BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 8 Ağustos 2016

Çanakkale-Sakarya 15 Temmuz ruhu

Bu yazıyı Aziz Milletimin bağrında Ankara şehitler ve demokrasi meydanının bir köşesinde bir ağacın altında yazıyorum. Kalbim küt küt atıyor. Çanakkale için merhum Mehmet Akif Ersoy ne güzel söylemiş: 'Bastığın yerleri toprak! diyerek geçme, tanı, Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı...' 101 yıl önce (17 Mart 1915) Büyük Türk Milleti Çanakkale'de vatanımızı, işgal eden ve tarih sahnesinden silmek isteyen Haçlılara karşı kahramanlık destanı yazmıştı. Çanakkale; Devlet, Millet, Irk, Mezhep kaynaşmasının, dayanışmasının kardeşlik ve birlik ruhuyla bayraklaştığı bir meydan olmuştu. Siyonist-Haçlı ittifakına karşı Türk, Kürt, Arap, Acem, Sünni, Alevi kardeşlerimizin oluşturduğu sarsılmaz Ümmet, Millet, Devlet ittifakının zaferiydi. 95 yıl önce (13 Eylül 1921) Sakarya'da Büyük Türk Milleti tarih yazmıştı. Merhum Necip Fazıl Kısakürek ne güzel söylemiş: 'Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur, Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur. Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz; Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!
...Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!' Sakarya da bir ölüm kalım savaşıydı.
Çünkü bu savaş kaybedilecek olursa Ankara işgal edilecek, Anadolu parçalanacaktı. Şahlanan millet-devlet ordusu 13 Eylülde işgal ordularını dağıtmış, Akdeniz'e dökmüştü. İngiliz Başbakanı Lloyd George çıldırmıştı.
15 Temmuz 2016'da Büyük Türk Milleti, (7 Ağustos 2016) Aziz İstanbul Yenikapı'da şahlandı. 21'inci yüzyılın tarihini yazıyor. Küçülmek yok, büyümeye karar verdik. 80 milyon tek ses, tek nefes olarak, dünyaya seslendi:
"Türk Milleti, kıyamete kadar dimdik ayakta duracak, Türkiye coğrafyası dünya var oldukça bütünlüğünü koruyacak, Türk bayrağı kanımızın son damlasına kadar göklerde dalgalanacak, ezanlar, semalarımızda sonsuza kadar yankılanacaktır. Ve, Büyük Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." Aziz İstanbul... Şehirlerin annesi İstanbul, yedi tepesiyle, göğe yükselen minareleriyle, toprağa sarılı manevi hazinelerinle Cumhurreisini, parti başkanlarını kucakladı.
Halkımızdan aldığı güçle büyük lider Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan çok güzel konuşuyor.
"Bastığımız toprağın her karışı, şehitlerimizin kanları ile sulandı. Onlar, canlarını feda ederek, çok güzel bir Vatan bıraktılar bizlere. Bize düşen, bu çok değerli emanete sahip çıkmak için canla başla çalışmak ve her zaman, Çanakkale ruhunu içimizde yaşatmaktır" sözleri, Aziz Milletin gönül tellerine dokunuyor.
Büyük Türkiye'nin 21 inci yüzyıl mesajıdır bu sözler.
Başbakan Binali Yıldırım'ın 28 Temmuz'da şeref defterlerinden 21'inci Yüzyıl Yürüyüşü'nün kodlarını çok güzel vermektedir: Beştepe'den, Çankaya'dan esen rüzgârlar diyor ki: "Türkiye, 15 Temmuz gecesi ikinci bir kurtuluş mücadelesinden zaferle çıkmıştır.
Milletimiz, iradesini hiçbir vesayet odağına teslim etmeyeceğini göstermiş, ülkesine ve demokrasisine kahramanca sahip çıkmıştır. Milyonlarca insanımız gözünü kırpmadan şehadete koşarken, bu yüce millet milli mücadeledeki istiklal ruhunu koruduğunu, bütün dünyaya bir kez daha ilan etmiştir. Devletimize, milletimize ve vatanımızın bölünmez bütünlüğüne kasteden hain odakları bertaraf edeceğimiz muhakkaktır"

SONUÇ: Çanakkale'yi geçilmez yaptık. Sakarya'da silkindik. 15 Temmuz'da tarihi ruhla ayağa kalktık.
Vatan sevgisi ve birlik-beraberlik duygusuyla, kenetlenerek, 21 inci yüzyıl yürüyüşünü hızlandırmanın eşiğindeyiz.
Hedef 3 milyon kilometre gönül coğrafyasıdır. Akan gözyaşlarını durdurmak, ümmete adalet götürmek, Müslümanlarını kanını emen Haçlıları kırmak en büyük görevimizdir. 2'inci İstiklal Savaşı'nı da kazanmış, İstikbal Savaşı'nı da kazanmaya, Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmaya kararlı aziz milletimizi artık hiçbir şey durduramaz.