BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 19 Ekim 2016

Beka hattı

DEAŞ lideri Ebu Bekir el-Bağdadi ABD Başkanı Obama'ya giderayak en güzel hediyeyi verdi. Obama'ya, "Musul'u kurtaran başkan unvanı"nı içeren hediyedir bunun adı. Bu unvan, Hillary Clinton için de bir 'hayat öpücüğü' olacak.
Başkanlığa "başarılı"!
Musul operasyonuyla çok çok yaklaştılar. Musul operasyonunun ABD başkanlık seçimlerine endeksli olduğunu düşünüyorduk.
Obama yönetiminin Trump karşısında Clinton'a destek olacak şekilde Musul senaryosu yazdılar.
Irak'ta Amerikan-İngiliz senaryoları tam gaz gidiyor. DEAŞ'ı Musul'a saldırtanlar onlar, Musul'u boşaltıranlar da onlar. DEAŞ'a girin diyenler de onlar, çıkın diyenlerde onlar. Irak Başbakanı İbadi'yi kukla olarak kullanan da onlar, konuşturanlar da onlar.
Musul operasyonu başlarken, İngiliz medyası perde arkası notları geçmeye başlamıştı. İçlerinde birisi Amerikanİngiliz projesini gözler önüne seriyordu.
Daha Musul'un civarına girilmeden, DEAŞ lideri Bağdadi, Musul'dan kaçmış, Rakka'ya doğru gidiyordu.
Bu Amerika çok uyanık! Musul operasyonuna başlıyor, hayrettir, Musul- Rakka karayolunu boş bırakıyorlar.
Yani, "Bağdadi kaçsın, Rakka'ya gitsin" diye son senaryoyu yazmışlar. DEAŞ tam bir İNGİLİZ ANAHTARI... Bu oyunu Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan önceden gördü, yazılan senaryoları çok erken okudu, o nedenle altın vuruşlarına başladı. Musul'un gelecek statüsü üzerinde yeni tezgâhlar kurulmakta olduğunu iyi okuyarak, "Musul'da olacağız. A, B, C planlarımız var" dedi. Bu sözün ruhu şudur: "Sadece, Musul'un kurtarılması değil, daha ötede Musul'un gelecek statüsünde Türkiye olacak." A planı belli, ABD'yi uyarıyoruz. "Musul'un demografik yapısıyla oynamayın" diyoruz. Peki, oynanılılırsa, B planımız devreye girecek. Üç hassas konuyu dikkatle takip edeceğiz.
1) Musul'da katliam ve Şiileştirme olacak mı?
2) PKK'nın alanı genişler mi?
3) Çoğunluğu Türkmenler'in yaşadığı TELAFER'DE mezhepsel katliam olur mu? Bu üç seçenekte de Türkiyemiz muhakkak müdahale edecektir.
Türkiye'nin stratejisi Irak için ayrı Suriye için ayrı değildir. Türkiyemiz için IRAK-SURİYE bir bütündür. Bütünlük arzeden stratejimizin içinde dikkati çeken noktalar var.
1) Suriye'de PKK -PYD ile mücadele yoğunlaştırılacaktır. Fırat'ın doğusu da PYD kantonları da takip altındadır.
PKK-PYD'nin Tel Abyad'da (Kobani) uzun zaman varlığını sürdürmesi her zaman tehlike içermektedir. Hedef alınması düşünülebilir. Bu arada Türkiye El-Bab operasyonuna hız vererek Suriye'deki derinliğini tahkim etmek isteyecektir.
2) Irak'ta Kandil'in ağır baskı altında tutulması ve Sincar'daki PKK varlığına ilişkin yeni girişimler gündeme gelebilir.
3) Musul'un statüsü: Paçavraya dönen Sykes-Picot anlaşmasıyla, Türkiyemiz'i, Irak-Suriye'den kopardılar.
Dün zayıftık, bugün güçlüyüz. Bu nedenle, ikinci kez harita şekillenirken, geride kalmıyoruz, yerimizde durmuyoruz. Çünkü, geride kalırsak, bir yüzyıl daha kendi geleceğimizi yine Anglo-Saksonlar'ın (ABD-İngiltere) inisiyatifine terk etmiş olacağız. Fırat Kalkanı ile yeni Suriye haritalarını yırttık. Şimdi, Musul'a yönelik ABD operasyonunda Türkiye'yi dışarıda tutma planının altında yatan derin hesapları bozuyoruz.

SONUÇ: Musul ve Halep, Türkiye'nin, İslam coğrafyasının kaderinde çok önemli roller üstlendi, üstlenmeyi sürdürüyor. İran'dan, Kuzey Irak-Kuzey Suriye-Akdeniz'e kadar kendi savunma kalkanımızı oluşturmak zorundayız. Musul-Halep hattı bizim için BEKA HATTIDIR. Bu hattı korumak, Türkiye'nin yüzyıl bölgesel oyunları boşa çıkarmasını sağlayacak BÜYÜK STRATEJİ'DİR. Hiç unutmayalım.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Türk Devlet aklının verdiği kararlar 21'inci yüzyıl Türkiye'sini ilgilendiren, etkileyen kararlardır. Birlik ve bütünlük içindeki 80 milyonluk Türkiye ayakta kaldıkça yakın coğrafyamızda hiçbir harita uygulanamayacaktır.