2015 Nevruz'unun 3 tarihi fotoğrafına dikkatle bakınız.
BİRİNCİ RESİM: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Nevruz Bayramı, milletimizin, tüm farklılıkları aşarak, geçmişine sahip çıkma ve geleceğini birlikte inşa etme iradesini ifade eder.
Nevruz'la bayramlaştırılan tabiatın dirilişi, aynı zamanda gönüllerdeki ümitlerin de dirilişidir. Aşık Veysel'in 'benim sadık yarim kara topraktır' dizesiyle özetlediği kadim bir geleneğin mensubu olan aziz milletimiz, 'toprak ana' nitelemesiyle de, Allah'ın kendisine emaneti olan tabiata verdiği önemi en veciz şekilde ifade etmiştir. Nevruz'un, kardeşlik ve huzur ikliminin pekiştirilmesine vesile olmasını diliyorum. Baharla birlikte yeşeren ümitlerimizin, Nevruz Bayramı'yla beklediğimiz neticeye ulaşacağına ve önümüzde yepyeni bir dönemin açılışına vesile olacağına inanıyorum."
İKİNCİ RESİM: Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Nevruz gününe en güzel hediyesi olan FİLMİ gönül tellerimizi titretti. Türkiye'nin bütün değerlerini, renklerini, sevinçlerini, heyecanını aynı ekranda buluşturan 'Biz birlikte Türkiye'yiz' filmi güçlü bir şekilde birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Türkiye'nin her bölgesinden ve farklı coğrafyalardan muhteşem insan ve doğa manzaraları sunan filmin görüntüleri, müziği ve ilettiği mesaj ile izleyenleri baharın sevinci ve coşkusuyla buluşturdu.
ÜÇÜNCÜ RESİM: Öcalan'ın mesajı: "Tarihi Dolmabahçe Sarayı'nda ilan edilen 10 maddelik deklerasyon önümüzü açtı.
PKK, 40 yıldır yürüttüğü silahlı mücadeleyi sonlandırmak için kongre toplayıp yeni bir dönem başlatmalı. Çatışmalı süreçten sonra barışın olduğu sürece başlıyoruz.Yeni dönemde Türkiye Cumhuriyeti dahilinde barış içinde ve kardeşçe yaşama sürecine giriyoruz. Anayasal vatandaşlığı, eşit ve özgür yaşamı esas alan dönemin startı verilmeli"
Bu yıl bir başka Çanakkale
18 Mart 2015 Çanakkale Zaferi'ni bir başka kutladık. Daha derinden,daha anlamlı şekilde birbirimize sarıldık...
Çanakkale'de, İstiklal Harbi'nde, Filistin, Yemen, Galiçya, Kafkaslar ve Anadolu'da şehit olan kahraman ecdadımız için yeniden bir başka tek yürek olduk. Anadolu bütün çeperleriyle yeniden topyekûn kucaklaştı. "Çanakkale ruhunu" anlamak isteyen milyonlar buluştu.
100 yıl önce Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abhazı, Boşnağı, Gürcüsü, Ermenisi, Yahudisi ve Rumu hep birlikte bu vatanın bölünmemesi için göğsünü siper etmişti.
BİR BAŞKA NEVRUZ: 2015 Nevruz Bayramı'nı da bir bambaşka ruh ve heyecanla kutladık. Nevruz ateşi Yeni Türkiye'yi bir uyanış ve demokrasi şölenine dönüştürdü. Tüm Türkiye asırların dayanışma ruhuyla bir olmakta kararlı olduğunu haykırdı.
SONUÇ: 100 yıl önce Ortadoğu'nun omurgasını kıran emperyalist devletlerin yine aynı senaryolarla yakın coğrafyamızda olduklarını dikkatle değerlendirelim. Yüz yıl insan için uzun, ülkeler için kısa zamandır.Birinci Dünya Savaşı'nın 100'üncü yılını konuşurken tarihe, coğrafyaya dikkatle bakalım.
Jeopolitik hesapları bilerek davranalım. Ufkumuzu Anadolu'nun ÇOK ÖTESİNE AVRASYA'YA çevirmişken, gideceğimiz yerleri bilelim. Yoksa, bir yüzyıl daha kaybetmeyelim.
Sykes-Picot Anlaşması bölgeye kan, zulüm ve göz yaşı getirdi. Bugün baktığımızda 1. Dünya Savaşı'nın hala sona ermedi. Değil Türkiye'yi, Ortadoğu ve çevresini değiştirecek bir barış projesini başarıyla tamamladığımız anda 100 yıllık Sykes-Picot düzenini alt üst edeceğiz. Çözüm Süreci'nin Ortadoğu'da yeni bir paradigma yaratmasıyla, KÜRESEL GÜÇLERİN ÇİZMEKTE OLDUĞU HARİTALARI PARÇALAYIP ATACAĞIZ.
BÜYÜK TÜR KİYE YÜRÜYÜŞÜNÜ DURDURAMAYACAKLAR.
