BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 11 Ocak 2017

Baykal’ın korkusu

Deniz Baykal, 57 yıldır siyaset içinde. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne 1960 yılında asistan oldu. CHP ile hissi ve ideolojik yakınlık kurarak siyaset yapmaya başladı. 1963'te doktora çalışmalarını tamamladıktan sonra iki yıl ROCKEFELLER FOUNDATİON bursu ile ABD'de kaldı ve Columbia Üniversitesi ve Berkeley Üniversitesi'nde çalışmalarını sürdürdü. 1974 yılında CHP Milletvekili oldu.
Türkiye'nin darbeler dönemini yaşamış, birçok bilinen veya gizli kalmış bilgilere sahip tecrübeli bir siyasetçi, Deniz Baykal TBMM'de konuşmasına başlıyor.
"Günlük siyaset için değil Türkiye'ye sahip çıkmak için geldim. Bu sana mı düşer derseniz, hepimize düşer, evet bana da düşer. Buraya, seçilerek gelmiş siz milletvekilleri gibi ben de bütün siyasi ömrümü geçirmiş bir kişi olarak milletime karşı bu noktada konuşmak zorunda olduğumu düşünüyorum. Belki böyle bir şans bir daha nasip olmayacaktır." Yeni Türkiye inşa edilirken, ülkemizin önünü açacak cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik hayati bir konuda, siz böyle konuşmaya başlayan tecrübeli bir siyasetçinin, reform hareketine tuğla koyacağını, ufuk açıcı laflar edeceğini, özeleştiri yapmasını, CHP'nin neden iktidar olamadığını açıklamasını muhakkak beklersiniz. Heyhat. Baykal, çıkıyor. TBMM'den cumhurbaşkanı seçilmesini engellediğini, sıkıntılara neden yol verildiğini bilmiyormuş, sanki Türkiye'nin bugün bir topal ördek anayasa ile idare edilmesinde hiç de kendisinin rolü yokmuş gibi konuşup, anayasa değişiklik teklifine, içi sızlamadan, karşı çıkıyor. Hayret.
Deniz Baykal, konuşmasında tek bir kez, inanamayacaksınız, tek bir kez "FETÖ konusunda ülke allak bullak" diyor. Ne arkası var, ne önü. FETÖ demekten çekiniyor. Ne, "Amerika Fetullah'ı ver" lafı, ne 15 Temmuz'un arkasındaki Fetullah -Amerika-NATO- Avrupa, sözünü edebiliyor. Ne Pentagon, ne CIA var. FETÖ belasının arka planı yok. Fetullah'ın cuntası kendisini kasetle göndermiş, kumpası kuran FETÖ polisleri hapiste. Gerçekler ortaya çıkmış.
Deniz Baykal'dan Fetullah'ı suçlayan bir söz yok. Deniz Baykal, FETÖ'den neden çekiniyor acaba? Deniz Baykal, FETÖ'den neden korkuyor acaba? FETÖ RETORİĞİ: "OHAL içinde konuşuyoruz" diyor Deniz Baykal: "OHAL anayasaya aykırı bir şekilde sürdürülüyor. Basın baskı altında. 147 gazeteci tutuklu.
Televizyonlar sindirilmiş, dışarıda OHAL Meclis'te sıkıyönetim. 163 general tutuklu, 150 yüksek yargıç tutuklu. 2 bin 194 hâkim ve savcı tutuklu 6296 subay tutuklu, 50 bin kamu personeli soruşturuluyor. 230 şirkete kayyum atandı. Her yeni KHK ile yüzlerce kişinin işine son veriliyor." Baykal suçluyor, Darbe gerçeğini es geçiyor. Bu işlerin esas sorumlusu CIA taşeronu Fetullah Gülen yüzünden olduğunu söyleyemiyor.
Derin Amerikan tezgâhlarından bahsetmiyor. Sebep olanı saklayıp, sonuçlar üzerinden iktidarı suçlama taktiklerine yardımcı oluyor. Gerçekten hayret bir şey. Bir, Baykal'ın retoritiğine, bir de Fetullah'ın retoriğine bakınız.
Bunları, ABD, İngiliz, Alman gazeteleri de yazıyor. Onlara bir laf etsenize? FETÖ' nün algı operasyonlarına neden yardımcı oluyorsunuz?

SONUÇ: Deniz Baykal, "Milli egemenlik ortadan kaldırılacak" diyor. Hayır, Baykal Hayır. 2007'de, CHP-Anayasa mahkemesi-General Yaşar Büyükanıt- ordu yön-Doğan Medya- Cumhuriyet, TBMM'ye Cumhurbaşkanı seçtirmediniz. Aziz Milletimiz ilk defa egemenliğine direkt olarak el koydu, kendi elleriyle, Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak seçti. Erdoğan atanmadı. Millet seçti millet. İşte o zaman, 10 AĞUSTOS 2014'TE MİLLİ EGEMENLİK GERÇEKTEN TECELLİ ETTİ. Baykal diyor ki "Cumhurbaşkanlığı sistemi, TBMM'den geçmezse, Türkiye'nin ufku açılacak". Hayır, Baykal hayır. Cumhurbaşkanlığı sistemi geçince, Türkiye'nin ufku açılacak. Kenan Evren darbe anayasasını çöpe atma ruh ve heyecanı artacak.

SON SÖZ: SAYIN BAYKAL "EY AMERİKA, FETULLAH'I VER" DİYEBİLİR MİSİNİZ? NE ZAMAN?