BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 13 Eylül 2017

Emperyalistlerin kabusu Erdoğan

Amacımız, günümüzdeki siyasi gelişmelerin ardındaki tarihi ve fikri yapıyı çok net olarak ortaya koymak ve bundan sonra olabilecek gelişmelerin daha iyi anlaşılabilmesi için önümüze ışık tutmaktır.
Dış mihrakların varlığı inkâr edilemez bir gerçektir.
Sömürgecilik ruhuna sahip küresel devletler, her zaman vurguladığımız gibi Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın, Amerika'nın Müslüman dünya içine hançer olarak soktuğu İsrail'e ONE MINUTE çekmesinden itibaren ülkemizin üzerine çökme ve aziz Türk milletinin kaynaklarını bir amaç doğrultusunda sömürmek kararındadır.
Yıllardır, dünyayı hızla kanlı bir mecraya sürükleyerek, kendi hâkimiyetlerini devletler üstü bir platformda pekiştirmeye çalışmaktan hiç geri kalmamışlardır.
Yapılanlardan hareketle bunların kim olduklarını, zihniyetlerini ve ne yapmaya çalıştıklarını çıkarmaya çalışıyoruz.
Bizler Elhamdülillah Müslüman'ız.
Türk'üz. Bu lütfundan ve nimetinden dolayı Cenab-ı Hakk'a sonsuz şükürler ederiz.
Çok iyi biliyoruz ve görüyoruz ki, bu kâinatı ve bizleri yaratan Rabbimiz, sonsuz kemal sahibidir. Cenab-ı Hakk'ın insana verdiği 4 önemli meziyet, bunların toplumlarda ortaya koyduğu sonuçlar ve bu meziyetlerin sağladığı özellikler şöyle özetlenmektedir:
Cenab-ı Hakk insanoğluna doğru ile yanlışı ayırabilme, iyi ile kötüyü birbirinden ayırt edebilme, faydalı ile zararlıyı ayırabilme ve adalet ile zulmü ayırt edebilme kabiliyetlerini vermiştir. Bu meziyetler, insan toplumlarında siyaset, idare ve adaletin oluşmasına imkân sağlamıştır.
2001'de Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, bu nedenle partisinin ismine ADALET koyarak yola çıkmıştır.
Müslümanlık inanışının temeli şefkat ve sevgidir. Gayesi ise bütün insanların dünya ve ahiret saadetlerini temin etmektir.
İnsanoğlunun yaratılışından bu yana hakkı üstün tutanlar ile batılı üstün tutanlar arasında bir hâkimiyet mücadelesi süregelmiştir. Bu mücadele kıyamete kadar da devam edecektir.
Günümüzde hâkimiyet kavramı bir yeri zorla zapt etmek değildir. Karar verme mekanizmalarına sahip olmak veya onları etkileme gücü demektir. Günümüzde hukuku üstün tutan bir medeniyet değil, kaba kuvvetin hukukunu üstün tutan bir medeniyet dünyaya hakim olmuştur.
Derin ABD, kaba/maddi kuvvete sahip olduğu için çakma 11 Eylül operasyonu sonrası Irak'a meşru olmayan sebeplerle çöktü. Oradan Suriye'ye, Türkiye ve İran'a yönelik tezgâhları kurguladı. Dünyayı yöneten ABD ve diğer küresel güçlerin gelişmiş, gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerde gerçekleştirdikleri olayları anlamak için Gizli Dünya Devleti'ne dikkatle bakmak zorundayız.
İllımunatiyi (Gizli Dünya Devleti) iyi anlarsak dış mihrakların Masonlar, Sabataistler, İttihatçılar vasıtasıyla Osmanlı'nın son büyük Sultanı Abdülhamit'i nasıl devirdiğini, Osmanlı'nın nasıl yıkıldığını, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti üzerinde İngiltere'nin (Anglo-Saksonlar) nasıl FORMATLAMA yaptıklarını fark ederiz. 1960'dan başlayarak TÜRKİYE DARBELERİNİ tezgâhlayan Derin Amerika-İngiltere- Avrupa'nın yüzsüzlüklerini ve nihayetinde 2013'ten bu yana BAĞIMSIZ POLİTİKADIK DURUŞ sembolü Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ve Türkiyemiz'in kuşatılması yolundaki kumpasları, NATO gladyosu Fetullah militanlarının Türkiye'de planladıkları komploları tam olarak anlayabilmemiz mümkün olur.

SONUÇ: Temeli şefkat ve sevgi olan İslam, hangi dinden olursa olsun masum insanlara zarar verilmesine, onların ezilmesine ve sömürülmesine temelden ve kesinlikle karşıdır.
Bu gerçeği çok iyi gören Büyük Lider Tayyip Erdoğan, onun için Gazze'ye mermi yağdıran İsrail'e meydan okumaktadır.
Dünyadaki 63 Müslüman ülkenin bir ve beraber davranamamasının sonucu, bugün Müslümanlar'ın çektiği ıstıraplardır.
63 Müslüman devletin sesi çıkmazken, Arakan Müslümanları'nı katleden Haçlı- Siyonist/Emperyalist ülkelere yüksek sesle konuşmaktadır. "MÜSLÜMANLAR BİRLEŞİN, BİRLİKTE HAREKET
EDELİM" diye haykırmaktadır. 'Dünya beşten büyüktür' dediği için, Haçlı Siyonistler'in hedefi halindedir. ZAFER İNANANLARIN OLACAKTIR.