Rahat bırakmıyorlar. Milli iradeyi içine sindiremeyen, aziz milletimizin tarihi kararından ders almayan yıkıcı-hayırcı-iflas olmaz KONSORSİYUM yeni arayışlar içinde. 16 Nisan gecesinin hem ülkemizin aydınlık geleceğine hem de sosyoekonomik, jeopolitik gelişme hızına köstek olmak için yerlerde sürünerek karşılık vermeye çalışıyorlar.
Amerika-İngiltere-Avrupa'dan Türkiye içlerine kadar kılcal damarları bulunan konsorsiyum, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın önünü kesmek için gözlerini kan bürümüş halde kaos rüyası görüyorlar. Bir taraftan CHP'yi milletimizin bağrında kaybettiklerini adliye korıdorlarında elde etmeye yönlendiriyor, diğer taraftan tenceretavacıları tekrar harekete geçiriyor, taşeron-kukla örgütlerini hazırola geçiriyor. Darbeci zihniyetin leşe dönen beyinlerinin, vesayetçilerin, darbe için ellerini ovuşturanların son çırpınışlarına tanık oluyoruz. 17 Temmuz gecesindeki milli direnişi anlamayan, 16 Nisan gecesi şahlanan millet iradesinden ders almayanların son çırpınışlarını görüyoruz. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi kuşatan yabancı istihbarat destekli, beynini Batı'ya kiralamış, yakın coğrafyamızı talan etmeye kararlı Haçlı konsorsiyumunun ciğerini biliyor. 16 Nisan gecesinde ayağa kalkan milletimizin kararından ders almayanların ne haltlar karıştıracaklarını, kuracakları tezgâhları erken okumakta zorluk çekmiyor. Nitekim, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, yeni tezgâhları en erken okudu, 16 Nisan gecesi Huber Köşkü'nün önünde toplanan onbinlere seslenirken, "Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış, bu neticeyi küçümsemeye gayret edenler var. Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'ı geçti, haberiniz yok" uyarısında bulundu... Bir gün sonra, "Kasım 2019'u unutmayın. Dün akşam bir işaret fişeği atıldı 2019'a" dedi. Çünkü, KAYBEDEN KONSORSİYUM 2019 TEZGAHLARI kurmaya anında başlamıştı. Küresel lider Erdoğan'ın şahsında Türkiye'yi hedef alan küresel güçlerin ülke iç siyasetinde yeni bir "yumuşak karın" yaratmaya çalışacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. MHP lideri Devlet Bahçeli de kendisi ve partisi üzerinde yürütülen derin kumpasları biliyordu.
Konuştu. Sözleri netti, çok sertti:
"KAYBEDENLER BELLİDİR. 16
Nisan'ın kazanan ve kaybedenleri bellidir. 16 Nisan'da FETÖ yerle bir olmuştur, PKK hapı yutmuştur. PYDYPG kaybetmiş, HDP dağılmıştır. CHP ise yine baltayı taşa vurmuştur. Hava koklayan siyasi miskinler ve muhalifler eriyip gitmişlerdir. Haçlı artıkları hepten duvara tosladılar, bozguna uğradılar." Bahçeli'nin, "SANDIKTAN ÇIKAN SONUCA TAHAMMÜLSÜZLÜK NİYE?" sorusu çok önemli: "Maalesef kaos lobisi yine ar damarı çatlamışçasına hareket etmektedir. Bildik simalar yine hesap peşindedir. 16 Nisan'da bizzat millet tarafından fitnelerinde boğulduklarından haberleri yok. Şuurları kapanmış, basiretleri bağlanmış... 16 Nisan akşamı bir kısım köksüz, kimliksiz, kişiliksiz provokatörler MHP'yi hedef almaya çalışmışlardır. Bulanık suda balık avlamak için oltalarını salladılar.
SEN NECİSİN BRE AHLAKSIZ, BRE KEMİKSİZ.
MHP hasımları nereye varmak istiyorlar? Bir ezik şöyle yazmış: Referandumun kaybeden MHP... MHP'yi zor günler bekliyor.
Sen necisin bre ahlaksız bre kemiksiz.
Devlet Bahçeli finalde, Türkiyemiz'i kuşatan konsorsiyumu paçavraya çeviriyor: "Bunlar EVET kararının çıkmasından dolayı kudurmuşlar, kuyruklarını kıstırmışlardır. Ne var ki attıkları taşlar ters tepecektir. Kazdıkları kuyuya kendileri düşecektir. Sicilli Türk düşmanları kalemlerini zehire batıranlar, bunu ömürleri boyunca göremezler.
Tavsiyem rahatsız olmaya devam etsinler, hasetlik ve müfteri hastalığıyla eninde sonunda rezil olmaktan kurtulamayacaklardır."
SONUÇ: KÜRESEL LİDER TAYYİP ERDOĞAN ÖNDERLİĞİNDEKİ BÜYÜK TÜRKİYE'NİN 21. YÜZYIL YÜRÜYÜŞÜ MÜBAREK OLSUN...
