BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 17 Mayıs 2017

Kuzey Suriye haritaları

Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, ABD'nin yeni başkanı Trump ile ilk kez masaya oturdu. Liderimiz 2002'den 2017'ye kadar, Başbakan-Cumhurbaşkanı olarak çok tecrübeli. Trump ise devlet reisi olarak daha 120'nci gününü tamamladı.
Erdoğan yaşadığı, gizli raporları okuduğu, network'u titizlikle takip ettiği birçok küresel meseleye vakıf olarak masaya otururken;
Trump, Derin Amerika'nın Pentagon ve CIA ile çevresinde dolaşan Centcom komutanlarının sufleleriyle hareket etmek durumundaydı. Böyle bir görüşmeden, liderimiz Tayyip Erdoğan'ın muhakkak kazanarak çıkacağından kimsenin şüphesi yok. Yarın daha çok detay üzerinde durma şansımız olacak.
Irak ve Suriye'de yaşananlar, DEAŞ'ı, PKK'yı/PYD'yi çok aşar. Burada 21.
Yüzyıl'ın haritaları çiziliyor. Bu haritaların mimarisini Derin Amerika ve İsrail gerçekleştiriyor. Ortadoğu ve Afrika'da 27 devletçik daha çıkarılacak. Yeni devletçikler içinde Türkiyemiz'in onyıllarca başını derde sokacak, güvenlik mimarimizi devamlı sarsacak olan gelişmeler, Musul- Halep hattında gündeme sokuldu.
PKK-PYD bir kukla örgüt olarak Derin Amerika-İsrail'in gelecek emellerine hizmet ediyor. Bilindiği gibi, İsrail'in bayrağındaki iki mavi çizgi, Fırat'la Dicle'yi sembolize etmektedir. İSRAİL topraklarının kurucusu Theodore Herzl'in (1887) "Kuzey sınırlarımız Kapadokya'daki dağlara kadar dayanır. Güneyde de Süveyş Kanalı'na. Sloganımız, David ve Solomon'un Filistin'i olacaktır" sözlerini hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Irak ve Suriye'de olanlar böyle bir hayalin etrafında yürümektedir.
Peki, Derin Amerika yeni Ortadoğu haritaları konusuna ne zaman ağırlık verdi?
Ortadoğu Yeni devletçik haritalarının Pentagon'da top secret odaların duvarlarına 1993 yılında konduğu, bunların içindeki Suriye'nin kuzeyinde bir UYDU DEVLETÇİK çalışmasının bulunduğu belirtiliyor. ABD, PKKPYD'ye silah verse de vermese de, yeni Ortadoğu haritaları sevdasından hiç vazgeçmeyecektir. Haçlı-Siyonistler, 21.
Yüzyıl haritalarını kurgularken, Türkiyemiz ne bugün, ne de gelecek yıllarda elbette boş durmayacaktır.
Amerikan-İsrail koridoruna, Fırat Kalkanı ile ilk müdahaleyi yaptık. Arkası gelecek. En az dört cepten müdahale planlarımız var, uygulanmaya hazırdır. Olası müdahalelerimiz de Musul-Halep hattı, BEKA HATTIMIZ olarak merkeze alınmıştır. Kuzey Suriye'deki PKK-PYD uydularına karşı geliştirilecek "cep"ler konusunda, Rusya da Türkiye ile beraber durmak pozisyonundadır. Burada olası kriz, ABD zırhlılarının Türkiye-Suriye sınırında devriye gezmesidir. Yapacağımız müdahaleler, Türkiye-ABD krizi ya da NATO meselesi olarak ortaya çıkacaktır.
Derin ABD'nin Türkiye'ye karşı PYD-YPG üzerinden bir vekâlet savaşını uzun süre sürdürmesi, NATO'nun kırılma noktalarından birisi olacaktır.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve 'devlet aklı'nın "Hiçbir siyasi amaç, ortaklık, ilişki bu tehditten daha ciddi değildir. Hiçbir plan ya da proje, o hesabın üstünde değildir, olamaz. Hiçbir siyasi amaç da o projeyi Türkiye'ye kabul ettiremez" kararında olduğundan kimsenin şüphesi olmasın.

SONUÇ: Türkiyemiz'in geleceği her şeyin üstündedir. Sevr haritasını yırtmış, paçavraya çevirmiş Büyük Türk Milleti, yeni Irak/Suriye haritalarına da, İsrail'e vaat edilmiş topraklara da asla izin vermez.
Vermeyecektir.