BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 14 Kasım 2015

Üst Akıl'ın 2019 planı

Türkiye'nin bütün "Ulusal sorunları"nın aynı zamanda "Uluslararası sorunlar" olduğu gerçeğini görmeden yapılan analizler, yeterli değildir. Aklı başında olan her siyasetçi iç dinamiklerle dış konjonktür arasındaki dengeyi gözetmek zorundadır. Strateji iyi okunmalı. Ona göre strateji konulmalı. Gerektiği yerde taktikler korkmadan, çekinmeden değiştirilmeli.
Yoksa ortada kalmak kaçınılmaz olur.
Yeni dünyanın bir gerçeğidir bu... ÜST AKIL, 2010'da CHP'yi dizayn etti. Doğan Medya-Hürriyet, Baykal kasetinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nu "Gandi Kemal" kampanyasıyla CHP'ye genel başkan yaptı. ÜST AKIL uyumadı.
2011 sonrası 3 önemli seçim vardı. Derin planı, bu seçimlere göre kurguladılar.
2014 Mart'ındaki yerel, Ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı, 2015 Haziran genel seçimleri... 2011'de Kılıçdaroğlu'nun yetmediği anlaşılmıştı. Yanına yeni bir lider olarak Selahattin Demirtaş'ı verme kararı aldılar. Demirtaş, Amerika-Avrupa dolaşmaya başladı. Seçimleri etkileyecek KAOS PLANINA göre, 17/25 Aralık'ta FETÖ darbesiyle Erdoğan liderliğini sarsmak istediler. Yerel seçim de yine başaramadılar. Ağustos'taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Tayyip Erdoğan'a karşı, Demirtaş'ın aday olması sağlandı. Demirtaş öne çıkarıldı. Yeni umut oydu. Başta Hürriyet olmak üzere Cumhuriyet, FETÖ medyası-sol bileşenleri çok çalıştı. Demirtaş'ın aldığı yüzde 9.8 oy işlerine geliyordu. Bu oy üzerinden, ÜST AKIL/ Haziran seçimleri stratejisini kurdu. Demirtaş, "Erdoğan'ı başkan yaptırmayacağız" kampanyası başlattı.
Atlantik İttifak'ı hep beraber yollardaydı.
CHP-Kılıçdaroğlu da destek oldu. 7 Haziran'da Erdoğan'ı kuşatmaya çok yaklaştılar. İşte o noktada. Büyük Lider Tayyip Erdoğan, tarihe oynadı. Kasım seçimlerinde, Aziz Millet tarih yazdı. Peki, ÜST AKIL işi bırakacak mı? Hayır. Devam edecekler. 1 Kasım sonrası, Yahudi ortaklı
İngiliz-Amerikan-Alman medyasına ve onlara eklemlenen malum yerli medyaya bakınca, 2 senaryo gündeme sokuluyor:
1)Taşeron PKK-KCK kan akıtmayı sürdürüyor. Yeni kaos senaryolarıyla, Erdoğan-Davutoğlu'nu rahatsız etmeye yönelik hamleler sürecek.
2) Türkiye'nin 2019 seçimlerine hazırlanmak. Çünkü 3 Seçim var. Yerel, Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçim. 4 Yıl çabuk geçer.
2019 yılındaki BAŞ AKTÖRLERİ KİM OLACAK? Demirtaş yerinde tutulacak. Kılıçdaroğlu'na bir şans daha verecekler. MHP potada. Devlet Bahçeli'yi göndermek! Milliyetçi kesimin MHP'si ve BBP'sine mercekleri çevirecekler. İlginçtir, Kılıçdaroğlu'nu "Gandi Kemal" diye getiren yazarlar ve mahfiller, Bahçeli'yi götürmek için operasyonlara başladılar.
Yeni bir umutla adam arıyorlar. 2019 seçimi toplam nüfusun yaklaşık yüzde 80'inin kentlerde oturduğu bir toplumsalsiyasal havzada gerçekleşecek. Yani, Türkiye'nin geleceğinde belirleyici olan dinamikler toplamda sayısı 30 olan Büyükşehir'lerde odaklanmış durumda. Bu havzanın "kültürel", ekonomik, sosyolojik dünyasını çözmeye yönelik ÜST AKIL STRATEJİSTLERİN şimdiden çalıştığını bir an unutmayalım. AK Parti'nin hedeflediği sınır, yüzde 65'tir. 2015'te, AK PARTİ MİLLİYETÇİ PARTİLER, MHP/BBP ile Saadet-Fazilet camiasını da çerçeveye alarak, ÜST AKIL'IN 2019 STRATEJİSİNİ HAVAYA UÇURABİLİR.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Muhafazakar-Milliyetçi Demokrat, merkez sağa kadar geniş bir yelpazede kendi dışında kalmış yakın zihniyetleri fethederek, 2019'lara yürüdüğü sürece, ÜST AKIL stratejisini berhava edecektir.

SONUÇ: 1 Kasım dar siyasi analizlere sığdırılamayacak kadar, büyük bir uyanışın, sıçramanın miladıdır. 2023'ün yolunu açan bir savaştan başarı ile çıkışın adıdır. 2053 ve 2071 savaşlarının birinci aşamasından zaferle çıkıştır. AK Parti, 1 Kasım'dan zaferle çıktı. 2023 stratejisinin kırılmaması için, 2019 seçimlerini de kazanmak, BÜYÜK TÜRKİYE süreci dümenini elinde tutarken, bunu 2019'dan 2024'lere de taşımak mecburiyetindedir. ÜST AKIL, uyumayacak, durmayacak, derin planlar hazırlamayı sürdürecek, Onların kurguladığı ATLANTİK İTTİFAK'INI YIKMAYI ŞİMDİDEN DÜŞÜNMEKTE BÜYÜK YARARLAR VAR.