BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 30 Haziran 2015

Kıldan ince kılıçtan keskin

Sırat köprüsü, "Kıldan ince kılıçtan keskin" diye anlatılır. Ahirette cehennemin üzerine kurulacak ve bütün insanların üzerinden geçeceği, "Kıldan ince kılıçtan keskin" bir köprü olarak tabir edilir. 7 Haziran seçimlerinde maalesef küresel derin odaklar ve yerli işbirlikçi kanatların aziz milletimize karşı uyguladıkları manipülasyon, provokasyon ve algı operasyonlarıyla Türkiye'mizi tek parti iktidar sürecinden çıkardı. Seçimler bittiğinden beri 2002 yılı öncesi koalisyonlar dönemine sürüklendik.
MHP'nin değişmeyen, "Karşıtlık" tavrı, CHP'nin, "Taktiksel" manevraları, HDP'nin "Proje rezaletleri"ni film gibi seyrediyoruz. İçteki sisli ve bulutlu günleri daha da karartan yakın coğrafya sıkıntılarını da eklersek, çok hassas köprülerden geçiyoruz.
Güneyimiz ateş çemberiyle sarıldı.
Türkiyemiz içeride de dışarıda da çeşitli oyunlara ve planlara direniyor.
Türkiye'nin içi de dışı da aynı küresel odakların tehlikeli şebekeleriyle sarsılmaya çalışılıyor. Tam yeni hükümet ararken, meydana gelen hassas gelişmeler döneminde, Allah'ımız Türkiye'yi koruyor. Aziz milletimizin oylarıyla DEVLET BAŞKANI yaptığı Tayyip Erdoğan 2002'den bu yana çok iyi okuduğu, iç ve dış hain odakların oyunlarına karşı DEVLET AKLI'nı devamlı teyakkuz durumunda tutuyor. Tecrübesiyle Türkiyemiz'i kritik eşiklerden koruyor.
Bu durum, elbette aziz milletimizce değerlendiriliyor: "Koalisyon hükümeti kurulacak, kurulmazsa da başımızda tecrübeli bir devlet ve siyaset adamı Erdoğan var.
Onun varlığı korkuları bertaraf ediyor"
düşüncesi, hepimiz için bir nefes açıcı iklim yaratıyor. Kadere bakınız. Erdoğan'lı iktidar 2002'de göreve yeni gelmişti. Henüz çiçeği burnunda hükümet, Amerikan'ın Irak işgaliyle,1 Mart tezkeresi ile karşılaşmıştı. O günlerdeki kara bulutları, TBMM'nin verdiği harika bir VİCDAN KARARIYLA (tezkerenin reddiyle) dağıtmasını başarmıştık.
Bugünlerde de yeni hükümet aranıyor, Türkiye sıkıştırılıyor. Suriye'ye girip girmemek tartışılıyor. Bugün daha şanslıyız. Türkiyemiz 2002'den bu yana o kadar çok tuzakla karşılaştı ki, Yeni Türkiye liderliği, bütün tuzakları püskürtmede tecrübe kazandı.
Erdoğan'ın şahsında direnen Yeni Türkiye'nin hem küresel sistem hem de taşeronları tarafından hedef tahtasına yerleştirilmesi, hiçbirimizi tedirgin etmemeli. Bu süreçte Erdoğan'ın oynadığı TARİHİ ROL dikkatlerden hiç uzak tutulmamalıdır. Türkiyemizin direnişi yalnızca ülkemizde değil, bütün mazlum dünyada yürekten desteklendiği unutulmamalıdır.

Koalisyon manevraları

Bülent Tanla, Türkiye'de siyasi araştırmacılığın duayen ismi. Piar-Gallup Araştırma Şirketi'nin kurucusuydu.
Gazeteci-yazar Abdülkadir Selvi'nin köşe yazısında Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal görüşmesine ilişkin bir notta Bülent Tanla'dan bahsetmesi dikkatimi çekti. Yakın dostum Tanla ile konuştum.
Tanla, Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile Baykal'ın görüşmesinde rolü olmadığını söylerken, usta bir araştırmacı olarak verdiği ilginç notlar oldu: "Deniz Baykal, dördüncü turda (1 Temmuz) TBMM Başkanı seçilecek. Her partiden oy alacak. Hemen seçim veya erken seçim var. AK Parti ile CHP anlaşamazsa, hemen seçim var. Anlaşırsa, bu hükümetin de önümüzdeki yılda olası çekilmesi halinde erken seçim var..."
Usta araştırmacı-siyasetçi Tanla'nın nin öngörülerini hep beraber göreceğiz.

SONUÇ: Hemen seçim, AK Parti'nin yeniden tek başına iktidara geleceğine işaret ediyor. ÖNGÖRÜM CHP VEYA MHP BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU'NA ORTAK OLMAZSA, TÜRKİYE'Yİ HÜKÜMETSİZ BIRAKIRSA, AK PARTİ YÜZDE 48'E ÇIKAR. BU SONUÇLAR, KAOS MÜHENDİSLERİNE, KAPALI KAPI MANEVRACILARINA, DOĞANFETHULLAH GÜLEN-CUMHURİYET MEDYASINA, NİHAYETİNDE CHP VE MHP'YE ARMAĞAN OLSUN.