BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 21 Eylül 2017

Misâk-ı Millî tavrımız belli

Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Federe Kürt bölgesinin yönetiminin sınırlarını aşarak Kerkük'ü de istiyor.
Kerkük'teki köklü Türkmen ve Arap varlığından başka, petrol/ gazın da gerilimleri yangına çevirecek bir faktör olduğunu anlamak istemiyor... Birinci Dünya Savaşı sonrasında ilk toplantısını 12 Ocak 1920'de yapan Osmanlı Meclisi, tarihi bir karar almıştı.
Misâk-ı Millî ilan edilmişti.
Bu karar, Türk Milleti'nin çekilebileceği son noktayı gösteriyordu.
Yeni Türkiye Meclisi TBMM'nin de onayladığı şeref belgesi "Milli And"a göre hazırlanan haritada "Kerkük ve Musul", Türkiye toprağı olarak gösteriliyordu.
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde ameliyat yapan küresel güç İngiltere/ Fransa, Sykes-Picot'la Ortadoğu'ya yeni şekil vermişti. Haçlı-Siyonistler'in büyük beyni İngiltere, o günlerde yaptığı haritalarla, Türkler'i, Kürtler'i, Araplar'ı bölen planlarla Ortadoğu'yu paramparça ediyordu. İşte, yüzyıl önce yaptığı planlarla İngiltere'nin ortaya çıkardığı olmayan bir devlet, IRAK VE SURİYE üzerinde yeni yüzyılın haritaları hazırlanıyor. Sykes-Picot haritalarının yerine 21'inci Yüzyıl haritaları koymaya karar vermiş derin Amerika (Pentagon-CIA), 11 Eylül 2001'de İkiz Kuleler'in vurulmasından bir ay bile geçmeden Afganistan'a, Irak'a çöktü. ABD, özellikle Müslüman dünyada yeni uydu devletçikler kurarak, petrol/gaz ve deniz ulaşımını kontrol altına alacaktı. Irak'ta yaşanan derin tezgahların hikayesini çok iyi okuyan Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, Barzani'nin devletçik kurmasını, Irak'ın ve Suriye'nin üçe bölünmesinin Türkiyemiz'in ulusal birliği ve toprak bütünlüğünü sarsmasını engellemek için harekete geçti. Parçalanmanın MÜSLÜMAN COĞRAFYAYI yeniden bölgelere ayırmasını engellemeye çalışıyor.
Türkiye, Ortadoğu'nun kilit ülke olması, Irak ve Suriye'nin parçalanmamasında bir emniyet sübabı gibi duruyor ancak, Derin ABD'nin PKK-PYD'yi, DEAŞ'ı taşeron olarak kullanırken, Türkiye'nin bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehdit olması da çok dikkatle takip edilmeyi gerektiriyor. Barzani, 25 Eylül'de bağımsız devlet kurma referandumuna giderken, en büyük desteği İSRAİL'DEN görüyor.
Bu durum şaşırtıcı değil. Elimde bir kitap var. Herzl hatıralarında dile getiriyor.
1897'de toplanan Dünya I. Siyonist Kongresi'nde siyonizmin babası Theodor Herzl, siyasi Kürtçüler'le de ilk temas kuran Yahudi lider. Türkiye Kürtleri'nden Abdullah Cevdet ile bağlantıya geçen Herzl'in bu girişiminden sonra Irak'ın kuzeyine Yahudiler'in ilgisi artıyor.
İsrail'i adım adım kuran İngilizler de bu olayın tam içinde yer alıyor. Siyonist Herzl'e göre, Yahudi devletinin "Vaad Edilmiş Topraklar"ı batıda Nil Nehri ile doğuda Fırat Nehri arasında kalan ve Filistin, Lübnan, Batı Suriye ve Güney Türkiye'yi de kapsayan topraklardır. Derin Amerika ve İngiltere'nin desteklediği projelere göre, birçok "Uydu Devlet" ortaya çıkaracaktır. İsrail'in çevresindeki Arap devletlerini daha küçük ve daha zayıf devletlere bölerek, kendi jeopolitik ortamını yeniden şekillendirecektir. Derin İsrail Beyni Irak'ta, bir Kürt devleti ile biri Şii Müslüman, diğeri Sünni Müslüman olan iki Arap devletine bölünmesini öngörmektedir. Türkiye'nin Irak ve Suriye sınırı boyunca açılacak bir koridorun, askeri, siyasi ve ekonomik değerini ölçerek denize açılan "stratejik" bir koridor başta Türkiye, Irak ve İran olmak üzere bütün Ortadoğu'yu ilgilendiriyor.

SONUÇ: Irak'ta Barzani, Suriye'de PYD-PKK devletçiklerinin, daha sonraki on yıllarda, İran ve Türkiye'ye uzatılması, Derin ABD'nin planı olduğundan, en hassas günleri yaşamaktayız.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın hassasiyeti buradan kaynaklanıyor. Burada Barzani detaydır. PKK-PYD detaydır.
Önemli olan, Derin ABD'nin bir yüzyıl daha Ortadoğu'da, Müslüman dünyada at oynamasının önlenmesidir. 1916 yılında İngiliz ve Fransızlar'ın, Ortadoğu'yu cetvellerle çizmesi üzerinde, Haçlı- Siyonistler yüzyıl dans etmişlerdir. BUNA ASLA MÜSAADE EDEMEYİZ. Yoksa, Haçlı-Siyonistler aynı coğrafyada bir yüzyıl daha her türlü oyun oynar, etnik ve mezhebi çatışma hatlarını çatlatarak nefes almamızı zorlaştırır.