BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 22 Kasım 2015

Belçika'ya kapak olsun

Bu gök kubbenin altında hiçbir şey gizli kalmaz. Hainlikler, satılmış ruhlu adamlar, kiralık beyinler, sütre gerisinde uzun zaman saklanamaz.
Halkın sesi, halkın nefesi gazeteniz TAKVİM, Belçika'nın ikiyüzlülüğünü ve Türkiyemiz'in altını oyan Derin Avrupa'nın sahte yüzünü ortaya çıkardı.
Haber Müdürümüz Mevlüt Yüksel'i gözlerinden öpüyorum. Sabancı cinayetinin taşeron kadını Fehriye Erdal'ın arkasındaki derin Avrupa kalkanını paçavraya çevirdiğinden dolayı aziz milletimizin bir neferi olarak kucaklıyorum.
Takvimler 9 Ocak 1996'yı gösterdiğinde Türkiye yeni bir güne uyanıyordu. Bomba etkisi yaratan saldırı gerçekleşmiş, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe cinayete kurban gitmişti. Saldırıyı DHKP-C yapmış, kilit ismi 19 yaşındaki Fehriye Erdal'dı.
Kaçırıldı. Yıllarca sakladılar. DHKP-C öyle bir örgüt ki, lideri Dursun Karataş, yıllarca Paris'te, Brüksel'de yaşadı. Cirit attı.
Avrupa istihbarat servislerinin kanatları arasında öldü.
Derin Avrupa, yeni sömürgeciliklerinde kullanmak üzere birçok örgütü hazır bekletmeyi iyi bilir. DHKP-C terör örgütü de yaşatılıyor. Destekleniyor. Korunuyor.
Fethiye Erdal da korunuyor... Mevlüt Yüksel yakaladı. Sıra tam yakalamada...

İKİYÜZLÜ AVRUPA: Şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu'yla vefatından bir yıl önce Antalya'da sohbet etme imkanım olmuştu (9 Şubat 2008). Fransa'nın DHKP-C terör örgütü elebaşısı Dursun Karataş'ı serbest bırakmasını, sonra da Belçika Mahkemesi'nin beraat kararı vermesini sert bir dille eleştirmişti: "Avrupa davranışlarıyla hep Türkiye'ye karşı ikiyüzlü olmuştur. Bizim düşman bellediklerimizi onlar dost belliyor ve bizim aleyhimize kullanarak Türk düşmanlığı yapıyorlar.
Sabancı suikastına karışan Fehriye Erdal'ı serbest bıraktılar. Türkiye'ye karşı dışarıda bir düşmanlık yürütülüyor. Biz kime terörist diyorsak onlar sahip çıkıyor, kim Türk düşmanlığı yapıyorsa ödül veriliyor. Ödül mü almak istiyorsunuz onların elinden, hemen Türk düşmanlığı yapacaksınız. Bu Avrupa'nın ikiyüzlülüğüdür"

MİT TIR'LARINA ENGEL OLANLAR UTANSIN: Katil Esed'in bombaları, Rusya'nın bombaları, canlarımızı birer birer toprağa düşürüyor.
İçimiz yanıyor. MİT'E ENGEL OLMUŞLARDI. ASLINDA, VATANA İHANET ETMİŞLERDİ. VE BUGÜN, KATİL ESED'İN RUSYA DESTEĞİYLE BAYIR BUCAK TÜRKLERİ'NİN KANINA GİRİLMESİNE YOL AÇTILAR.
Utanın, Bayır Bucak'a giden yardımları durduranlar. MİT'e operasyon Türkiye Cumhuriyeti'ne operasyondu. Kendi devletine operasyon yapana vatan haini derler. O günlerde yapılan kansızlık bugün Bayır Bucak Türkleri'nin kanını oluk oluk akıtıyor. Utanın, Bayır Bucak Türkleri'ne giden yollara mayın koyanlar. Daha çok maskeler düşecek.
Maskeli balocular deşifre olacak.

ÇORUM'DAN MEKTUP: Çorum'lu işadamı-siyasetçi Murat Koçak, yıllardır Afrika'ya ihracat yapmanın yollarını ararken, hep Fransız şirketlerinin engelleri ile karşılaştığını anlatırdı. Gönderdiği mektupta diyor ki: "Geçmiş tarih şimdiki olayları ve gelecekle ilgili hesap ve senaryoları anlamamıza ışık tutuyor.
2001'de dibe vurdurulduk. Aziz milletimizi Allah korudu. 2002 devrimiyle, şaşırtıcı bir hamle yapıldı. Büyük TÜRKİYE ateşi yakılıyordu. Osmanlı-Türkiye ruhu canlandırıldı. İnsanımız özgüvenini yeniden kazandı. Kafamızı kaldırdık, dünya haritasına bakmaya başladık. Nerede kalmıştık dedik? Afrika'ya yöneldik.
Avrupa şirketleri rahatsız oldu. Yerleşik küresel sermaye-basın unsurları da rahatsız oldu. İslam ülkeleri dağınıktı, lider çıkartılmıyordu. 'Neden Türkiye olmasın?' dedik. İçeriden-dışarıdan, dipten-derinden saldırı başlatıldı."

SONUÇ: Yeni Türkiye liderlerinde, Hükümette, işadamlarımızda, güzel insanlarımızda, BÜYÜK TÜRKİYE RUHU varoldukça, 21. yüzyılın parlayan yıldızı olmamızı kimse engelleyemez.
Yapacağımız en önemli davranış, kendimize hedef belirlemek ve o hedefe emin adımlarla bıkmadan, vazgeçmeden yürümektir.
ASLA UNUTMAYALIM. HEDEFİ OLMAYAN GEMİYE RÜZGARLAR BİLE YARDIM EDEMEZ.