BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 29 Nisan 2015

Statükoyu hortlatamayacaklar

CHP'de tuhaf bir Amerika aşkı aldı başına gidiyor. Danışman Ne-Con Makovski. Seçim strateji grubu Amerikan Benenson. Kemal Derviş Amerika'dan suflörlük yapıyor. Hayali vaatleriyle tartışmalara yol açan Kemal Kılıçdaroğlu'nun arkasında konumlanan Kemal Derviş'in zihin açan açıklamaları, Hürriyet'te çıkıyor.
Eğer mümkün olursa CHP hükümetinde ekonomik kadrosunu kimlerle oluşturacağı mesajını veriyor.
Kim bunlar?
Zekeriya Temizel, Faik Öztrak, Fusun Böke Sayek ve Akif Hamza Çebi... Fusun Sayek Böke, Hürriyet'in ve CNNTürk'ün yıldız programcısı. Başka TV'lerde nedende pek görünmüyor, fakat CNNTürk'te sık sık yer alıyor. Yıllar önce, Hürriyet ve Doğan medya grubu Tansu Çiller'i de böyle pohpohluyorlardı.
Fusun hanımı, 'Yeni Tansu Çiller' olarak lanse ediyorlar. Çiller, 1993 yılında DYP genel başkanı ve Başbakan oldu.
1995 seçimlerinde geriledi. Önce Mesut Yılmaz'la, sonra rahmetli Necmettin Erbakan ile hükümet kurdu. Erbakan'ın elinden Başbakanlığı almak için çok ter döktü, ama Süleyman Demirel, yılların tecrübesiyle Çiller'i pasifize etti. Yerine, Mesut Yılmaz'lı bir koalisyonu getirdiler.
Asker öyle istedi. 28 Şubat 1997 darbesinin ızdırabını halkımız, 2002'ler kadar yaşadı. Bugün çıkmış, CHPMHP koalisyon hükümeti kuracakmış.
HDP'de onları desteklerse, ne kadar heyecanlı bir hükümet ortaya çıkar, hep beraber düşünelim.
Bir haftadır, Türkiye'nin çeşitli illerinde nabız yokluyorum. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tek başına iktidar olacağını halkımız hissettiriyor. Bir CHP-MHP koalisyon veya başka manüplasyonlarla bir koalisyon çıkarılmasına halkımız kesinlikle karşı.

28 ŞUBAT-27 NİSAN

Önceki gün, 27 Nisan E-Muhtırasını tekrar hatırladık. O gün, aklımızda yine 28 Şubat vardı. CHP, HDP seçim beyannamelerinde, 28 Şubat'ın izlerini görmek aziz milletimiz için yabancı değildi. Milli eğitimde, 'imam hatiplileri' devre dışı bırakma, 'Diyanet İşleri'ni kapatma' gibi akıl dışı düşüncelerle yola çıkan, bu iki partinin, beyinlerinin gerisinde daha ne korkutucu fikirler vardır, bilmiyoruz.
Aziz milletimiz, 7 Haziran'da, yeniden, "siyasi ve istikrar" diyecek.
Bundan kimsenin şüphesi olmayacak.
Koalisyon laflarını duyunca, inanın tüylerim ürperiyor. 1980 sonrasını, 28 Şubat'ları, 27 Nisan'ları, 2004'lerde sarıkız hazırlıklarını görmüş, yaşamış bir gazeteci olarak, şunu açıklıkla söyleyebilirim: 7 Haziran'da koalisyon çıkmayacak. Davutoğlu tek başına hükümeti kuracak. Aziz milletimiz, illerine miting yapmaya gelecek muhalefet parti liderlerine açıkça, "Statükoya hayır, koalisyona hayır" diyecektir. Başbakan Davutoğlu, "değişim vaadi ve programı" ile adım atarken, CHP, MHP ve HDP, statükoculara göz kırparak seçime hazırlanıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, Aziz milletimiz, iktidarı "değişim yanlısı", muhalefeti ise "statükocu" olarak algılıyor. Muhalefet partilerinin, bürokratik oligarşi, medya güçleri, geleneksel burjuvazi ve eski Türkiye özlemcileriyle kurdukları somut ittifaklar gözden kaçmıyor.
Bugün ne CHP, ne MHP ne de HDP gerçek bir değişim gündemine sahip görünmüyor. Muhalefet partilerinin farklı düzlem ve içeriklerde kendilerinden medet umdukları Gezi muhalefeti ve Paralel Yapı, onların statükocu pozisyonunu daha da derinleştiriyor. Değişimden anladıkları AK Parti'yi iktidarından indirmek.
AK Parti iktidarı, politikacı-bankacı, politikacı-işadamı gibi kurulan karanlık ilişkiler sistemini çökertti, ancak eski sistem arkasında milyonlarca dolarlık enkaz bıraktı. Şimdi Hazine doldu, baronlar tekrar hortumlama yapmak için kaos ortamına ihtiyaç duyuyor ve sokağı kullanmaya çalışıyorlar.

SONUÇ: 7 Haziran'dan statükocular, boyunlarını bükerek çıkacak. Aziz millet, 2023 trenini durdurmaya çalışanlara, son kez, "Geçit yok" diyecek.