BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 2 Mart 2015

Küresel odaklarda 'Öcalan' depremi

28 Şubat 2015 günü ne oldu? Yeni Türkiye liderleri Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu'nun kararlı duruşundan güç alan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın mekik diplomasisi ve İmralı'da yabancıların esiri olmayan Öcalan'ın Türkiye ile beraber yaşama iradesiyle, 28 Şubat 2015 günü, yeni bir dönemi başlattık. Dolmabahçe'den dünyaya verilen mesaj, tarihsel öneme sahipti. Yeniden çizilmekte olan Ortadoğu haritası masasına oturma kararlılığımızı gösteriyordu. Tek cümleyle şunu söylüyorduk: 100 yıl önce topraklarımızı bölendiniz. 100 yıl sonra Büyük Türkiye sınırlarını çizen biz olacağız... Osmanlı imparatorluğunun küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyetimizle yarınlara ümitle bakmasını bildik. Birbirimize sarıldık. Direndik. Güç dinamiklerimizi geliştirdik. Ve 100 yıl sonra yepyeni bir atılıma imza attık. Büyük Türkiye önünde açılan yeni sayfayı birlikte okuyalım:

Derin şok

Çözüm süreciyle Türkler ile Kürtler'in yeni bir tarihsel ittifak kurup bölgede etkin güç olmasından rahatsız olan yapıların Öcalan'ın son mesajından çok rahatsız oldukları haberleri hemen Ankara'ya ulaştı. Derin ABD (CIA)-Avrupa (MI6-BND)-İsrail (MOSSAD), Yeni Türkiye'nin büyümesinden rahatsız oluyordu. Özellikle petrol-gaz-ekonomik kanallara hükümdar olmaması için ellerinden gelen her türlü ihaneti destekliyordu. Hele hele, derin İsrail, Avrupa, İngiltere, ABD'nin istihbarat servisleri, Öcalan'ın son açıklamasından tek kelimeyle şok oldular. Çünkü yıllarca korudukları, kol kanat gerdikleri, silah verdikleri, lojistik sağladıkları PKK'nın ellerinin altından bir anda çekilmesinden, derin planlarını uygulamada ellerindeki önemli bir enstrümanı kaybetmiş olmaktan pek memnun olmadılar. Avrupa'nın resmi ağızlarının, "PKK'nın silah bırakma kararı için olağanüstü kongre düzenleme çağrısını memnuniyetle karşılıyoruz" demelerine bakmayın.

Kandil baronları

Kandil baronlarının süreci hala içlerine pek sindiremediği biliniyor. Murat Karayılan, Cemil Bayık, Mustafa Karasu, Sabri Ok son günlere kadar 'Çözüm'ün önünü açan değil, gelişmelere set koymaya çalışan bir tutum izlediler. Kandil baronları, Suriye'deki gelişmeler, PYD'nin fiili ve konjonktürel kazanımları, yabancı servislerin vaatleri doğrultusunda konumlanmış durumda. Silah bırakmaya, Öcalan ve Türkiye açısından bakmasalar da, ne yazık ki tezgâhlara açık olduğu gözleniyorsa da, Derin Batı-Avrupa Gladyolarının kulaklarına bundan sonra çok daha fazla su kaçacak. Hainler Türk-Kürt kardeşliğinin sıcak ikliminde boğulmaya mahkûm kalacaklar, Aziz milletin, birlik ve beraberliği karşısında ne yaparlarsa yapsınlar, başarılı olamayacaklar,

SONUÇ: Tarih: 3 Şubat 2015. Başbakan Ahmet Davutoğlu Afyonkarahisar'dan mesajı tekrar hatırlayalım: "Misakı Milli'nin altını dolduracağız.
Misak-ı Milli'nin siyasi perspektifi bütünlüğümüzü korumak, etki alanımızı genişletmektir. Afyon'dan İzmir'e yürüyen istiklal orduları gibi biz de 2023'e istikbal orduları şeklinde yürüyoruz. Nasıl istiklal orduları zafere ulaşmışsa, Yeni Türkiye'nin istikbal orduları da zafere ulaşacaktır." Artık yeni bir tarih başladı. Türkiyemiz ayağındaki tarihsel bir prangayı kırıyor. Kronik bir meselemize, milli bir çözüm bulduk. 100 yıllık sorunlarımızı tek tek çözerek, 2023-2053-2071 yürüyüşüne devam ediyoruz. 100 yıl önce topraklarımızı bölenlere karşı, "100 yıl sonra Büyük Türkiye sınırlarını çizen biz olacağız" diyerek ayağa kalkıyoruz.

YARIN: KANDİL BARONLARI NİSAN'DA TOPLANACAK. NE GİBİ KARARLAR ALINACAK?