.
Neymiş o?
12 Eylül'de bütün partilerin mallarına el konuldu. Paralar toplandı.
Ama rahmetli Erbakan bunu bildiği için uyanık davranıp partiye ait olan parayı güvendiği isimlere PAS etti.
Darbeden sonra TABELAYA el konuldu, ancak tek kuruş bulunamadı.
12 Eylül'e neden döndük ki şimdi?
Derdim 12 Eylül değil. Erbakan'ın ortağı Çiller...
Hatırlarsan Aydın Menderes'in cenazesinde Emine Hanım'la el eleydi...
Yani DOST olarak, çıkış olarak Erdoğan'ın son şans olduğunu gösteriyordu. Eğer 28 Şubat'ta o konuşursa ortalık toz duman olur.
Ne olur?
Bak şimdiden birilerinin YURTDIŞINA KAÇTIĞINI duyuyorum. Çıkışlar iyice arttı. Geri dönerler mi bilmiyorum. Ama Ergenekon firarilerinden sonra 28 Şubat kaçakları ortaya çıkarsa şaşırma...
Kim nereye gitti?
Şimdi söylemeyeyim. Ama biliniyor.
Yapma Allah aşkına!
"Önemli bir patron alınıp bırakılmış" diye bir dedikodu var.
Acaba kaçması için ŞANS mı verildi!
Kim o?
Az sabret. Fırtına yola çıktı! Bu kez her şey farklı olacak.
Farklı mı?
Evet. O dönem etkili olan herkes gidecek. En çok zararı GENELKURMAY'ı hergün ziyaret eden siviller görecek. Askerleri dolduruşa getiren patronlar fatura ödeyecek.
Hangi patronlar?
Her şeyi benden bekliyorsun. Dün bir bugün iki. Bekle biraz. Turpun büyüğü heybede!