Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 14 Ekim 2011

4x4'lük engel

Motorlu araçlar, içki, sigara ve cep telefonundaki ÖTV oranları değişti. 1600 cc-2000 cc arası motor hacmine sahip araçların fiyatı yüzde 12.5, motor hacmi 2000 cc'nin üzerindeki araçlarda ise artış yüzde 25 oldu...
Yani bir gün önce 100 bin liraya alınan bir 4x4'ün fiyatı 125 bin liraya çıktı.
Bunun üzerine Türkiye'de en çok satılan PAHALI ARAÇLARIN listesine bir göz attım. Listenin en tepesinde BMW, Mercedes, Audi, Volkswagen, Opel, Ford, Maybach, Porsche gibi ALMAN markalarını görünce şu soruyu sormadan edemedim: Acaba, Alman istihbaratının, VAKIFLAR üzerinden yaptığı operasyonlara VERGİ DUVARI ile cevap mı verildi?...
Öyle ya TÜKETİM kalıplarının bu kadar geliştiği ve genişlediği TÜRKİYE her oyuncu için çok iyi bir pazar...
Dünya ekonomileri çökerken eli her geçen gün güçlenen yeni ANKARA, ALMANYA'ya "adam ol" mesajı veriyor olmasın diye düşündüm...
Çünkü Almanya'nın KÜRT kartını kullanmada İsrail ile yaptığı işbirliği SIR değil.
İsrail'in dev şirketler üzerinden Alman istihbaratına girişi ise hiç yeni değil...
İkinci Dünya Savaşı'ndan MAĞLUP çıkan Almanlar, 1955'te NATO'ya girdi. Bu tarihten itibaren asli görevi İsrail'in çıkarlarını korumak oldu. Peşlerini bırakmayan YAHUDİ SOYKIRIMI utancı ise en büyük motivasyon kaynağıydı.
Arşivden bir örnek verirsek sanırım niyetimizi çok daha kısa yoldan anlatmış oluruz.
Tarih: 28 Kasım 2010...
Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff şaşılacak bir şekilde "İsrail'in güvenliği bizden sorulur" açıklaması yaptı.
Eşinin güzel fiziğiyle manşetlere taşınan Alman Cumhurbaşkanının o gün ne dediğine hiç kafa yormadık. Bütün büyük olaylarda başarıyla gerçekleştirdiğimiz 'YÜKSEK ATLAMA'da yine şampiyonluğu kimseye bırakmadık.
Bu yüzden 1876 ve 1908 devriminden daha büyük bir yol ayırımı yaşayan TÜRKİYE'de nelerin olduğunu bir türlü anlatamıyoruz. Ankara'nın kaç cephede birden savaştığını aktaramıyoruz. 300 yıldır Ortadoğu'ya hakim olan güçlerle nasıl bir bilek güreşi yapıldığını yazamıyoruz...
Ayrıca bütün bu mücadele içinde hem ekonomiyi büyütmeyi hem de dışarıdan gelen FİNANSAL darbeleri püskürtmeyi başardığımızı tamamen PAS geçiyoruz...
Neyse konuyu dağıtmadan noktayı koyalım...
Cumhurbaşkanı Gül'e geçtiğimiz ay Almanya'da oynanan "Bomba ihbarı var.
Güvenliği sağlayamayız. Lütfen Humboldt Üniversitesi'ndeki konuşmanızı yapmayın"
oyunu bardağı taşıran son damlaydı...
Kürsüye çıkan Gül, "şantaja boyun eğmeyiz" diyerek Alman-İsrail-PKK oyununu bozdu. Yeni başlayan oyunda ise başrol Türkiye'nin...
Bizden söylemesi...

* * *
KARAYILAN GERÇEĞİ NEDİR?
Son günlerde neredeyse her gazetede Murat Karayılan hakkında haberler yer alıyor. "İran yakaladı, bıraktı" diyen de var, "PJAK'la pazarlık sonucu salındı" diyen de... Ama ben hepimizin KÜRESEL BASIN tarafından kandırıldığını düşünüyorum. Önce dedikodular DİPLOMASİYE taşınıyor. Ardından da haber yapılıyor.
Oysa hepimiz biliyoruz ki BÖLGE 2003'ten beri ABD'nin elinde. İngiltere ve İsrail de işin içinde... Konsorsiyum tarafından kullanılan KARAYILAN bu kadar önemliyken neden ABD'nin can düşmanı İRAN'a verilsin? Bu soruyu sormadığımız zaman doğru analiz yapmanın tüm şartlarını ortadan kaldırmış oluyoruz... "O zaman yapılan dedikodunun amacı ne?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Cevap çok basit: Türkiye'nin İran'la arasını açmak için... Çünkü yukarıda saydığım aktörler Türkiye'nin büyümesinden son derece rahatsız. Bunu engellemek için son kartları olan İRAN'ı masaya sürdüler...
Oysa İran'ın, Türkiye'nin AĞABEYLİĞİNİ kabul ettiğini bilmiyorlar. Bunu doğrulayan birçok şifreyi Ahmedinejad'ın konuşmalarında bulmak mümkün...
Tabii isterseniz...