BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 28 Mayıs 2015

Demokrasinin katledildiği gün

Dün, 27 Mayıs'tı. Kara gündü.
27 Mayıs 1960 ihtilalinin 56'ıncı yılıydı. Türkiye'deki ilk askeri darbenin, Türkiye'nin elde ettiği sivilleşme ve demokrasi yolunda masumların kanları akıtılarak, millet iradesinin rafa kaldırılışının yıldönümüydü!
TSK içindeki cuntacı birkaç general, albay ve subaylardan oluşan Milli Birlik Komitesi Cuntası, 27 Mayıs 1960'da iktidara el koyarak, kara güne imza attı. Tek partili İsmet Paşa diktatörlük dönemini, 14 Mayıs 1950'de yıkan Adnan Menderes ve arkadaşlarını devirdiler. 27 Mayıs darbesi sonrasında yaşananlar baştan sona bir öfkenin ortaya konulmasıydı. Hukuk ve ahlak kuralları rafa kaldırılmıştı. Mantığında hiçbir fikir, hukuk yoktu. Tamamıyla önceden planlanan senaryonun uygulanmasıydı.
Milletin boynuna geçirilen yağlı ilmek, demokrasimize zarar verdi. 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinden sonra Türkiye'ye hayat veren yepyeni umutlar yıkıldı. Ülkemiz yönetimine el koyan cunta tarafından derin bir karanlığın içine sürüklendik. Milletin egemenliğinin göstergesi olan TBMM, yani halkın hür irade kürsüsüne zincir takıldı.
27 Mayıs darbesinin gerçekleşmesinde İsmet İnönü'nün büyük rolü vardı.
CHP, 1950 genel seçimlerinde muhalefete düşmüştü. 1954 seçimlerini de kaybetti. İçine sindiremedi. İsmet Paşa, 1957 seçimlerini kaybedince, cuntaya yeşil ışık yakıldı. YASSIADA MAHKEMELERİ İNSANLIK TARİHİNİN YÜZ KARASIDIR. İhtilalin RUHSUZ, VİCDANSIZ, UTANMAZ Yassıada sorgulamaları demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçti. 17 Eylül 1961'de Başbakan Adnan Menderes, bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın haksız yere idamları, sonuçlandı. 16 Eylül'de Zorlu ve Polatkan, bir gün sonra 17 Eylül 1961 sabahı ise Menderes idam edildi. İktidarı CHP'ye devretmek isteyen subayların başındaki general Cemal Madanoğlu iç darbe kombinezonlarıyla, cuntandaki bazı arkadaşlarını yedi. Silah gölgesinde yapılan genel seçimle, İsmet Paşa'lı CHP'yi BİR KOALİSYONLA yeniden iktidara taşıdılar. Darbenin başına, emekli olduğu İzmir'den getirilerek oturtulan Orgeneral Cemal Gürsel hatıratında anlatır: "Başbakanlığı almak üzere gelen İsmet Paşa, gerdeğe girecek damat gibi heyecanlıydı..."
27 Mayıs Darbesi Türkiye'de gerçekleştirilen diğer darbelere de örnek oldu. Memleketin demokrasi ve yaşam koordinatları bozuldu. Sıralı olarak, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan devreye sokuldu. Amerika, İngiltere, İsrail, darbelerin arkasında rolünü sürdürdü.
Geçmişte bilinen, "CHP + Ordu = iktidar" formülü, aziz milletimizin zihninden hiç çıkmadı. Türkiye'de CHP geleneği hangi kılığa bürünürse bürünsün İttihat ve Terakki'den bu yana Silahlı Kuvvetler'nin arkasına sığınarak siyaset yapmasıyla meşhur oldu. Maalesef ,bugüne kadar sivil siyasete müdahale olarak kabul edilebilecek her türlü davranışa CHP sahip çıktı.
27 Nisan dönüm noktası oldu.
Cumhurbaşkanı (Başbakan)Tayyip Erdoğan iktidarı ordu muhtırasına karşı, yakın tarihimizin en sert çıkışını yaptı. Bir halk iktidarı orduya, "Artık yeter. Kendi görevini yap" demişti. Cuntacılar kadar CHP de bu çıkış karşısında abandone oldu. Artık,CHP +Ordu=İktidar ,derin operasyonlarıyla sonuç alınamayacaktı.
Üst Akıl (Stratejik Beyin), yeni bir model denemeye karar verdi. Ellerinde çok kıymetli bir paket vardı. CIA onu yıllar önce almıştı. Emniyet-Savcılık-Özel yetkili mahkeme zincirindeki güç, Fethullah Gülen seçildi. 2013 yılı Aralık ayı başında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Amerika'ya ilk kez gidişini, yaptığı DERİN TEMASLARI, Türkiye'ye döndükten 12 gün sonra 17/25 Aralık'ta Fethullah Gülen cuntasının harekete geçmesi bir tesadüf değildi. "Fethullah Gülen + CHP =İktidar" formülüyle harekete geçildi. Ama papamadılar.

SONUÇ: 7 Haziran tarihi kavşak noktasında, darbeler tarihimize yeni bir denklemi kurguladılar.
CHP-MHP-HDP+Kemal Derviş-IMF-Derin ABD-Avrupa=KOALİSYONLA İKTİDAR. AZİZ MİLLETİMİZ BU SEFER DE DERİN PLANI PARÇALAMAYA HAZIR.