1) 16 Nisan'dan sonra ne olacak?
2) Başta Almanya olmak üzere Avrupa, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'a neden saldırıyor?
Bu sorulara verdiğim cevapları hazırlarken Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen bir toplantıda 16 Nisan'dan sonrasına yönelik çok güzel, kısa, net ve açık bir açıklama yaptı: "Ülkemizde pek çok kişi 16 Nisan'dan sonra ne olacak sorusunu soruyor. Daha güzel bir Türkiye olacak. Demokraside daha güzel bir Türkiye gelecek. Hak ve özgürlüklerde daha güzel bir Türkiye gelecek..." Cumhurbaşkanımız Erdoğan daha önce de Avrupa'nın rezillikleri üzerine,
"16 Nisan'dan sonra Avrupa çok sürprizlerle karşılaşabilirsiniz" demişti.
BUNUN ADI DA, TREXİT'TİR. (AVRUPA'DAN ÇIKIŞ). 16 Nisan'da aziz vatandaşlarımızın sadece 18 maddeye destek vermeyeceklerini, onun da çok ötesinde 21'inci Yüzyıl Türkiyesi'nin rotasını belirleyeceklerini düşünüyorum.
Batılı ülkeler, bir korkunun, acziyetin içindedir. 100 yıl önce yıktıkları Osmanlı İmparatorluğu'ndan doğan Türkiye, ayağa kalkıyor. Biz en az 3 milyon kilometrekarelik havzaya gittiğimizde Haçlı Avrupa, Osmanlı'yı yıkarak dolduramadıkları havzada Müslümanlar'ın kanını emme, petrolüne, madenine el koyma, parçalama, birbiriyle çarpıştırma döneminin sonuna gelecekler. Amansız bir acziyet ve utançlarını orantısız tepkilerle lider ülke Türkiye'ye saldırarak bastırmaya çalışıyorlar. 16 Nisan'dan sonra biliyorlar ki 80 milyonun gücüyle Cumhurbaşkanımız, Türk-İslam medeniyetini harekete geçirecek. Müslüman dünyayı beraberce ses vermeye davet edişi hızlandıracak, Asya Türk devletlerini birleştirecek.
Türkiye, Batı taklitçisi istikametten vazgeçmektedir. Kodlarına dönmektedir.
Milli ve tarihi eksenine oturmaktadır.
İşte Haçlı Avrupa'nın utanmazca Türkiye'ye, Cumhurbaşkanımıza saldırılarının ardında esas mesele şudur:
Türkiye'nin 21'inci Yüzyıl yürüyüşü ve yeni jeopolitik hamleleriyle nefes borularını kapatacağız. Biliyorlar ki tarih, Müslümanlar'ın kemaline, Haçlılar'ın zevaline doğru akıyor. Büyük Türkiye hedefine yürüyen Türkiye, İslam düşmanlarıyla keskin bir hesaplaşmanın miladına 16 Nisan gecesi şahit olacaktır.
16 NİSAN'DAN SONRA AVRUPA VE ONLARIN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKAN İÇ ODAKLARIN ELİNDEN İNGİLİZ ANAHTARI KESİNLİKLE ALINACAKTIR. 1960 yılında rahmetli Adnan Menderes'i deviren, asan askeri cunta, Türkiyemiz'i koalisyonlar prangalarıyla bağladı. 1960 darbesinin İngiltere (Kraliçe'nin ünlü MI6 servisi) tarafından yaptırıldığını ortaya koyan belgeler ve hatıralar çıktı. Başbakan Adnan Menderes yabancı servis-baronlar-yerli işbirlikçilerinin kışkırttığı cunta tarafından devrilmiştir. Bu darbe, İngiltere tarafından pişirildi. Darbeyi yapan isim Cemal Gürsel değildir. 27 Mayıs darbesinin başında General Cemal Madanoğlu bulunuyordu. Katıksız İngiliz muhibbiydi.
Sonraki darbelerde, teşebbüslerde hep onlar vardı. Son olarak CIA-NATO gladyosu kukla FETÖ'yü kullandılar.
Türkiyemiz, inşallah 16 Nisan gecesi KOALİSYONLAR MAYMUNCUĞUNU KÖR KUYUYA ATACAK. Türkiye, cumhuriyetin ilanından bu yana 94 yılda tam 65 hükümet gördü. 250 yıllık Amerika'da 45'inci BAŞKAN görevde.
Türkiyemiz'e yazık değil mi? İnanın, 1990 ila 2002 arasında kısa süreli pazarlıklarla kurulan koalisyon hükümetlerini yakından takip eden bir gazeteci olarak başımız dönüyordu. Berlin duvarı yıkılmış, dünya soğuk savaştan çıkmıyor. Ekonomik ve siyasi entegrasyonlar, eksenler kuruluyor, Türkiyemiz kafasını kaldıramıyordu. Zayıf hükümetler, ufku olmayan liderlerle, terör, ekonomik girdaplarla boğuşuyordu.
SONUÇ: 16 Nisan'dan sonraki süreçte, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan liderliğinde süratli karar alınacağı, ayaklara takoz olacakların gücünün kırılacağı, bürokratik engellerin yıkılacağı, darbecilik ruhunun yok edileceği bir 21'inci Yüzyıl yürüyüşüne geçilecektir.
HEDEF BÜYÜK TÜRKİYE.
AZİZ TÜRK MİLLETİNİN DEĞİŞİM KARARININ ÖNÜNDE KİMSE DURAMAZ.
