Yeni sistemde, Cumhur/Başkan adayının nasıl gösterileceğine ilişkin, üzerinde uzlaşılan bir madde, barajın düşürülmesine de yol açacak. 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulama şöyle olacak:
1) Mecliste 20 milletvekili bulunan partiler,
2) Parlamento dışında olmasına karşın son genel seçimde (2015 seçimleri) yüzde 5'in üzerinde oy alan partiler,
3) 100 bin vatandaşın imzasıyla, 40 yaşını aşmış, üniversite mezunu, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip isimler Cumhurbaşkanı adayı gösterilebilir.
Uzlaşılan madde yer alan yüzde 5 ibaresi, 2019 seçimlerine yönelik yapılacak seçim kanunu değişikliğinde de barajın düşürülmesine, parlamentoya yüzde 5 alan partilerin de girmesine vesile olacak. Seçim sisteminde bir köklü değişiklik de dar bölge veya daraltılmış bölge sistemiyle, vatandaşlarla bire bir ilişki içinde olan, sevilen isimlerin parlamentoya girişi sağlanacak. Böylece özgür, bölgelerinde oy veren vatandaşlara direkt hesap verecek milletvekillerini, TBMM'DE kanun yaparken, stratejik düşüncelerle araştırmacı-teklif edici bulurken -sosyal ve ekonomik faaliyetlerle daha çok ilgili olarak görme şansımız doğacak.
YEDEK VEKİLLİK: 2019 yılında yapılacak milletvekilliği seçiminde, seçime giren her parti her ilden bir yedek milletvekili gösterecek. 2019'dan itibaren BAKANLAR KURULU'NA girenin milletvekilliği düşecek, iktidar olan partinin yedek milletvekili, boşalan yere otomatik olarak gelecek. Veya asil milletvekillerinin ölümü ya da başka bir nedenden dolayı vekilliğinin düşmesi durumunda da yedek vekil göreve getirilecek. Parlamentonun sayısında azalma olmayacak.
MASADAKİ SEÇİM SİSTEMLERİ: Mayıs-2017 referandumundan sonra, Aziz Milletimizin en az yüzde 70 ile kabul edeceği düşünülen Cumhurbaşkanlığı sisteminin dayanacağı seçim sistemlerden birisi dar bölge olabilir. Parti liderleri yerine vekiller söz sahibi olacak. Vekillik süresi yeniden 5 yıla çıkacak (şimdi 4 yıl). 2019 'da yapılacak seçimlerle, Cumhurbaşkanı ve Milletvekilleri kesintisiz 2024 yılına kadar görev yapacak.
Hatırlarsak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Başbakan olduğu dönemde de seçim sistemi ile ilgili 3 seçenekli bir öneri sunmuş ancak muhalefet engellemişti.
Erdoğan'ın bu önerisi, 'dar bölge', 'daraltılmış bölge' ve yüzde 10 barajlı veya düşürülecek barajlı sistem şeklindeydi.
'Dar bölge' seçim sistemi katılımcı demokrasinin önünü açmayı hedefliyordu.
Milletvekili hesabı parti liderine değil, kendini seçen seçmene verecekti. Yüzde 10 barajı düşecekti, Kalkabilir de de, barajsız bir sistem de uygulanabilirdi.
Dar bölge sistemine göre 550 vekil seçmek için 550 seçim çevresi olurken, İstanbul'un halen 3 olan seçim çevresi 18'e, Ankara'da 2 olan seçim çevresi 7'ye, İzmir'in 2 olan seçim çevresi 6'ya çıkacak. Bursa 4; Antalya, Diyarbakır, Gaziantep, Mersin, Kocaeli, Konya ve Şanlıurfa'da 3; Aydın, Balıkesir, Denizli, Eskişehir, Erzurum, Hatay, Kayseri, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Samsun, Tekirdağ, Trabzon ve Van'da iki seçim çevresi olacak.
SONUÇ: Cumhurbaşkanlığı sistemi ve dar bölgenin en hayati sonucu, Türkiyemiz bir daha, koalisyonlu hükümetler dönemini yaşamayacak. 5 YIL SÜRELERLE HALKIN SEÇTİĞİ CUMHURBAŞKANI- İŞİ SADECE BAKANLIK YAPMAK OLAN TEK BAŞLI YÖNETİMLE, siyasi istikrar dönemlerine yelken açılacak.
