Parça parça" dedi. Yürüyen emperyalist 3. Dünya Savaşı, hangi emperyalist politikanın devamıdır? 12 Şubat 2016'da, Hıristiyan dünyası aralarındaki tarihi buzları eritti. 964 yıl sonra, Katolik Papa Franciscus Küba'da Rus Ortodoks Patriği Kiril ile buluştu. Bağırarak, "Tanrının istediği buluşma" diye haykırdı. Papa Franciscus, sonra Erivan'a gitti. Ermenistan katolikosu 2. Karekin'le buluştu. Bunlar ne demekti? Uluslararası Siyonizmle de iş birliği yapan Haçlı Dünyası kiliselerinin, Müslümanlar'a karşı birleştirilmesiydi.
5'li çete, (Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin) 21'inci Yüzyıl'ın Ortadoğu haritasını çiziyorlar. Çizdikleri coğrafya Müslümanlar'ın vatanı... Tek bir Müslüman Lider Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan çıkıyor, "Dünya beşten büyüktür" diyebiliyor.
Türkiyemiz, Müslüman ülkeleri dağınıklıktan kurtarmaya, birleştirmeye, ortak hareket etmeye çalışırken, Hıristiyan- Siyonistler de
YENİ EMPERYALİZM PEŞİNDE, Vatikan'ın emrinde birleştiriliyor. Bugünkü savaşlar emperyalist ülkelerin toprakları savaş alanı haline gelmemiştir. Üstelik bizzat emperyalist güçlerin birbirleriyle açıktan savaşması durumu söz konusu değildir. Yugoslavya savaşıyla başlayan, Körfez Savaşı'yla, Afganistan ve Irak'ın işgaliyle devam eden ve bugüne uzanan bu sürecin başlatıcısı, kendi ifadesiyle "Yenidünya Düzeni"ni kurmayı amaçlayan Anglo-Sakson zihniyettir. Bu zihniyet, yeni bir "dünya" düzeni oluşturmaya girişmiş ve bunu da dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan ve gittikçe yayılan savaşlarla yaparken, 3. Dünya Savaşı'nı sürdürüyorlar.
Kime karşı? 2 milyarlık nüfusa sahip Müslüman ülkelere karşı. Derin projelerle, Müslümanlar Müslümanlar'a vurduruluyor, kırdırılıyor. Hıristiyan kiliseleri birleşiyor.
Savaşın kutup başları Ortadoğu-Afrika'da yeni düzen kurmak için, çoğu ithal cihatçı grupları kurmakta, korumakta, silahlandırmakta. Birbirleriyle doğrudan karşı karşıya gelmekten mümkün mertebe kaçınan 5'Lİ ÇETE, büyük emperyalist güçler, görünürde çatışmaya dolaylı yollardan müdahil olmaktadırlar. Yani "görünürde", savaşın asıl tarafları onlar değildir. Arka planda onların çıkarları için, IŞİD, PKK, PYD gibi bir "terör örgüt"leri savaşmaktadır. Radikal KURGULANMUŞ CİHATÇI güçlerin, tam da emperyalist paylaşım savaşına konu olan bölgelerde yükselişe geçmeleri ve güya "terörist saldırılar" gerçekleştirerek, adeta emperyalist güçlere müdahale davetiyesi çıkarmaları da tesadüf değildir. Kozlarını paylaşmak için hiçbir fırsatı kaçırmayan büyük emperyalist güçler, kaşınacak bir yara, bir anlaşmazlık, çatışma yaratacak bir potansiyel görseler, hemen oraya el atmakta, mevcut anlaşmazlık veya çatışmayı kendi çıkarları doğrultusunda kışkırtmaktadırlar. Dünya üzerinde Türkiyemiz dışında, hiç bu kadar içten ve dıştan kuşatılmış bir başka ülke yoktur.
Neden? Çünkü, yüzyıllarca Türkiyemiz, İslam'ın bayraktarlığını yapmış, dine çok büyük hizmetlerde bulunmuş; İslâm'ın yayılması ve adaletsizliğin bitmesi için azimle mücadele etmiştir. Büyük emperyalist güçler çizdikleri haritalara yaklaşıncaya kadar bu savaş sona ermeyecektir. Dolayısıyla 3. Dünya Savaşı'nın şimdilik "parçalı" bir karakterde seyretmesi, kimseyi yanıltmamalıdır.
Haçlı Zihniyeti'nin yıllarca bitmeyecek kurgulanmış sömürgeciliğinin, çok uzun sürecek kaotik duruma yol açtığını bilmeliyiz.
SONUÇ: Bin yıldır yaşadığımız topraklarda ebediyen yaşamamızın formülü bellidir:
KÜRESEL LİDER-KENETLENMİŞ MİLLET -GÜÇLÜ ORDU-GÜÇLÜ EKONOMİ Paradigması tahkim edilmelidir.
Bugün, kuşatma altındaki Müslümanların tek ümidi Türkiye'dir. Ümitleri ve gönülleri Anadolu'dadır.
