Özellikle, 16 Nisan sonrası Doğu ve Güneydoğu'nun vesayetçi odakların tasfiye edilmesi sonucu, inanılmaz bir kalkınma hamlesine girileceği düşüncesinin kabul görmesi, insanı sevindiriyor.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır mitingi çok önemliydi.
PKK'nın çukurlarından, hendeklerinden ızdırap çeken Kürt vatandaşlarımızın, 16 Nisan sonrası beklentilerine cevap verebilecek, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın, "Kürt sorununun çözümünde adres biziz" mesajı geniş oranda gönülleri rahatlatmış. Diyarbakır'dan verilen mesajların olumlu etkileri, Doğu ve Güneydoğu'ya dalga dalga yayılıyor.
Erdoğan'ın, Kürt vatandaşlarla çözümü düşünmesi, kukla PKK terörüyle mücadele konusunda kararlı bir duruş sergilenmesi Kürt vatandaşlarımız tarafından destek buluyor.
Bilindiği gibi, Kürt vatandaşlarımız kurulduğu günden bu yana ilk tercihi, hep Tayyip Erdoğan-AK Parti oldu.
HDP'nin yabancı istihbarat örgütleri kuklası PKK-Kandil baronlarının esaretinden kurtulamaması, hendekler/çukurlar, Kürt vatandaşlarımızı çok rahatsız etti.
Bugün, PKK'nın çökertilmesi, Kürt kökenli seçmenlerin üzerinden baskıyı kaldırdıkça, Türk-Kürt kardeşliği tarihi beraberliği artırarak sürdürüyor.
Bu noktada, Kürt seçmenlerimizin çoğunluğunun 16 Nisan'da 'Evet' diyerek, Doğu-Güneydoğu hamlelerine hız kazandırmayı düşünmeleri çok sevindiricidir.
Bingöl'ün mümtaz evladı, Kalkınma eski Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Güneydoğu'nun vicdanı olarak öne çıkarken, sessiz ve titiz çalışmalarıyla Doğu ve Güneydoğu'nun kalkınmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Binali Yıldırım'ın proje adamıdır.
16 Nisan halk oylamasına giderken, Kürt vatandaşlarımızın hissiyatını TAKVİM'e anlattı: "PKK terörünün beli kırıldıkça, Türk-Kürt kardeşliği perçinleniyor. Güneydoğu'da güzel gelişmeler var. İnanıyorum ki halkımız güçlü bir şekilde 'Evet' diyecek.
16 Nisan'ın 'EVET'leri, milleti güçlendiren bir sistem, istikrarı güçlendiren bir sistem getirecek. Kürt vatandaşlarımız da gerçekleri çok iyi görüyor. Destekleriyle, Doğu ve Güneydoğu'nun kaderinin değişeceği hissiyatı içindeler.
15 Temmuz gecesi başbakan ayrı partiden, cumhurbaşkanı ayrı partiden olsaydı, irade farklı dağınık görüntü olsaydı, bugün ne halde olurduk? Türkiyemiz'i Allah korudu. Canımızın derdine düşecektik.
Darbeleri bertaraf etmek yetmez, darbeleri üreten ortamları da bertaraf etmek gerek. Darbeleri bertaraf eden milletimiz, darbeleri üreten ortamı da bu referandumda ortadan kaldırmış olacak.
Darbelerden büyük ızdırap çeken Kürt vatandaşlarımız, yeni sistemin nimetlerinden daha rahat faydalanma, özellikle kalkınma hamlelerinin hız kazanmasıyla, çocuklarının iş-meslek-eğitim imkânlarına kavuşmasından huzur duyacaklardır."
SONUÇ: 16 Nisan'dan sonraki süreçte, yeni bir sistemle 'GÜÇLÜ MİLLET-GÜÇLÜ DEVLET-LİDER ÜLKE TÜRKİYE' inşa edilecek.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan liderliğinde süratle, stratejik karar alma, jeopolitik hamleler yapmanın önündeki engeller kalkacak, takoz olan statükocu eski Türkiye zihniyeti kırılacak, batının gözünün içine bakan oligarkların engellemeleri yıkılacak, darbecilik ruhu son bulacak. 21'inci Yüzyıl yürüyüşü, BÜYÜK TÜRKİYE hedefine kilitlenecek.
BÜYÜK TÜRKİYE DEMEK 3 MİLYON KİLOMETREKAREDE LİDER TÜRKİYE DEMEKTİR... İSLAM COĞRAFYASI, BOSNA, MAKEDONYA, FİLİSTİN, AFRİKA BİZİ BEKLİYOR...
