BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 29 Mart 2017

Büyük oyunun PAPA’sı!

Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, KÜRESEL LİDER özelliğini bir kez daha göstererek, Pazar günü İstanbul Sancaktepe'den Papa'nın arkasında toplanan 27 Haçlı Avrupa liderini uyardı:
"Hayırdır Vatikan'da neden bir araya geldiniz? Papa'nın huzurunda neden buluştunuz? Papa'nın başkanlığında toplanıyorlar. Yahu Vatikan ne zaman AB üyesi oldu? Haçlı ittifakı kendini gösterdi. Siz Türkiye'yi Müslüman olduğu için içeriye almıyorsunuz."
Hıristiyan Katolik dünyanın Papa'sı Franciscus'un arkasında 24 Mart 2017 günü Vatikan Sistine Şapeli'nde 27 Avrupa ülkesi lideri toplanmıştı.
Toplandıkları yer, derin özellikleri olan Apostolik Sarayı-Haçlılar'ın dirilişini gösteren Sistine Şapeli'ydi.
Papa Franciscus'un yaptığı konuşmanın ruhu, Papa'nın Mısır'a gitme kararı (29 Nisan) derin mesajlar veriyordu. Papa Franciscus'un ardında toplanan Haçlı dünyanın liderlerinin kurgulamakta olduğu BÜYÜK OYUNU Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan çok iyi okudu...
KÜRESEL LİDER
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, Vatikan'daki Apostolik Sarayı'ndan verilen mesajlara anında cevap vererek, Haçlı dünyaya, "Neler planlamakta olduğunuzu biliyorum" dedi.
Liderimiz çıktı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, oynanmakta olan BÜYÜK OYUNU erkenden okudu. En yüksek sesle uyarılarda bulunarak, 'küresel liderlik' vasfını bir kez daha gösterdi.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ne kadar doğru, ne kadar haklı, ne kadar uzun görüşlü bir vurgulamayla "3 çocuk yapın" demiş.
Cumhurbaşkanımız, 17 Mart 2017 günü Eskişehir'de Avrupa'da yaşayan Türkler'e seslenmiş, "3 değil 5 çocuk yapın... Avrupa'daki kardeşlerime sesleniyorum. Oralara sahip çıkın. Size yapılan terbiyesizliklere en güzel cevap. En güzel evlerde oturun, en güzel işleri yapın. 3 değil 5 çocuk yapın. Avrupa'nın geleceği size bağlı" demişti.
Papa Franciscus, 7 gün sonra arkasında topladığı Haçlı Avrupa liderlerine, "Avrupa yaşlanıyor. Çok çocuk yapın" talimatı veriyordu.
Haçlı Batı'nın derdi asla "demokrasi", "özgürlük", "şeffaflık", "insan hakları", "hak-hukuk", "adalet" falan değildir. 200 yıldır fikren, zihnen, bedenen esaret altında tutmayı başardığı Müslümanlar'ın uyanmasını engellemek, küresel sömürü düzenini devam ettirmek için bir dakika ara vermemişlerdir.

SONUÇ: Batılı ülkeler, Papa Franciscus'un ardında toplansalar da korkunun, acziyetin içindedir.
Nitekim bu amansız bir acziyet ve utançlarını orantısız tepkilerle Türkiye'ye saldırarak bastırmaya çalışıyorlar. Yeni Türkiye lideri Tayyip Erdoğan'a saldırıyorlar.
Cumhurbaşkanımızın, Müslüman dünyayı beraberce ses vermeye davet edişinden, Türk devletlerini birleştirmesinden çok korkuyorlar.
Esas mesele şudur: Türkiye'nin 21'inci Yüzyıl yürüyüşü ve yeni jeopolitik hamleleri, Haçlılar'ın nefes borularını kapatmaktadır.
Türkiye, Batı taklitçisi istikametten vazgeçmektedir. Türkiye, kodlarına dönmektedir. Milli ve tarihi eksenine oturmaktadır.
Biliyorlar ki tarih, Müslümanlar'ın kemaline, Haçlılar'ın zevaline doğru akıyor. Büyük Türkiye hedefine yürüyen Türkiye, İslam düşmanlarıyla, keskin bir hesaplaşmanın miladına 16 Nisan gecesi şahit olacaktır.
16 Nisan'da yapılacak olan referandumdan sonraki süreçte inşallah, sahte Batı medeniyetinin gümbür gümbür yıkıldığını Büyük Türk Milleti görecektir. Yerine gerçek güneşin doğduğuna şahit olunacaktır.