BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 14 Şubat 2017

Evet Türkiye sahne aldı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 küresel gücü Amerika, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya bencilliklerinden, aç gözlülüklerinden, yeryüzünün kaynaklarına tek başına hakim olma düşüncesinden, insanlığı yağma ve talanın şekillendirdiği bir dünyayı sürdürmekte zorlanmaya başladılar. Dünyaya yeni şekil vermeye kalkarak, devletleri parçalamaya, çok sayıda şehir devletleri kurmaya teşebbüs edince dünya güç haritası değişiyor, uluslararası sistem sarsılıyor.
Kartlar yeniden karılıyor, restleşmeler, ittifaklar, dostluklar ve düşmanlıklar değişime uğruyor. Dünyanın şu anda en hassas hamlelerini Rusya yapıyor.
Kırım'ı Ukrayna'dan kopardı, Tartus ve Hmeynim askeri üsleri ile ilgili yaptığı "kalıcı genişletmelerle" Suriye'ye tam yerleşti. Kıbrıs Rum Kesimi ve Libya'da üsler açarak, Akdeniz gücü konumuna geliyor. Trump geldi. Amerika NATO kanalıyla Rusya'nın Avrupa ve Orta Asya sınırlarına yerleşmek için yıllarca sürecek stratejik hamleler yapıyor. İngiltere stratejik aklı, gelişmeleri erken okuyarak Brexit'le Avrupa'dan koptu, Amerika limanlarına yanaştı. Önümüzdeki dönemde Fransa Avrupa'dan kopar, ABD'ye rampalar. Bu gelişmeleri ALMANYA okuyor, Avrasya'ya yaklaşmaktan başka çareleri yok. İşte bu noktada, ABD-Rusya-Avrupa-Çin gelişmelerinde Türkiyemiz bir yıldız olarak göze batıyor.
MERKEZ ÜLKE TÜRKİYE.
Peki, yeni dünya düzeninde Türkiye'nin rekabet gücü ne olacaktır?
1) Küresel aktör Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye alışılmış düşünce kalıplarını terk ediyor ve büyük düşünüyor.
Çağı yakalayacak hamleler yapıyor.
Bölgesel bir süper güç halini tahkim ediyor.
Buradan küresel oyunculuk sürecine geçiş gerçekçi bir hedeftir.
2) Birinci işimiz "kendimizi başkalarının eline terk etmeme, Türkiye'nin yer alacağı konumun, başkaları tarafından değil, kendisince belirlenmesi ve uzun vadeli stratejiler geliştirmesi" pozisyonunu tahkim etmektir.
3) Türkiyemiz, tercihini tek bir yöne göre yapamaz. Batı'yı temel eksen olarak aldık, en çok da o Batı'dan darbe yedik.
Yüzümüze baka baka kumpas kurdular, tezgâhlar hazırladılar. Kuklalarıyla nefessiz hale getirmek için saldırdılar. Bundan sonra, değişik doğrultularda hareket etme özelliğimizi asla kaybetmemeliyiz.
4) Türkiyemiz, İslamiyet'in yıkılmayan tek kalesi olarak 2 milyarlık toplam nüfusu ile İslam geleneğini taşıyan ülkeler arasında "Beraber olma-birleştirme-ortak hareketi sağlama" babında bir özelliğe sahiptir.
5) Değişen dünya dengelerine göre yeni sratejiler kurmaya başladık.
Bir yandan AB'nin, bir yandan Türk Cumhuriyetleri'nin, İslam coğrafyasının Ortadoğu'nun en uzak şehirlerinin merkezinde bulunuyoruz. Diğer yandan, Rusya ve İran gibi iki hassas mevzinin nefesini yakından takip ediyoruz. Bu nedenle, yeni stratejilerle devamlı önümüzü açmaktayız.
6) Türkiyemiz bugün yeni bir Kurtuluş Savaşı vermektedir. Bu savaşın başarı şansı ekonomik ve endüstriyel alanda ve belki ondan çok, bilim ve eğitim alanındaki kalkınma isteğimizde ve yeniden kazandığımız özgüvenin geliştirilmesinde yatmaktadır.
7) Hedef: 21. Yüzyıl'da "Dünya Devleti" olmaktır.
"Dünya Devleti" olmamız, başkalarına özenen değil, başkalarının ona özendikleri bir ülke olmaktır. Tarihini ve kültürünü paylaştığı bölgelerle dostluk ilişkilerini geliştirmektir. Tarihsel birikimiyle, kültürel zenginlikleriyle, demokrasisiyle, ekonomisiyle, insan sevgisinden ve sosyal adaletten kaynaklanmış çağdaşlığıyla, dünyanın başlıca çekim merkezlerinden biri olmak demektir.

SONUÇ: EVET. Tarihin akışını değiştirerek bir güç Türkiye'dir. Meydan okumaların yoğunlaştığı coğrafyada, yepyeni cephe hatları oluşurken, parlayan yıldız Türkiye'dir. EVET. Kim nereye gitmek isterse Türkiye ile yakınlaşmak, beraber olmak, stratejik ilişkiler kurmak zorunda. Yani ülkemiz tam bir MERKEZ.
Küresel güç terazilerinin ortasında stratejik bir mevzidir. EVET. Türkiyemiz bugün yüksek bir yerden daha yüksek bir yere sıçramaya hazırlanmaktadır. Böyle bir durumda yapmamız gereken asla aşağıya bakmamak, kendimize güvenmek, birlik ve beraberliğimizi muhakkak ama muhakkak korumaktır.