Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 24 Şubat 2012

MİT, CIA ve KUMPAS

Geçtiğimiz hafta Emin Pazarcı MİT'te yaşanan ve hiç unutulmayan Sabahattin Savaşman olayını yazdı.
Özetle şöyle dedi:
Savaşman, CIA'ya
ve dolayısıyla ABD'ye bilgi aktarmakla suçlanıyordu.
Ancak, o dönemde CIA, MİT'in içinde cirit atıyordu.
Amerika, zaten istediği an istediği bilgileri elde edebilecek konumdaydı. MİT'in içinde bulunduğu durum, kimse için sır değildi.
Yani Pazarcı, Savaşman'ın bir komplo sonucu 17 yıl 6 ay hüküm giydiğini anlattı. Yazı önüme geldiğinde açıp Emin Bey'le görüştük. Bildiklerimizi ortaya döktük. Açıkçası o gün ikna oldum. Ancak içimde bir ses beni rahat bırakmadı. "Ya Emin Pazarcı da yanılıyorsa" diye durmadan zihnimi tırmaladı. Rahatsızlığa son vermek için günlerce o olayın bir tanığına ulaşmaya çalıştım. Ve sonunda tarihe SAVAŞMAN olayı olarak geçen skandalın perde arkasına ulaştım. İnanın film gibi. İsterseniz başlayalım...
FİLMİN ADI: KÖSTEBEK
OYUNCULAR:
Hamza Görgüç, Hiram Abas, Mehmet Eymür, Mahir Kaynak, Sabahattin Savaşman, bir Dışişleri görevlisi (!) ve bir MİT elemanı...
YER: Ankara'nın sisli bulvarları
TARİH: 1977
Zor günler geçiren Türkiye tamamen dış tehdide açık haldeydi. Bir yandan SAĞ-SOL eylemleri, bir yandan içeri sızan AJAN PROVOKATÖRLER ülkeyi kan gölüne çevirdi. Her mahalleden bir gencin cenazesi kalkıyordu. Ülke başı kesilmiş HOROZ gibi gideceği yeri bilmiyordu. Sokaklar güvenlikten uzak bir haldeyken ANKARA kendi iç çekişmesini yaşıyordu.
İstihbarat kökenli DIŞİŞLERİ BAKANI İhsan Sabri Çağlayangil MOSKOVA'dan yeni dönmüştü. Kimsenin bilmediği BİR ANLAŞMA imzalayarak... Bu gizli ANLAŞMA bilgisi MİT'e ulaşınca TEŞKİLAT ayağa kalktı. MİT'in İKTİSAT DAİRESİ BAŞKANI olan Mahir Kaynak soluğu MÜSTEŞAR HAMZA GÖRGÜÇ'ün odasında aldı. Kaynak "Bu belgede ne olduğunu bilmemiz gerekli" dedikten sonra makamdan ayrıldı. Her zaman yaptığı gibi Hiram Abas'la TAVLA oynamaya döndü. Ama ANLAŞMA MİT'te gündemdi. Bir süre sonra SABAHATTİN SAVAŞMAN iki arkadaşının girdiği odaya dalarak "Ne anlaşması bu. Neler olup bittiğini kimse bilmiyor. Bunu öğrenmeliyiz" dedi...
TAVLADA kozlarını paylaşan ikili SAVAŞMAN'ın ilgisini abartılı buldu. KAYNAK, GÖRGÜÇ'ü ikna ederek "Savaşman'ın takip kararını" çıkarttı.
Savaşman 24 saat takip altına alınırken TAVLACILAR, DIŞİŞLERİ'NDEKİ elemanlarına imzalanan BELGENİN çakmasını yaptırdı. "BELGE HAZIR" mesajı ulaşınca da SAVAŞMAN'a Dışileri'nde beklendiği iletildi.
Heyecanlanan Savaşman bir an önce gitmek istediğini belirtti. Kaynak da TAKİBİ KOLAY OLSUN diye kendi özel aracını arkadaşına tahsis etti. Savaşman, MİT otoparkından hızla çıkarken arkasında onu izleyenlerden habersizdi. Amaç SAVAŞMAN'ı Dışişleri binasının önünde fotoğraflamaktı. Bunu bilmeyen meraklı MİT'çi kısa süre sonra buluşma noktasına gelmişti. Kısa saçlı, takım elbiseli, gözlüklü, orta boylu DIŞİŞLERİ ELEMANI (!) merdivenlerden inerek zarfı almaya gelen MİT'çinin yanına yaklaştı. Konuşmadan teslimat yapıldı. Sarı zarfı alan Savaşman önce evine, daha sonra da kıyafet değiştirip Lyle Onsager isimli bir JUSMAT (ABD askeri yardım kuruluşu) görevlisinin evine gitti.
Takipçilerden gelen haber üzerine HİRAM ABAS beline silahları koyduktan sonra karşı odaya geçti. MEHMET EYMÜR'ü yanına alarak MİT İstihbarat Başkan Yardımcısı olan SAVAŞMANKISTIRMAK üzere yola düştüler. Hava kararmıştı.
Ankara sokaklardan elini ayağını çekerken iki MİT'çi kapıyı kırıp AMERİKALI görevlinin evine daldı.
Hem belgeler hem MİT'çi hem de ABD'li oradaydı.
SUÇÜSTÜ yapılmıştı. Ne diyeceğini bilemeyen Savaşman çaresiz kaderine razı oldu. ABAS ve EYMÜR daha sonraki yıllarda da önemli görevlere imza attı. MİT'in bugün de başarıyla yaptığı SAHTE BELGELERLE KUMPAS OPERASYONU saat gibi işlemişti.
Bu olayın ardından Müsteşar HAMZA GÖRGÜÇ istihbarat tarihinde ilk kez CIA'ya çok sert bir mektup yazdı. Çok ağır ifadeler kullandı.
Bunun üzerine yine istihbarat tarihinde ilk kez CIA, MİT'ten ÖZÜR DİLEDİ... İşte olayın içindeki bir KAHRAMANIN anlattıklarına göre SAVAŞMAN olayı böyle gerçekleşmişti. Yani MİT'in CIA kontrolünde olduğu dönemde bir ABD işbirlikçisi böyle enselenmişti. Pazarcı haklı olarak "ABD her şeye hakimken MİT'te bir ABD muhbiri inandırıcı değil" diyor...
Bence bu soruyu sormakla sonuna kadar haklı.
Ben de şunları sormadan edemiyorum:
CIA, MİT'te her şeye hakimse ve her olup biteni biliyorsa JUSMAT görevlisi SAVAŞMAN'dan ne bekliyordu?
ONSAGER, neden Albay Savaşman'la gizlice buluşma ihtiyacı hissediyordu?
Çağlayangil'in Ruslar'la yaptığı anlaşmada ABD'yi rahatsız edecek ne vardı? Çünkü 1980 darbesine giden yol buradan geçiyordu!