Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın görev yaptığı süreç (2014-2019) ve daha sonraki 2019-2024 süreci, aynı zamanda yeni bir dünya yani 21'inci Yüzyıl düzeni kurulmasının yaşandığı sürece denk gelmiştir. Şimdi, 21'inci Yüzyıl dünya düzeni kurulurken, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dır. Devletimiz yenileniyor. Bugün Erdoğan, sadece Türkiye'nin değil, yakın coğrafyanın, İslam dünyasının da lokomotif gücü olarak etkili bir liderlik yapmaktadır.
Türkiyemiz tarihi günlerden geçiyor. Büyük değişim ve dönüşümlere imza atacak yeni dosyalar açılıyor. Türkiyemiz, halkımızın seçtiği Erdoğan liderliğinde 2023'e giden yolları sağlam taşlarla döşüyor.
2023 yol haritasının dinamikleri:
1- Devlet yeniden inşa ediliyor.
Türkiye 21'inci Yüzyıl yürüyüşünü emin adımlarla sürdürüyor. Gelecek yüzyılı biz belirleyebiliriz.
2- 2019'u hedef alan, merkezine AK Parti'nin iç dengelerini oturtan faaliyet ve istişarelerin ipuçları alınıyor.
3- 2019 Cumhurbaşkanlığı'nı kazanmak üzere 80 milyonu kucaklayacak dil, söylem ve programlarla Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü yılı 2023'e kararlı, azimli, özgüven dolu bir iklimle yürüyüş...
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın yarın (2 Mayıs) kurduğu AK Parti'ye üye oluyor. Yol haritasının çerçevesini şöyle çizdi: "Kurucusu olduğum partiye tekrar üye olduktan sonra, 21 Mayıs'ta yapılacak olağanüstü kongremizde partimizin yeni yönetim şekli belirlenecek.
Buradan alacağımız enerjiyle bir yandan teşkilatlarımızı güçlendirerek seçimlere hazırlayacak, bir yandan da icraatlarımızla milletimizin gönlünde daha yükseklere çıkmanın yollarını arayacağız." Cumhurbaşkanımız Erdoğan liderliğinde, siyaset mühendislerine ve bürokratik fırsatçılara geçit vermeyecek şekilde kurucusu olduğu AK Parti, yeni bir dinamizm kazanacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin başlangıcında, eski Türkiyeciler'in yaratacağı gerilim ve yığınaklar başarılı olduğu takdirde, 16 Nisan'da aziz milletin gösterdiği kararlı duruş sarsılacak ve bunca emek ve çabaya rağmen Türkiyemiz'i tekrar başa döndürme tehlikesi yaratabilecektir.
Erdoğan'ın hemen AK Parti'yi dönerek Genel Başkanlığı uhdesine almasının ardında, özellikle eski Türkiyeciler'in mühendisliklerine anında müdahale etme düşüncesi vardır. Zaman su gibi akar.
Bir bakmışız, 2019 Kasım seçimlerine gidiyoruz. AK Parti Genel Başkanı da olacak Erdoğan kabineyi tazeleyecek, parti yönetimini ve Meclis Grubu'nu yeniden yapılandıracak, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanacaktır.
AK Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yönetiminde daha da güçlenecektir. Fakat Başbakan Yıldırım'ın hizmetleri, çalışmaları tarihin parlak sayfalarında yerini almıştır.
Yönettiği AK Parti gücünden bir şey kaybetmezken, toparlayıcı, kucaklayıcı, kapsayıcı, güleryüzü gözlerimizden silinmeyecektir. Erdoğan başkanlığındaki AK Parti'nin, siyasi demokratikleşme sahasındaki gösterdiği eşsiz başarısına 2019'a kadar ve sonrasında kuşatıcı hamleler ilave ederek toplumsal demokratikleşme eksenini genişletmesi, AK Parti'ye ve muhalefete de güzel bir ortam yaratacaktır. Yeni ruh ve heyecanla gerçekleşecek yapılandırmalar, sadece AK Parti'yi değil, ötesinde siyaseti de etkileyecek, muhalefet partilerinin de kendilerini yeni düzene ayarlamalarına vesile olacaktır.
SONUÇ: Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiyemiz, 2019'a kadar "siyasi, ekonomik, hukuki, jeopolitik" reformları ve hamleleri aynı anda ve eşdeğer hızda devam ettirme hazırlığındadır. Bu noktada, aziz milletimizin 16 Nisan'da açtığı kapının, bir daha kapanmamak üzere Türkiye'yi yeni ufuklara taşımasının anlam ve önemi çok büyüktür. Anadolu'nun ve aziz milletimizin irfanı, sağduyusu, feraseti karşısında saygıyla eğiliyor, halk oylamasında Büyük Türkiye'nin inşası yolunda bir milata imza atmasından dolayı, böyle büyük bir milletin evladı olmaktan gurur duyuyoruz.
