BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 6 Ağustos 2017

Bass giderayak Cumhuriyet’te

2019 Cumhurbaşkanlığı seçimine 1 yıl 8 ay kaldı. Zaman uzun gibi görünse de, dış ve iç derin odak ve mahfillerin yaptıkları hazırlıklara bakınca; tek dertleri var. Cumhurbaşkanlığı adaylığı kesin olan tek isim Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ı yıkmak. Türkiye'nin geleceği umurlarında değil.
Türkçe sözlükte, yıkmak kelimesinin manasının "kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek" olduğu yazıyor.
Eski Türkiyecilerin, psikolojik harp koalisyonunun lügatında YAPMAK YOK, YIKMAK VAR. Demokrasi şehidimiz rahmetli Adnan Menderes'i yıkmak için de her yolu deneyen İsmet Paşa CHP'sini yıllar önce, büyük şair Necip Fazıl Kısakürek şöyle yorumlamıştı: "Bugün bizdeki muhalefet, iktidarı düşürme hırsıyla vatanı düşürmeye bile razıdır'" ( 16 Nisan 1956-B. Doğu Dergisi) demişti.
Bugün başta CHP, HDP-PKK, Marksist-Leninist-Sosyalistler-Batı'ya eklemlenmiş Büyük Sermaye parçaları, Batı'ya beynini kiralamış bazı medya organları ve derin mahfillerin 2019 hazırlıklarına bakınca görüyoruz ki; o günden bu güne zihniyette değişen bir şey yok. CHP zihniyetli kafalar YIKMA peşindeler. Oysa muhalefet olmak demek "düşman" olmak değildir. Böyle bir "muhalefet sistemi" kabul edilebilir mi?
Genel kabul şöyledir: "Demokrasi"nin bir ayağını seçilmiş iktidar oluştururken, diğer ayağını muhalefet tamamlar. Bugün öyle mi? Başta CHP, HDP (PKK) olmak üzere derin mahfiller İKİ SURATLI Batı'nın izdüşümü olarak varlık gösteriyor; toplumsal ve siyasal itirazları küresel güç merkezlerinin çıkar ve hesaplarına göre yönlendirmekte beis görmüyor.
Küresel güçlerin vizyonuna uygun davranan yıkıcı muhalefeti, değerli kardeşim AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, Star Gazetesi'ndeki köşesinde (6 Temmuz 2017) 'Kaos senaryosunun siyasi figüranı: Kemal Kılıçdaroğlu' başlıklı yazısında net biçimde ortaya koydu: "Yapılmak istenen şey apaçık. Kontrollü Kaos'la zemin hazırlamak... Akabinde. CHP bu yolda Gezi'nin önünde ve arkasında oldu.
'Adalet yürüyüşü' devam ederken, CHP eski sözcüsü, 'Bu yürüyüş Gezi'nin bir devamıdır' dedi. Gezi kalkışmasının arkasında kim varsa 'adalet yürüyüşü'nün arkasında da onlar vardı! Niyet aynı.
Oyuncular aynı. Senaryo bir kaos senaryosu..."
CHP-HDP-MERAL AKŞENER SAHNEDE: CHP'den sonra HDP (PKK) sahneye sürüldü. Diyarbakır/İstanbul parklarında ADALET NÖBETLERİ tutuyorlar. İzmir ve Van'da devam edeceklermiş. MERAL AKŞENER -ÜMİT ÖZDAĞ BEYKOZ'DA buluşmuşlar.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesini engellemek için Kasım'da parti kuracaklarmış.
Beykoz deyince çok düşünmek lazım.
Beykoz Konakları'nda oturan başta Hüsamettin Özkan, Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu ve Büyük Sermayenin diğer bazı isimleri, dünlerin derin muhalefetinin mümtaz yüzleridir.
Olan ve olacaklara dikkatle bakınız. CIA merkezli Psikolojik Harp uygulanacak, algı operasyonları hızlandırılacak. CHP-HDP (PKK) ve bileşenlerine lojistik verecekler.
Tek hedefleri var: Büyük Türkiye Bayraktarı Tayyip Erdoğan'ı birinci turda seçtirmemek. İkinci turda yıkmak. Sonra 16 Nisan Aziz Milletin tarihi kararını yırtıp atıp, eski yönetim anlayışına dönmek...

SONUÇ: Son resim, derin mahfillerin 2019 hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Ankara Büyükelçisi John BASS, Cumhuriyet Gazetesi'ni (4 Ağustos- Aydınlık) giderayak (Bu ne ayak...) ziyaret ediyor.
Bass diyor ki "ABD için basın özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için buradayım. Edindiğiniz bilgi ve görüşlerinizi halka ulaştırma hakkınıza ve özgürlüğünüze derin bir saygı duyuyoruz. Bağımsız bir ses ve önemli bir bilgi kaynağı olarak uzun yıllar hizmet etmeye devam etmenizi diliyoruz." Cumhuriyet bağımsız sesmiş. Hadi oradan! Can Dündar nerede?
ABD Ankara Büyükelçisi Bass, Afganistan Kabil'e gidiyor.
TÜRKİYEMİZE GEÇMİŞ OLSUN. ALLAH AFGANİSTAN'LI KARDEŞLERİMİZE SABIR VERSİN.