BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 22 Temmuz 2017

Bak Gabriel sabrımızı taşırma

Bak Gabriel, herhalde Büyük Türk Milleti'ni iyi tanımıyorsun. Büyük milletimiz, İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un ruhuyla yaşar. "Zulmü Alkışlayamam" dizelerini damarlarına nakşetmiştir.
Mehmet Akif'e kulak ver Gabriel: Türk Milleti, zulmü alkışlamaz. Zalimi asla sevmez.
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövmez. Biri ecdadına saldırdı mı boğar...
Boğamazsa da yanından kovar.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapmaz. Hele Hak namına haksızlığa ölse tapmaz.
Doğduğundan beridir, aşıktır İSTİKLALE.
Hiç tasmalık etmiş değildir altın lale.
Yumuşak başlı ise, uysal koyun değildir.
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynu. Kanayan bir yara gördü mü yanar ta ciğeri... Onu dindirmek için kamçı yer, çifte yer. 'Adam aldırma da geç git' demez.
Aldırır. Çiğner, çiğnenir; hakkı tutar kaldırır.
Bak Gabriel, ZALİMİN hasmıdır Türk Milleti. Çok sever, koşar, sarılır MAZLUMA...
Büyük Türk Milleti kenetlenmiştir seçtiği, sevdiği, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a. Arkasında yürür. Ona sarılır. Adamlarınız ise utanmadan, Berlin'de Başbakanlığın önüne 'Öldürene Mercedes verilecek' diye çirkin afişler asar. Sizin yüzünüz kızarmaz da, Büyük Türk Milleti aldırır.
Çiğner, hakkı tutar kaldırır.
Bak Alman Dışişleri Bakanı; sabrımızı taşırma. Atalarımızın anlamlı bir sözünü hatırlatırız.
"Sessiz atın çiftesi pek olur." Bak Gabriel; kuklaların, taşeronların 15 Temmuz'da hainlik yaptı. Vatan topraklarını sana peşkeş çekmeye kalktı. Kenetlendiği lideri Tayyip Erdoğan'la tümünüze, Haçlı-siyonist zihniyete tarihi bir ders verdi. Herhalde anlamadınız. Büyük Türk Milleti, 15 Temmuz Dersi gibi yeni dersler vermekte zorlanmaz. Anadolu'ya laf ettirmez. ANALARLA DOLUDUR o vatan... O analar, Karadeniz'den Ankara'ya kağnı ile top-tüfek taşımış kahramanlardır.
Bak Gabriel; Türk atlılarının Viyana önlerindeki sesini unutma. Türkiyemize fikir hürriyeti masalları okumadan önce, bagajınızdaki kirli oyun ve kumpasların hesabını verme noktasındasınız. Yüzünüz kızarmadan MİT TIR'ları kumpasına giren casus Can Dündar'a yardım ve yataklık ediyorsunuz. Pasaport verip, maaşa bağlıyorsunuz. PKK katillerine yıllardır sahip çıkıyorsunuz. Milyarlar toplamasına, silahlanmasına, Mehmetçiğe saldırmasına yardım ve yataklık ediyorsunuz.
Almanya'da camilere saldıranlara, vatan evlatlarının evlerinde cinayetlerle öldürülmesine göz yunuyorsunuz.
Gazetelerinizin attığı çirkin, terbiyesiz manşetlerden, analizlerden haberiniz yokmuş gibi davranıyorsunuz.
Ajanlarınızla Anadolu'da, Büyükada'da utanmadan tezgah kuruyorsunuz.
GABRİEL-KILIÇDAROĞLU BULUŞMASINA DİKKAT: Alman Dışişleri Bakanı Gabriel, 6 HAZİRAN 2017 günü Ankara'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile buluştu.
Basına kapalı gerçekleşen görüşmeden sızma olmadı. Ne tesadüf ki, Kemal Bey görüşmeden 9 gün sonra İstanbul'a yürümeye başladı. Merak ediliyor... Kemal Beyi kimler, neden yürütüyor?
Yürüme öncesi Kılıçdarıoğlu ile yaptığınız görüşmenin, yürüme sırasında Alman basınının gösterdiği olağanüstü ilginin ve çirkin, terbiyesiz Türkiye Almanya çıkışlarının birbiri ile ilişkisi olup olmadığını merak ediyoruz. Manidar bir durum da milli sandığımız, bazı Türk Medya kuruluşlarının yayınlardır. Alman ajanları Büyükada'da suçüstü yakalanıyor, BÜYÜKADA TUTUKLAMALARI başlıklı yazılar. Casus onlar casus. Nedir bu iş? Alman gazeteleri Türkçe çıksa, böyle habercilik yaparlar.

SONUÇ: Türkiye eski Türkiye değil.
Ankara'da eski Türkiye yöneticileri değil, Yeni Türkiye lideri Tayyip Erdoğan oturuyor. Milli ve Bağımsız Politika izliyor. 80 Milyonluk Türkiye'nin Bağımsızlık Bayrağı Beştepe Külliyesi'nde dalgalanıyor. Yemeyiz sizin derin oyun planlarınızı... Anlaşıldı mı Merkel?
Anlaşıldı mı Gabriel? Anlaşıldı mı Kemal Kılıçdaroğlu?