En azından 10'nun üstünde çok önemli konu sıraya girer. Bunların içinde ilk üç sırayı alanlar, diğerlerinden çok daha derinlikli, çok daha stratejik özelliklidir. 1) Barış ve kardeşlik projesi. Çözüm süreci. (2005 yılı) 2) İsrail'e (Derin Amerika-Avrupa) ONE MINUTE çeken bir MİLLİ Türkiye gerçeği... (2009 yılı) 3) Büyük Türkiye'yi kucaklayacak, demokrat Türkiye'nin önünü açacak, yeni bir Anayasa çıkarılması (2015 yılı)... Bu üç stratejik konunun birbiriyle de çok yakın ilişkisi var. Çok dikkatli bir gözle bakılırsa, YENİ TÜRKİYE, BU ÜÇ TEMEL SÜTUN ÜZERİNDE YÜKSELECEKTİR. BU ÜÇ STRATEJİK KONUNUN MİMARI CUMHURBAŞKANI TAYYİP ERDOĞAN'DIR. Bu nedenle, 2 binli yılların ilk 15 yılının merkezine Erdoğan'ı koymazsanız, Türkiye tarihi eksik kalır. Peki, böyle bir tablo karşısında Anamuhalefet Partisi CHP ne yapıyor?
Altı Ok, Cumhuriyet Halk Partisi'nin siyasi programını oluşturan altı ilkeye verilen isimdi. Fethullah Gülen'in 17-25 Aralık darbe teşebbüsünden sonra siyasi platformlarda, CHP'nin Yedinci Ok'u sıkça konuşulur oldu. "CEMAATÇİLİK OK'U"
İDDİALARI VE TARTIŞMALARI YOĞUNLAŞTI. CHP'nin Yedinci Ok'unun siyaset zemininde nereye oturduğunu analiz etmeden önce, Altı Ok'un hikâyesini hatırlayalım. Çünkü Altı Ok'la 1961 ve 1982 darbecilerinin ve anayasalarının çok yakın ilişkisi var.
CHP'nin önce Dört Ok'u 1927'de belirlendi. Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik ve Laiklik olarak tanımlanan bu ilkelere, 1931'de Devletçilik ve İnkılâpçılık ilkeleri eklenerek "ALTI OK" kavramı benimsendi. 1938'de Cumhurbaşkanı seçilen İsmet Paşa'nın TEK ADAM-TEK PARTİ dönemiyle Türkiye, CHP'NİN ALTI OK'UYLA yönetilmeye başladı.
1924 Anayasası'ndaki ilkeler, sadece CHP'nin ilkeleri değildi; aksine yeni kurulan devletin ilkeleriydi. Anayasa bir partinin programı olamazdı. O, bir milli misak özelliğinde iken, muayyen bir partinin mensuplarına hitap edemezdi.
Milletin her ferdine hitap edecekken, sadece CHP'nin ALTI OK'UNU içermesi bir rezaletti.
1946 yılında DP kurulduğunda Rahmetli Adnan Menderes, CHP'nin anayasaya sokulmuş ilkelerinden çok rahatsızdı. Fakat anayasal ilkelerle çatışmamak için ALTI OK'u benimsediğini açıklamak zorunda kalacaktı. DP'nin CHP'den önemli farkı, özellikle devletçilik ve laiklik ilkelerini farklı yorumlamasıydı. İsmet Paşa+Ordu eşittir bozgunculuğundan çekinen rahmetli Menderes, çok dikkatli olmasına karşın, Laiklik ilkesinin arkasına sığınan darbecilerin idam sehpasından maalesef kurtulamadı. Altı Ok, 27 Mayıs darbesi sonrasında 1961 Anayasası'nın başlangıç bölümüne ağırlıklı olarak "milliyetçilik ve laiklik" ilkeleriyle yerleştirildi. Ne yazık ki 1982 Darbe Anayasası'nda da BU OK'LARIN RUHU YAŞIYOR...
7 Haziran-Son tuzak
ÜST AKIL projesiyle bir araya getirilen MUHALEFET BLOK'U, 7 Haziran için, Büyük Türkiye mimarisini hazırlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik yeni bir tuzak hazırladı: "Erdoğan yanlıları-Davutoğlu yanlıları" biçiminde bir ayrışma yaratarak AK Parti'yi parçalamak...
Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne hapsetmek...... Akabinde de kendi partisiyle ve hükümetiyle olan bağını koparmak... 30 Mart ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Fethullah Gülen Cuntası'nın enstrümanlarını kullanan CHP, 7 Haziran seçimlerine aynı işbirliğine katılırken şimdi hep beraber düşünelim.
Altı OK'unu zamana uyduramamış, bunlara 7 inci bir ok olarak Fethullah Gülen cuntasıyla işbirliği yapan CHP'mi?
Türkiye'yi geleceğe taşır? Yoksa böyle bir Anamuhalefet Partisi'nin karşısında, BÜYÜK TÜRKİYE'Yİ hedefe koymuş bir AK Parti mi geleceğe taşır? KARAR AZİZ MİLLETİMİZİN...
