Dünyayı yönetme stratejileri içinde "Kalpgah Teorisi", günümüzdeki gelişmeleri çok güzel anlatan özeliklere sahiptir. Bu teorinin omurgasını Avrasya oluşturur. Avrasya, Polonya-Ukrayna-Türkiye- Kafkasya-İran-Orta Asya'yı içeren coğrafyanın ismidir.
Ve bu kalpgahın merkezinde Türkiye bulunmaktadır.
Avrasya'ya hakim olmak isteyen güçler hangi hattan yürüseler de bölgenin çelik çekirdeği Türkiye'ye çarpmaktadır.
Bu nedenle Amerikan ve Rus stratejistler, Avrasya'nın kalpgahını kontrol etmek için Türkiye-Ukrayna-Polonya'ya dikkatle yaklaşmışlardır. ABD, İkinci Dünya Savaşı sonrasında uygulamaya koyduğu stratejilerini, 21'inci Yüzyıl'da da sürdürmek istemektedir. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, 2023 stratejisini hazırlarken, Avrasya'nın kalpgahında Türkiye'nin merkez oluşunu jeopolitik hamlelerle tahkim etmeye karar vermişti. Orta Avrupa'da Ukrayna ve Polonya'ya, Ortadoğu'da Suudi Arabistan ve Katar'a, Kafkasya'da Azerbaycan-Türkmenistan'a önem vererek, Büyük Türkiye yürüyüşünü sürdürmektedir. Avrasya-kalpgah stratejisinin önemli ülkesi Polonya'da üç günlük bir programa katıldım. Varşova- Krakov-Katoviçe-Wroclaw'da Antalyalı turizmcilerin Polonya-Türkiye arasında yakın dostluk-kültürel ve turizm ilişkilerini hızlandırmak ve stratejik işbirliğine yönelik temaslarını takip ettim. Özellikle, Polonya- Antalya turizm hattını tahkim edecek görüşmeler yapıldı. Polonya'nın Krakov ve Wroclaw'dan Antalya'ya yapılmakta olan direkt uçak seferlerinin arttırılması söz konusu olacak. Önce 1 milyon sonra 2 milyon turisti getirecek sistem kuruluyor.
Krakov ziyaretimiz anlamlı günlere denk geldi. Almanya'nın 100 yıllara dayanan Türkiye dostluğuna darbe vuran, aziz milletimizde büyük rahatsızlık yaratan Ermeni tasarısı tartışmalarının tam ortasında, Auschwitz'te, Nazi Almanyası dehşetinin sembolü olan gaz odalarında katlettikleri insanların kamplarını da ziyaret ettik. Turizmci-işkadını Diyar İçkale, Holokost müzelerini gezerken, duygularını bizimle paylaştı: "Almanya'nın son aldığı karar dostluk ve beraberliğimize vurulan bir darbedir. Tarihi olaylara siyasiler değil, tarihçiler karar vermelidir.
Milyonlarca belge arşivlerde. Avrupa Birliği 'Arşivler açılsın' diyordu. Ne oldu?
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, 12 yıldır bu arşivleri her an açmaya hazır olduğumuzu söylüyor. Türkiye Cum huriyeti 1915 olaylarının bilimsel bir şekilde incelenmesi için ortak tarih komisyonu kurulması çağrısında bulundu." Binlerce insanın ziyaret etmekte olduğu Hitler Almanya'sının soykırım barakalarını, gaz odalarını, katliamları içeren filmlerini tüylerim diken olmuş vaziyette seyrettim.
Bu kamplarda, Roman, Yahudi, Naziler'in düşman ilan ettiği 6 milyon kişi ölmüş.
Auschwitz'te 1 milyonu Yahudi olmak üzere 1,1 milyon insanın öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Yaklaşık 900 bin kişi kampa geldikleri anda doğrudan gaz odalarında öldürülmüş.
SONUÇ: Polonyalı dostlarımız Alman Parlamentosu'nun aldığı Ermeni kararından bizim kadar üzgünler. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın kalpgah stratejik hamleleri etkili oluyor. 100 yıl önce LEHİSTAN, bugünlerde Polonya ile stratejik dostluğumuz-ortaklığımız geliştikçe, Büyük Türkiye uzak değil...
