BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 7 Ocak 2017

Uykuları kaçtı

1900'de başlayan günümüzde parantezi kapatılmakta olan 20'nci Yüzyıl'ın sonuna geldik. Parantezi kapatılmakta olan 100 yıllık geçmişte Türkiye'mizi merkeze oturtarak, şunları söylemek istiyorum:
1) Geçen 20'nci Yüzyıl'a Sultan Abdülhamit ve Atatürk damgasını vurdu.
2) İçinde yaşadığımız 21'inci Yüzyıl'a, Yeni Türkiye lideri Tayyip Erdoğan damga vuracak.
Yaşadığımız günlerdeki derin planları, 4'üncü nesil savaş taktiklerini, değişecek yakın coğrafya haritalarının ruhunu daha iyi anlamak için yakın tarih okuması yapalım. Irak, Suriye, Lübnan, Yemen, Libya'da yaşanan gelişmeler, Türkiye'mize PKK saldırıları, FETÖ darbe girişimi, Anglo-Sakson taşeron örgütü DEAŞ bombaları, Amerika'nın kara ordusu PKKYPG'nin kanton dümenleri ve nihayet Washigton'un ikiyüzlü taktikleri sürüyor.
Kısacası Türkiye'nin stratejik ortaklığından neredeyse stratejik düşmanlığa evrilen Türk-ABD ilişkileri yeniden gündemin birinci sırasında. Irak ve özellikle Suriye harekâtından sonra Türkiye'de güçlenen Anti-Amerikan eğilim sır değilken bunun üstüne Derin Amerika'nın ayakları Pentagon-CIA-NATO'nun açık veya sahte bayrak operasyonlarıyla Yeni Türkiye'nin lideri Tayyip Erdoğan'ı köşeye sıkıştırmaya yönelik hamleleri sabrımızı taşırdı.
BÜYÜK KART İNCİRLİK'İN masaya sürülmesinin olası hareketliliğini daha iyi anlamak için, yakın tarih okuması yapalım:
Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren gelmiş geçmiş hükümetler ABD'yle iyi geçinmeye çalıştı. Washington'un öfkesini çekmemeye, onun desteğini arkasında hissetmeye çaba sarf etti. Türkiye'miz müttefikliğe özel ihtimam gösterirken, ABD-İngiltere utanmadan-arlanmadan darbeleri organize ettiler. NATO emrindeki cuntalarla, beğenmedikleri Türk siyasi yönetimlerini devirdiler. Rahmetli MİT Daire Başkanı Prof. Dr. Mahir Kaynak son zamanlarında darbelerin arka planını anlatıyordu: "27 Mayıs İngiltere (ABD), 9 Mart Cuntası İngiltere Avrupa, 12 Mart darbesi ABDİngiltere (NATO) anlaşarak emir komuta zincirine döndürüldü. 12 Eylül, Amerika-İngiliz karmasıyla oluştu.
28 Şubat, Amerika- Neo-
Con-NATO-İsrail..."
Nitekim Tecrübeli diplomat-bakan rahmetli İhsan Sabri Çağlayangil de "CIA dibimizi oymuş..." derken, 9 Mart/12 Mart/12 Eylül darbelerinde CIA-Pentagon-ABD-NATO'nun karanlık işlerine ışık tutmuştu. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın milli ve yerli duruşu, Bağımsız Türkiye stratejilerine ağırlık vermesi, özellikle petrol/gaz havzalarında (Azerbaycan-Türkmenistan-Irak-Kuzey Irak Kürt Bölgesi-Katar-Suudi Arabistan) sevilmesi, yön verici olması, 2013'lü yıllara kadar, NATO kanalıyla kontrol altında tutukları Türkiye'nin elden çıkması karşısında, tüm derin planlar Erdoğan üzerine kuruldu. Erdoğan, sadece özel hayatında değil, insanlarla münasebetinde veya uluslararası ilişkilerde ruh dünyasını kalıpladığı 'dostluk, dürüstlük, ahde vefa' kavramlarıyla sergiliyor muhalefetini. Son olarak, Suriye'de çizilmekte olan yeni haritalara müdahale etti.
NATO-ABD-CIA-Pentagon, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a hareket alanı bırakmamak için çok uğraştı. NATO gladyosu FETÖ'ye Rus uçağı düşürterek Erdoğan'ı köşeye sıkıştırmak istedi. Ancak, Derin Amerika'nın ayakları CIA-Pentagon- NATO'nun, hiç ummadıkları bir Erdoğan hamlesiyle, nakavt olma noktasına geldiler.
Erdoğan-Putin beraberliği. Türkiye- Rusya koordinatlarında Suriye'de NATO Planları (Kanton-koridor) darmadağın edildi.

SONUÇ: ASTANA, emperyalist Batı'yı çıldırtıyor. Bir NATO ülkesi Türkiye'nin lideri Tayyip Erdoğan, Rusya lideri Putin'le, ilk defa NATO dışında, NATO'nun kontrol edemediği bir yer de ASTANA'DA küresel anlaşmaya hazırlanıyor. ASTANA rüyalarına girmişken, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, altın vuruşuyla, İNCİRLİK KARTINI açtı. İncirlik büyük karttır. Tam Trump'ın göreve başlamasına az kala, Bağımsız Türkiye'nin sesi duyuldu. İnanın şu anda, Brüksel'de ayılıp bayınlar var.
Amerika'da, İngiltere'de, Berlin'de uykular kaçtı. TÜM İNLERE ER-GEÇ GİRMEYE KARARLI TÜRKİYE VAR KARŞILARINDA...