Stratejinin uygulamadaki küçük parçalarına "taktik" adı verilir. Siyasette ve satrançta, liderler ve oyuncular, başlangıçtan itibaren iki hareket tarzı seçebilirler: 1. Stratejik Taarruz. 2. Stratejik Savunma.
Stratejik Taarruz'da inisiyatif en önemli husustur.
Satrançta taarruz etmek inisiyatifin ele geçirilmesini sağlar. Ayrıca inisiyatif; rakibin hatalarından, zayıf taraflarından faydalanarak, ummadığı yerden taarruz ederek başarıya yol aldırır. Siyasette ve satrançta inisiyatif bir sefer ele geçirildi mi bir daha geri vermeyenin başarı şansı çok yüksektir. 1 Kasım seçimlerine 22 gün kaldı. Meclis'e girmeleri beklenen partilerin genel görüntüsüne bakınca MUHALEFET KOALİSYON'A, AK PARTİ TEK BAŞINA İKTİDAR'A TALİP. CHP-MHP, HDP'nin aklında, "Birinci olmak, tek başına iktidara gelmek" gibi bir düşünce yok. CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Her parti ile görüşebilen parti biziz" diyerek koalisyon peşinde. MHP lideri Bahçeli 7 Haziran'ın, "Her şeye hayır"ın negatif etkisini kırmak için, HDP hariç, hem AK Parti hem de CHP ile koalisyon kuracağını söylüyor.
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ise CHP ile koalisyon kurmaktan başka bir fikre sahip değil. İktidar şansı ve gücü olamayan 3 muhalefet partisinin peşinde koştukları KOALİSYON, maalesef; Türkiye'mizin durdurulması, içine kapatılması, ülke için değil mevkiler için mücadeleye yol açacaktır.
Muhalefetin sefaleti karşısında, aziz milletimize, tek başına iktidar ümidini veren yalnızca Başbakan Ahmet Davutoğlu. "Stratejik Taarruz"u seçmiş, yoluna devam ediyor. Bunun sonucu olarak, inisiyatifi ele geçirmiş durumda. Rakiplerinin hatalarından, KOALİSYON gibi, sıçramayı değil, durgunluğa işaret edişlerini iyi okuyarak, zayıf taraflarından ummadığı yerden taarruz ederek başarıya doğru yürüyor.
Doğaldır, siyasette inisiyatifi bir sefer ele geçirmiş bir daha geri vermeyen Davutoğlu'nun, TEK BAŞINA İKTİDAR çıkarma şansı çok yüksektir.
Aziz milletimizin ne düşündüğünü anlamak için ziyaret ettiğim illerde gördüğüm son tablo: 7 Haziran seçimlerine moral ve heyecanla giren, MHP ve HDP geriliyor. CHP, "Yüzde 29'a çıkarsam, başarılı olurum" havasında. AK Parti'de moral tam, 2002'in hızlı treni gibi. Bursa'daydım.
Bursa, her seçimde AK Parti'nin özel önem verdiği bir şehir konumunda.
2 milyonu geçmiş seçmeniyle 18 milletvekili çıkarıyor. Önceki seçimlerde, Bülent Arınç, Faruk Çelik, Mehmet Müezzinoğlu ile seçimlerin lokomotifiydi. Bu seçimde, Efkan Ala gibi, siyasetimizin parlayan bir yıldızı, Bursa'ya rüzgâr gibi gelmiş. AK Parti 2 ağırlıklı isim, Efkan Ala ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'yla, hem milletvekilin sayısını 10'a çıkarmaya, hem de Bursa'dan alınacak oylarla AK Parti'nin genel oyunu yükseltme heyecanı içindeler. 7 Haziran'da kaybettiği yaklaşık yüzde 9'luk oy kaybını telafi etmeye çok yakınlar. Bir başka önemli not şöyle:
SP-BBP İTTİFAKINA OY VEREN SEÇMENLERİN BU DEFA AK PARTİ'YE YAKIN DURUŞLARI...
Leadership Research & Consulting (LRC) Araştırma Şirketi'nin açıkladığı, ankette dikkati çeken bir bölüm var.
7 Haziran'da MHP'ye oy verenlerin 14.09'u, SP-BBP ittifakına oy verenlerin yüzde 26.96'sı, HDP'ye oy verenlerin 5.72'si, CHP'ye oy verenlerin ise 4.50'si pişman olduğunu söylemiş. "koalisyon kurulsun" diyen CHP'liler yüzde 72.24'ten 81.32'ye, MHP'de 64.36'dan 77.33'e çıkmış.
SONUÇ: Bursa'daki yaklaşık 190 bin Erzurumlu seçmenin oyunu almaya karar vermiş Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Erzurum milletvekili Efkan Ala'yı Bursa'dan aday göstermesinin, bir siyaset ustalığına işaret ettiği muhakkak görülmelidir. Ayrıca, Efkan Alâ'nın MHP seçmenlerince sıcak karşılanması da dikkate değer.
